Akademik Köşe’de Otizm Konuşuldu
Akademik Köşe’de Otizm Konuşuldu
Her hafta farklı konuların değerlendirildiği, bilimin ışığında önemli konuların aktarıldığı “Akademik Köşe”nin bu haftaki konusu “Otizm” oldu.
Tıp Fakültesi Dâhili Tıp Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ümit Işık’ın konuk olduğu programda, ailelere otizm konusunda rehber olması amacıyla hazırlanan “Aileler İçin Otizm Rehberi” isimli kitap hakkında bilgi verildi.
SINIRLI, TEKRARLAYICI DAVRANIŞ VE İLGİ ALANLARINA DİKKAT
Otizmin çocukluk çağındaki nörogelişimsel bozukluk olduğunu belirten Doç. Dr. Işık, belirtilerin daha çocukluk döneminden itibaren ortaya çıkan sosyal ve iletişimsel bozukluklar olduğunu söyledi. Sınırlı, tekrarlayıcı davranış ve ilgi alanlarının belirleyici olduğunu vurgulayan Işık, şunları kaydetti: “İlk altı ayda belirtiler fark edilemiyor fakat bu süreden sonra belirtiler farklılaşmaya devam ediyor. Mesela altıncı aydan sonra bir çocuk annesi ile yabancıyı ayırt etmeye başlar. Her çocuk, sekiz- dokuz aydan sonra ismi çağrılınca anlar. On ikinci aydan sonra işaret etmeye başlar. İki yaşında da cümle kurar. Hayali oyunlar kurmuyorsa, bebeğine yemek yediriyor gibi yapmıyor, onu sallamıyorsa, kelimeler kurmuyorsa şüphelenebilirsiniz. Sınırlı ve tekrarlayıcı ilgi alanları nedir? Kanat çırpar, sallanır, kendi etrafında döner, heyecanlanınca zıplar, sesten rahatsız olunca kulağını kapatır, kalabalıktan rahatsız olur. Aynı yoldan geçmek istiyorsa, aynı yemeği yemek istiyorsa, aşırı rutin bağlılığı söz konusuysa ve belli kalıpları varsa otizm spektrum bozukluğundan şüphelenebilirsiniz.”
ERKEK ÇOCUKLARI, GEÇ KONUŞMAZ
Halk arasında belli yanlış kalıplaşmış düşüncelerin var olduğunun altını çizen Işık, “Gelişimsel açıdan bir sıkıntı varsa ve çocuğunu akranlarına nazaran daha farklıysa mutlaka Çocuk Psikiyatrisine başvurulmalı. Özellikle şunun altını çizelim “Erkek çocukları geç konuşmaz.” Bir çocuk, 18 aya kadar kelime çıkarmadıysa, 2 yaşına kadar da cümle kurmadıysa mutlaka bir doktor tarafından değerlendirilmesi gerekir. Erken tanı önemli ve kesinlikle zamana bırakılmamalı. Ne kadar erken yakalarsak çocukların normale dönme ihtimali o kadar yüksek.” dedi.