CKD’den Kadına Şiddetle Mücadele Sempozyumu

CKD’den Kadına Şiddetle Mücadele Sempozyumu

Yayınlanma:
Güncelleme: 05 Temmuz 2021 08:42
CKD’den Kadına  Şiddetle Mücadele Sempozyumu

Salgın döneminde de çalışmalarına devam eden Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD), Kadına Şiddetle Mücadele Çevrimiçi Sempozyumu düzenledi. Sempozyuma CKD Isparta Şube Başkanı Adalet Halıcı’da katıldı.  

Derneğin Youtube kanalından canlı yayınlanan sempozyumda; Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Atakan Hatipoğlu “Kadın Mücadelesinde Feminist Sapma: Eşitlikten Cinsiyetsizliğe”, Prof. Dr. Aytül Çorapçıoğlu Özdemir “Kadına Yönelik Şiddetin Ruhsal Boyutu”, TBB İnsan Hakları Merkezi Üyesi Av. Hülya Aksakal “Yargıtay Kararlarında Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği: Erkekler Lehine İşleyen Haksız Tahrik Kurumu”, Öğretmen ve CKD GYK Üyesi Işıl Çetin “GREVIO Raporu Özelinde İstanbul Sözleşmesi”, CKD Genel Başkanı Prof. Dr. Tülin Oygür “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Ulusal Eylem Planları”, Av. Zühre Genişel “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Hukuki Boyut” bildirilerini sundular.

TEMELİ KADIN-ERKEK EŞİTSİZLİĞİ
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan CKD Genel Başkanı Prof. Dr. Tülin Oygür, kadına yönelik şiddetin temelinde, tarihsel olarak kadını erkekten aşağı cins sayan kadın erkek eşitsizliğinin yattığını, insan ve yurttaş hakları çerçevesinde kadınların hukuksal zeminde büyük kazanımlar elde ettiği halde özel yaşam alanına girildiğinde sıkıntıların devam ettiğini belirtti. Ülkemizde kadın hakları yönünden büyük ilerlemenin Cumhuriyetle başladığını söyleyen Oygür, Türkiye Cumhuriyeti’nin kadın erkek eşitliğini savunan ve kadınlara karşı ayrımcılığı mahkûm eden uluslararası antlaşmalara daima taraf olduğunu ve bu yönde ulusal politikalar yürüttüğünü, ancak önümüzde hala uzun bir yol olduğunu anlattı.

'KADIN DEĞİL ERKEK SORUNU'
Prof. Dr. Tülin Oygür Sempozyuma sunduğu bildirisinde Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planlarına yer verdi. Oygür, kadına yönelik şiddete karşı ulusal ölçekte verilen mücadelenin merkezinde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’nün (KSGM) bulunduğunu belirterek KSGM eşgüdümünde, 2007’den bu yana çıkarılan Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planlarının (UEP) güçlü ve zayıf yönlerini anlattı. UEP’lerin gayet kapsamlı hazırlandığını, buradaki hedeflere ne ölçüde ulaşılıp ulaşılmadığını ise kamuoyuyla paylaşılması gerektiğini söyledi. Kadına yönelik şiddet sorununda temel aktörün erkek olduğuna vurgu yaparak, 2021-2025 dönemi için hazırlanmakta olan 4. UEP’de, erkekte şiddetin ele alınış ve rehabilitasyonu konularında daha etkili uygulamalara yer verilmesi ve ayrıca, bu mücadelede erkeğe daha etkin roller yükleyen faaliyetler planlanması gerektiğini vurguladı. 

CAYDIRICILIK VURGUSU
Türkiye Barolar Birliği İnsan Hakları Merkezi Üyesi Av. Hülya Aksakal ise Yargıtay kararlarından örneklerle haksız tahrik kurumunun erkekler lehine uygulandığını ve adaletsizliğe yol açtığını aktardı. Caydırıcılığın önemini ifade eden Aksakal, “Fail, bunu yaptığımda 'kimse sırtımızı sıvazlamayacak', 'toplumun beklediğini yaptın helal olsun sana' demeyecek veya 'kravat taktım diye indirim almayacağım' korkusu yaşamalı ki kadın cinayetlerinin azaldığı bir dünyaya uyanalım” dedi. 

CİNSİYETSİZLEŞME DEĞİL EŞİTLİK
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atakan Hatipoğlu konuşmasında; kadın hakları hareketi ile feminizmin aynı şey olmadığını belirterek, 19. yüzyıldan 20. yüzyılın ilk çeyreğine kadar kadın kazanımları anlamında olumlu her gelişmenin feminizmin hanesine yazıldığına dikkat çekti. Böylece, bir siyasal ideoloji olarak feminizmle kadın hakları konusundaki duyarlılığın özdeşleştirildiğini ve bunun da hatalara yol açtığını söyleyen Hatipoğlu, feminizmin toplumsal yapının temel çelişkisi olarak merkeze cinsiyeti koyduğunu ve sonuçta toplum modeli olarak cinsiyetsizleşmeyi önerdiğini, günümüzde feminizmin kadın hakları mücadelesi olmaktan çok toplumu eşcinsellik temelinde şekillendiren bir sapma olduğunu anlattı. 

HABERE YORUM KAT
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.