Devrim Yasaları Milletimizin Umut Gözleridir!
Devrim Yasaları Milletimizin Umut Gözleridir!
CHP İl ve Merkez İlçe Başkanlığı Türk Devrim Yasalarının kabulünün 96’ncı yıldönümü sebebiyle kitlesel bir basın açıklaması düzenledi. ADD, Eğitim Sen, Eğitim İş gibi çeşitli sendika ve derneklerinde katıldığı açıklamada Devrim Yasalarının “Türk Milletinin umut gözleri” olduğu ifade edildi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Isparta İl ve Merkez İlçe teşkilatları tarafından Türk Devrim Yasalarının kabulünün 96’ncı yıldönümü sebebiyle kitlesel basın açıklaması düzenlendi. KaymakkapI Meydanı’nda düzenlenen açıklamaya ADD, Eğitim İş ve Eğitim Sen gibi çeşitli kitle örgütü ve sendikalar da destek verdi.
İdlib şehitlerine saygı ifadeleriyle başlayan açıklama da “3 Mart 1924’te Türkiye Cumhuriyeti Devletinin önemli 3 devrim yasası kabul edildi. Bu yasalarla hilafet kaldırıldı.
Şerriye ve Efkaf Bakanlığı’na son verildi. Eğitim ve Öğretimde birlik sağlandı. 1 Kasım 1922’de saltanat kaldırıldıktan ve 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edildikten sonra Osmanlı Devletinden geriye sadece hilafet kurumu kalmıştı.
Gerçekte Kur-an’da halifeliğin yeri yoktu. Ve dinsel bir makam olması söz konusu değildi. Çünkü İslam dininde tanrı ile kul arasında bir aracı bulunmazdı. Bu kurum Cumhuriyet döneminde devrim karşıtları ve saltanat yandaşlarının sığınabileceği bir merkez oluşturacak, çağdaş devlet anlayışı ile çelişecekti. Çıkarılan yasalarla halifenin görevine son verildi ve hilafet makamı kaldırıldı. Halife ve Osmanlı Saltanatı kökeninden gelen tüm kişiler ülke dışına gönderildi. Hilafetin kaldırılması ile devlet yönetimindeki iki başlılık ortadan kalktı. Uluslaşma ve laik devlet yolunda yapılacak köklü değişimlerin devrimlerin önü açıldı.
Çıkarılan ikinci yasa ile Şerriye ve Efkaf Bakanlığı ve Genelkurmay Bakanlığı kaldırıldı. Bu bakanlıklarla din ve devlet işleri birlikte yürütülüyor, adalet şeriat mahkemelerince dağıtılıyor, dinsel vakıflar ve ordu yönetiliyordu.
Yeni Türkiye Cumhuriyeti’nde ise toplumsal yaşamda yapılan düzenlemelerle ilgili yasama ve yürütme Türkiye Büyük Millet Meclisi ve onun oluşturduğu hükümete aitti.
Çıkarılan yasa ile din kurumlarının yönetimi için başkent Ankara’da Başbakanlığa bağlı Diyanet İşleri Başkanlığı kuruldu. Başkanın önerisi üzerine Cumhurbaşkanınca atanacak Diyanet İşleri Başkanı ülke içindeki tüm cami ve mescitler ile burada çalışan imam, müftü ve diğer din adamlarını yönetecekti. Bunun yanı sıra vakıf işlerini ulusun gerçek yararına yürütmek üzere yine Başbakanlığa bağlı bir Genel Müdürlük kuruldu.
Aynı yasa ile Genelkurmay Bakanlığı da kaldırıldı. Yerine Cumhurbaşkanını temsil etmek üzere ordunun barış döneminde yönetim ve komutası ile görevli en yüksek askeri kurum olarak Genelkurmay Başkanlığı kuruldu.
Laik devlet yolunda bu yasayla da önemli bir adım atılmış oldu.
Devrimin üçüncü önemli yasası eğitim ve öğretim birliği yasası idi. Osmanlı döneminde hem dinsel hem de çağdaş eğitim kurumları vardı. Bu ikili eğitim sisteminde 2 türlü insan yetişiyordu. Devrimlerin benimsetilmesi, ulusun düşünce ve duygu birliğinin sağlanması bu ikiliğin ortadan kaldırılması amacıyla ülkedeki tüm bilim ve öğretim kurumları Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlandı” denildi.
Açıklamada, mevcut hükümein ‘Siyasal İslam Hükümeti’ olduğu ileri sürülerek “Ülkemiz uzun yıllarca özellikle laiklik ülkesini aşındıran iktidarlarla yönetildi. 16 yıldır kesintisiz süren son siyasal iktidar dönemi ise Cumhuriyet’in geriye doğru dönüşüm yılları oldu.
15 Temmuz darbe ve işgal girişimin ülke çapında OHAL düzenine geçilmesinin ve 16 Nisan Halk Oylamasının yapılmasından sonra Cumhuriyet rejimi de değiştiriliverdi.
Ülke, Başkanlık rejiminin başladığı 2019 seçimleri ile Anayasamızın 174’ncü maddesinde sıralı duran Türk devriminin yasaları umut gözleri olarak Türk Milletine bakmaktadır” denildi.