Anadolu’nun Renkleri Macaristan’a Taşındı
Anadolu’nun Renkleri Macaristan’a Taşındı
Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Genç, Goldberger Tekstil Müzesi (Budapeşte-Macaristan) restaröterleri ve Macar sanatçılara yönelik 6 farklı ‘kökboya’ eğitimi verdi.
Macaristan’da kökboya, indigo boyama ve turuncu renk boyama etkinliği gerçekleştirdiklerini belirten Doç. Dr. Mustafa Genç, yok olmaya yüz tutan bitki, böcek ve deniz kabuklularından sağlıklı boya elde edilme işlemini yaşatmak için akademik ve uygulama alanında değer üretmeye çalıştıklarını söyledi. Genç, Macaristan’daki çalışmaları esnasında kendilerine destek veren Budapeşte Yunus Emre Kültür Merkezi Müdürü Yakup Gül’e teşekkür etti.
Doç. Dr. Genç, “Bu bizim yüzyıllardır yaşatılan çok sağlıklı bir geleneğimiz. Unutulmaması için çaba harcıyoruz. Bugün çok şükür başardığımızı görüyorum. Doğadan sağlıklı bir şekilde renk elde etme geleneğini yaşatmaya, Anadolu insanına, yeni kuşaklara, öğrencilere ve araştırmacılara aktarmaya çalışıyoruz. Kökboya, bu topraklarda asırlarca geleneksel şekilde devam etti.” diye konuştu.
Tüm kıyafetlerde kimyasal ürünlerle boyandığını belirten Doç. Dr. Mustafa Genç, kökboyanın yeniden önem kazanmaya başladığına dikkati çekti. Doç. Dr. Genç şunları söyledi: “Marmara Üniversitesi'nden Prof. Dr. Recep Karadağ ile dedik ki “Türkiye'de halı ve kilim dokuma eskisi kadar yaygın değil. Biz bunları neden kumaşlar üzerinde denemiyoruz?” Bu soru ile başladık. 0-3 yaş çocuk grubunun kıyafetlerini bitkilerle boyadık. Buradan yola çıkarak daha sonra günümüzde damatlık takım elbiseler dâhi bitkilerle, böceklerle boyaması gerçekleştirilmektedir. Kökboya yeniden önem kazanmaya başladı işte. Bilirsiniz hep 'organik sebze, meyve; bütünleşik olarak gıda' söylemi ve yönelimi var. Bu eğilim tekrar gün yüzüne çıktı. Kökboya konusunda da benim temel yaklaşımım budur. Ne kadar yaygınlaştırır, geliştirebilirsem o kadar etki ve fayda sağlarım. Anadolu’nun hiç tanımadığım bir köyündeki kadın, erkek, çocuk gidip oradan bitki, çiçek toplayıp; onu kurutup pazarlamasını gerçekleştirir hayatlarına bir kıymet katarsa ben o oranda mutlu olurum. Ve ben onları hiç tanımasam; hayatımın tüm evresinde görmesem dâhi artı değer oluştururum. Bu benim için en kıymetli olan yönüydü. Ve bunu da bugün çok şükür başardık.”