Biz Farkındayız Ya Siz!

Biz Farkındayız Ya Siz!

Yayınlanma:
Güncelleme: 22 Kasım 2019 10:57
Biz Farkındayız Ya Siz!

Isparta’da, Proje Araştırma, Geliştirme ve Uygulama Kulübü (PAGUK) tarafından organize edilen Araştırma ve Sosyal Yardımlaşma (ASYA) Topluluğu ve Nefes Otizm Derneğinin de desteklediği yürüyüşe çok sayıda üniversiteli öğrenci ve otizmli aile katıldı.

Isparta’da üniversitelilerin organize ettiği otizm farkındalık yürüyüşünde basın açıklaması yapıldığı sırada söze giren 13 yaşındaki Efe Kaan Aslan, otizmli olması dolayısıyla yaşadıklarını üzüntüyle mikrofonlara anlattı.
Aksaray’da geçtiğimiz günlerde bir okulda otizmli çocukların istenmediği yönündeki haberlerin ortaya çıkmasının ardından Isparta’da bir araya gelen otizmli aileler, çocukları ve üniversite öğrencileri tarafından kampüste farkındalık yürüyüşü düzenlendi. Proje Araştırma, Geliştirme ve Uygulama Kulübü (PAGUK) tarafından organize edilen Araştırma ve Sosyal Yardımlaşma (ASYA) Topluluğu ve Nefes Otizm Derneğinin de desteklediği yürüyüşe çok sayıda üniversiteli öğrenci katıldı.

Üniversite Doğu Yerleşkesi’ndeki merkezi duraklar yanından başlayarak, ‘Otizmin farkında, PAGUK yanında’, ‘Otizmin farkında ASYA yanında’ sloganları atarak yürüyen grup 19 Mayıs Amfisi önünde toplandı.



"Bir anne, otizmli bir çocuk doğurmak ister mi?”
Burada grup adına basın açıklaması yapan Nefes Otizm Derneği Başkan Yardımcısı ve Özel Eğitim Öğretmeni Ömer Selek, “Geçtiğimiz zamanlarda Aksaray’da meydana gelen, otizmli çocuk ve ailelerinin yuhalandığı bir vicdansızlığı ve bir merhametsizliği, biz burada duyurmaya geldik. Bir özel eğitim öğretmeni olarak, böyle vakaları şimdiye kadar biz çok duyduk ama gündeme gelmedi. Bunlardan bir tanesi de Efe. Yedişehitler İlkokulunda barınamadığı için başka bir okuldaki alt özel sınıfa gönderilmek zorunda kalanlardan. Bu, medyaya yansımadı. Türkiye’nin 81 ilinde maalesef sadece otizmli çocuklar değil, down sendromlu, zihinsel engelli, kısacası bizim normal atfettiğimiz çocuklardan daha farklı olanları içlerinde barındırmıyorlar. Beni seyreden herkese soruyorum; ‘Bir anne, otizmli bir çocuk doğurmak ister mi? Bir anne down sendromlu, zihinsel engelli, görme engelli, işitme engelli bir çocuğu doğurmak ister mi?’. Peki, düşünün ki anne karnındaki bir çocuğun muhakeme kabiliyeti olsa, ‘Ya, ben otizmli doğayım farklı olsun, benim bir kolum olmasın, ben görme engelli olayım’ der mi? Demez. Ama biz, özellikle anne - babaların, çocukların, kendilerinin tercihi olmayan bir durumdan dolayı, onları toplumdan ötekileştiriyoruz.

Buradan, o çocukları içerine almayan vicdansız, merhametsiz insanlara sesleniyorum; ‘Hiç, o ailelerin yerine kendinizi koydunuz mu?’ Maalesef ki biz, 20202 yılına geldiğimizde, eğitim daha iyi olduğunu iddia ederken, bu vicdansızlık ve merhametsizliği, bu kabullenmeyişi nereye sığdıracağız? Gerçekten doğru yolda mı ilerliyoruz? Tüm herkese sesleniyorum; Lütfen, farklılıklardan etkilenen alileri ve bu çocukları dışlamayın. Eğer sizler sevginizi verirseniz, o anne ve babayı anlamak isterseniz, eminim toplumda bir arada yaşayabilecek duruma gelebiliyorlar” dedi.



"Beni ve başka otizmli çocukları okulda dışlamasınlar"
“Ben bile şu an otizmli çocuk olmak istemiyorum, normal bir çocuk olmayı diliyordum” diyerek söze başlayan 13 yaşındaki Efe Kaan Aslan, daha önce eğitim gördüğü okulda istenmediğini ve bu konuda dilekçe verildiğini ileri sürerek, "Beni ve başka otizmli çocukları okulda dışlamasınlar. Eğitim alabilelim, başkaları da eğitim alabilsin. Ben eğer otizmli olmasaydım, normal bir çocuk olsaydım, büyüyünce eğitim alıp, okuyup, Amerika’da çocuklar için oyun tasarlayacaktım” dedi.

Efe Kaan Aslan’ın annesi Neşe Bahadur ise “Biz, otizmli bir aileyiz. 3 yaşından itibaren oğlumun otistik olduğunu öğrendik. Bununla beraber, tedavilerimiz, ilaçlarımız ve özel eğitim sürecimiz devam etti. Biz, daha önce İzmir’de yaşıyorduk. Oğlum ve ben beraber buraya taşındık. Oğlum, normal kaynaştırma sınıfında kaynaştırma öğrencisi olarak, İzmir’de 4 sene boyunca eğitim öğretim hayatımıza devam ettik. Daha sonra buraya geldik. Ortaokulumuza kaynaştırma sınıfında devam etmek istedik. Ama ne yazık ki otizmi tanımayan bireyler, kabullenemediler bizi ve okuldan göndermek için çeşitli çeşitli oyunlara başvurdular” diye konuştu



“3 yıl olmasına rağmen hala onu anımsıyor”
“Yaklaşık 3 yıl önce bazı şeyler yaşandı. 3 sene oldu ama Efe hala hafızasından atamıyor bu olayı” diyerek sözlerini sürdüren anne Bahadur, “Bizim gibi hassas çocuklar, bunu zihniyetlerinde sürekli barındırıyorlar. Ama biz gibi kolayca kulak arkası atamıyorlar. O yüzden Efe, o okulun kenarından bile geçse, 3 yıl olmasına rağmen onu anımsıyor. Şu an örgün okul ama biz alt sınıf olarak devam ediyoruz. Biz, normal öğrencilerle kaynaşmamız gerekirken, kaynaşamıyoruz. Kendimi gibi olan çocuklarla bir yere atılıyoruz, burada eğitim öğretim görüyoruz. Bence, kaynaştırma sınıfı olarak çoğaltılması lazım. Öğretmenlerin, idarecilerin bilinçlendirilmesi lazım ki, biz dışlanmayalım” ifadelerini kullandı.

Aksaray’da geçtiğimiz günlerde yaşanan olayları değerlendiren Bahadur, normal çocuk sahibi ailelere düşen en büyük görevin, otistik ve diğer çocuklara karşı nasıl davranmaları gerektiğini öğretmeleri olduğunu da sözlerine ekledi.


HABERE YORUM KAT
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.