Bu Bütçeyle Mi Kadını Güçlendireceksiniz?
Bu Bütçeyle Mi Kadını Güçlendireceksiniz?
Milletvekili Aylin Cesur, Türkiye’de kadınların, çocukların, engellilerin, gazilerin ve şehit yakınlarının şikayetçi olduğunu söyledi ve sorunları sıraladı. Cesur, hükümetin kadın politikalarını ve ayırdığı bütçeyi eleştirerek “Ülkemizde 41 milyon 443 bin kadınımız var. Kadın başına 10 lira harcayarak mı kadını güçlendireceksiniz?” dedi.
Toplumsal cinsiyet eşitsizliği fikrinin 2011’den beri bakanlığın programlarından ve raporlarından kaldırıldığına, bakanlığın isminden “kadın”ın adını silindiğine ve İstanbul Sözleşmesi’nin tartışmaya açıldığına dikkat çeken Cesur, “Toplumumuzdaki en büyük adaletsizliklere uğrayan cefakâr kadınlarımızın yüzleştiği sorunlar, aslında sosyal güvenlik sistemi de dahil, pek çok sistemin tıkanmasına yol açan sorunlardır” dedi.
TÜRKİYE’DE DERİN BİR CİNSİYET UÇURUMU VAR
Dünya Ekonomik Forumu, 2020 Küresel Cinsiyet Uçurumu Endeksi’ne göre, Türkiye’nin kadınların ekonomik katılımı ve fırsat eşitliğinde 153 ülke arasında 136’ncı sıraya düştüğünü belirten Cesur, “Türkiye’de çalışma hayatında ortalama kalış süresinde, kadınlar ortalama 19 yılla erkeklerin 20 yıl gerisinde, eğitime devamlılıkta ise 2 yıl gerisindedir. Gelir adaleti bakımından erkeğin cebine giren her 100 liraya karşı kadına 43 lira ödeniyor” dedi.
KADIN BAŞINA ON LİRA HARCAYARAK MI KADINI GÜÇLENDİRECEKSİNİZ?
2021 yılı bütçesinde “Kadının Güçlenmesi Programı” bütçesinin 424 milyon 984 bin lira, “Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü” bütçesinin 19 milyon 445 bin lira olduğunu söyleyen Cesur, “Ülkemizde 41 milyon 443 bin kadınımız var. Kadın başına 10 lira harcayarak mı kadını güçlendireceksiniz? Bu kadar sorunu kişi başına 10 lirayla mı çözeceksiniz? 40 milyon kadınımızı güçlendirmek için Cumhurbaşkanlığı bütçesinin onda 1’i kadarı bütçe tüm kadınlar için ayrılmış” dedi.
EŞİTSİZLİĞİN TEMELİNDE BÜTÜN YÜKÜN KADINLARIN ÜZERİNDE OLMASI YATIYOR
Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin bir başka boyutunun sosyal sorunlar, yaşlı, engelli, çocuk bakımı gibi bütün sorumluluklarınkadının üzerinde olduğunu belirten Cesur, “Bakımevleri, kreşler yetersiz, oysa ki kadını güçlendirecekseniz buralardan başlamalısınız. Dünya bunu yapıyor, Avrupa bunu yapıyor. Bütün kadınlarımız adına, ölen kadınlar adına, işsiz kadınlar adına, çocuğuna çorba kaynatamayan kadınlar adına şikayetçiyim Sayın Bakan.” dedi.
KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE ULUSAL EYLEM PLANINIZ BAŞARISIZ OLMUŞTUR
En büyük sorunun kadına yönelik şiddet olduğunu vurgulayan Cesur, “6284’ü neden uygulamazsınız anlaşılır bir şey değil. Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı’nız başarısız olmuştur ve annesiz kalan evlatlar adına şikayetçiyiz. O evlatların, çocuklarımızın iyi olması için ailesinin iyi olması gerekiyordu.” dedi.
ÇOCUKLARIMIZI KORUYAN YOK
“Türkiye’de eğitim çağında, okula gitmeyen, eğitimini bırakmış 1 milyon 52 bin çocuğumuz var” diyen Cesur, 2019 yılında 206.498 çocuğun yüzde 57,6'sının yaralamaya, yüzde 15’inin cinsel istismara, yüzde 11’inin aile düzenine karşı işlenen suçlara maruz kaldığını belirtti.
Cesur, “Kimsesiz sokak çocuklarımız dilencilik yapıyorlar. Soruyorum, ne yapıyorsunuz onlar için Sayın Bakan? Ve o çocukların edemediği şikâyeti ben ediyorum onlar adına” dedi.
ÇOCUK GELİNLERİN GÖZLERİNDEN AKAN YAŞLAR YÜREĞİMİZİ DAĞLIYOR
20-24 yaş arasında olan kadınların yüzde 14,8’inin 18 yaşından önce, yüzde 2’sininde 15 yaşından önce evlendirilmiş olduğuna dikkat çeken Cesur, “Hepsinin gözlerinden akan yaşlar bizim yüreğimizi dağlıyor ve şikâyetçiyiz onların adına da Sayın Bakan.” dedi.
ÇOCUK İŞÇİ ÖLÜMLERİ GİBİ BİR UTANCI YAŞATTINIZ
Aylin Cesur, okul çağındaki 720 bin kadar çocuğun çalıştığını ve mevsimlik tarım işlerinde ve kayıt dışı olarak çalışan çocuklar da dahil edilince bu sayının çok daha yüksek olduğunu belirtti. “Çalışan çocuklarımızın yüzde 34,4’ü eğitime devam edemiyor, çok kötü koşullardalar ve çalışan çocuklarımızın yüzde 1,3'ü çalıştığı yerde yaralanma ve sakatlanmaya maruz kalıyor.” diyen Cesur, 2013 ile 2019 yılları arasında kayda geçen 419 çocuk işçi ölümü yaşandığını söyledi. Cesur devamında, “Çocuk işçi ölümleri gibi bir utancı da yaşattınız bize bu ülkede. Bu utançla ben şikayetçiyim, gerçekten hepinizden şikâyetçiyim.” dedi ve çocukların korunması ve gelişimlerinin sağlanması için bakanlığın neler yaptığını sordu.
ENGELLİLERİMİZİN ÖNÜNE DEVLET ELİYLE ENGEL KONULUYOR
Engellilerin önüne devlet eliyle konulan engeller yüzünden mağduriyetler yaşandığını dile getiren Cesur, “Ulusal Engelli Veri Sistemi engellilerimizin yarısını kapsamıyor.” dedi. Almanya’da ve Fransa’da engelli kotasının 15-20 çalışanı olan özel ve kamu kuruluşları için yüzde 6; ülkemizde ise 50’nin üzerinde çalışanı olan iş yerleri için kotanın hâlâ yüzde 3 olduğunu belirten Cesur, “Bu da bir utanç meselesi. Bu utançtan kurtarın bizi, Sayın Bakan. Engellisine bakmayan Sosyal Devlet olur mu? Var olan engelli aylıklarıyla nasıl geçinecek ve ihtiyaçlarını giderecek bu insanlar” diyerek sözlerini sürdürdü.
ŞEHİTLERİMİZ, GAZİLERİMİZ BİZİM ŞANIMIZ ŞEREFİMİZDİR,
ONLARIN HİÇBİRİNİ SIKINTILI HÂLE DÜŞÜRMEYELİM
“Muharip gazilerimize bağlanan şeref aylığında farklılaştırmalar var. Kore ve Kıbrıs gazilerimizin gelir ve iş durumuna bakılmaksızın hepsine aynı tutarda şeref aylığı bağlanması gerekiyor.” diyen Cesur, terörle mücadelede yaralandığı hâlde mevzuata göre malul sayılmayan vatandaşların hiçbir haktan yararlanamadığını söyledi.
Şehit yakınları için önceliklerde ve ücretlendirmede koordinasyon sorunu olduğuna dikkat çeken Cesur, “Biliyorum ki siz de hassassınız bu konuda; şerefimiz, şanımız bizim şehitlerimiz, gazilerimiz, onların hiçbirini sıkıntılı hâle düşürmeyelim, bu sorunlarını giderelim.” dedi.
HEPSİ GEÇECEK VE İYİLEŞECEĞİZ
Cesur iktidara seslendi ve “Bu konulara biz çözüm önerileri sunduk. Siz gelin, bu önerileri gerçekleştirin ama yapamazsınız, yapamayacaksanız biz gelip yapacağız zaten, iyileşeceğiz değerli arkadaşlar. Buradan milletimize sesleniyorum: Hepsi geçecek ve iyileşeceğiz” sözleri ile konuşmasını noktaladı.