“Belediye Başkanına Ders Verilmeli”
. Kaplan, yaşananların ardından Isparta’ya PSAKD şubesi açacaklarını söyledi.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Gani Kaplan, Isparta Cemevinin açılışında Diyanet’i eleştirmesi sebebiyle Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’in müdahalesine maruz kalmıştı. Kaplan, yaşananların ardından Isparta’ya PSAKD şubesi açacaklarını söyledi.
Gani Kaplan, Ege bölgesinden Akdeniz’e kadar ciddi anlamda Alevi nüfusu olduğunu belirterek, örgütlerin buralara yönlenmesi gerektiğini ifade etti. Kaplan, Isparta’da şimdiye kadar Alevi Kültür Dernekleri, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı gibi kurumların açıldığını ancak etkili olamamaları sebebiyle kapandıklarına da işaret etti.
“YEREL SİYASETÇİLERE BİR DERS VERMEK GEREKİYOR”
PSAKD Genel Başkanı Gani Kaplan, Isparta’da faaliyet yürüten tüm Alevi örgütlenmelerinin yerel yönetimler ile iç içe girdiğini vurgulayarak şunları söyledi:
“Örgütler, Alevi toplumunun hassasiyet gösteren o temel taleplerinden uzaklaşmışlar. Bu çerçevede Isparta’da bu, gün yüzüne çıktı. Bunun üzerine dedik ki ‘burada Pir Sultan örgütlülüğüne ihtiyaç var’. Çünkü Pir Sultan örgütlülüğü Alevilerin temel taleplerini Türkiye’nin her noktasında dile getiren bir örgüt. Alevi toplumunun temel taleplerini kendi kendimize anlatmanın hiçbir anlamı yok. Devletin üst düzey makamlarına; kim olursa olsun fark etmiyor, gördüğümüz her kişiye temel talepleri dile getirmek zorundayız. Isparta’dan 15 gün önce Kuşadası’ndaydım ve orada da aynı sözleri dile getirdim. Çeşme’de de belediye başkanına hitaben ‘cemevleri ile ilgili konuları seçim bildirgelerinize koymayın’ dedim. Örneğin Kuşadası’nda benden sonra kaymakam çıktı ve görüşlerime katılmadığını söyledi. Zaten bizlerin görüşlerine katılmış olsalardı bu sorun şimdiye kadar çözülmüş olurdu. Dolayısıyla Isparta’da böylesi bir sorun gün yüzüne çıkınca Alevilerin temel taleplerini yüksek perdeden konuşabilecek bir örgüte ihtiyaç var dedik. Devamında genel sekreterimiz Özgür Kaplan, bölge sorumlumuz Ethem Şahinoğlu ve Fethiye şube başkanımız ile o bölgeye gittik. Bizden bir hafta önce de yine arkadaşlarımız gidip o bölgede çalışma yaptılar.
En yakın zamanda da şubemizi açacağız. Tüm örgütümüzü açılışa davet edeceğiz. Bölgedeki tüm Alevi örgütlerinin de oraya geleceğini biliyoruz. Orada miting gibi bir açılış yapacağız. Oradaki belediye başkanına ve yerel siyasetçilere bir ders vermek gerekiyor.”
“BÜTÜN KESİMLER, FİKRİMİZİ OLUMLU KARŞILADI”
Isparta’da her kesim ile görüştüklerini ifade eden Gani Kaplan, şube açılışı için 3 aylık bir sürece ihtiyaç duyduklarını da söyledi. Kaplan, PSAKD Şube binası için Alevilerin yoğun yaşadıkları mahallerde tercih kılacaklarını belirterek şunları söyledi:
“Kendini Sosyalist olarak tanıtan bir kesim, ‘Acele etmeyin. Tepki ile buraya örgüt kurmayın’ dedi. Ama onun dışında görüştüğümüz bütün kesimler, fikrimizi olumlu karşıladı. Birçok kesim, Belediye Başkanının o gün yaptığının ‘hadsiz’ olduğunu dile getirdi.
“UZUN SOLUKLU BİR ÖRGÜTLENME GEREKİYOR”
Orada aslında cemevinin yapılması gereken Gülistan ve Turan Mahallesi var. O mahallelerden birine şubemizi açacağız. Aslında biraz zorlasak şu an yerimiz de hazır gibi. Fakat henüz açılış tarihi belli değil. Çünkü uzun soluklu bir örgütlenme gerekiyor. Isparta’nın yanı başında Burdur var. Ve köylerin birçoğunda da cemevleri bulunuyor. Onları merkezi bir sisteme bağlamak gerek. Isparta bölgesinde çok geniş çaplı bir proje düşünüyoruz. O bölge Antalya Abdal Musa Dergahına da yakın. Yani o bölge için toplu bir program düşünüyoruz.
Biz ‘Daha iyi cenaze erkanı yürütürüz’ demiyoruz. Ya da ‘Daha iyi cem erkanı yürütürüz’ de demiyoruz. Isparta bir üniversite kenti olmuş durumda. Ve orada öğrenci yurtlarına da ihtiyaç var. Maalesef devlet de yurt açmayarak öğrencileri dinci yapıların eline teslim ediyor. Bu yönlü o bölgede bir planlama yapılabilir.
“ISPARTA’DA OLANLARI TAM OLARAK KAMUOYU İLE PAYLAŞAMAYIZ!”
Isparta Cemevinin Alevi nüfusunun olmadığı bir bölgeye neden açıldığı sorusuna da cevap veren Gani Kaplan, “Ne amaçla oraya yöneldiklerini bilemiyorum” diyerek şu açıklamayı yaptı:
“Belki arsayı orada uygun bulmuşlardır. Çünkü o arsa belediyenin tahsis ettiği bir arsa değil, vatandaşların lokmaları ile alınmış bir arsa o. Ama bizi üzen, Alevilerin yoğun olarak yaşadığı bölgeden bir vatandaş ‘Ben bunlara 1400 metrekare evimi ücretsiz verdim. Bunlar o arsaya cemevini yapmadı, gitti oraya yaptılar’ diye bir ifadede bulundu. Isparta’da bir çatışma yaşanıyor. Yerli Aleviler ile sonradan oraya yerleşenler arasında bir çatışmanın olduğu bir gerçek. 1938’den sonra Dersim’den Isparta’ya getirilen çoğunluk, daha çok merkeze yaklaşmış ve devletin güdümüne girmiş. Ve orada yaşayan Türkmen Tahtacı Alevileri daha radikal durmuş. Aslında anlaşamamalarının nedenleri bu. Tahtacı Alevileri, inançlarına yönelik daha dik durmuş.
Isparta’da yaşadıklarımızdan sonra vatandaşlarla konuştuğumuzda insanların ağlayarak ‘Biz buna layık değiliz. Böyle yaklaşım olmaz’ dediklerine şahit olduk. Aslında orada olanları biz tam olarak kamuoyu ile paylaşamıyoruz, paylaşmayız da.”