Eğirdirli Tren Garına Sahip Çıkıyor

Osmanlı döneminde 1914’te İngilizlere yaptırılan ve bugün 100 yaşını dolduran tarihi gara sahip çıkan Eğirdir halkı, Kurtuluş Savaşı’nda önemli rol oynayan mekanın kamunun ortak kullanabileceği bir alan olarak projelendirilerek yaşatılmasını talep ediyor.

Bu yıl 100. Yaşına giren bu değeri korumak için Tarihi Eğirdir Garı’nda gerçekleştirilen etkinliğe yaklaşık 160 kişi katıldı.

2002’DE KORUMAYA, 2009’DA ÖZELLEŞTİRME KAPSAMINA ALINDI
Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda Batı Cephesi’ne sağladığı lojistik destekle yaşamsal rol oynayan tarihi Eğirdir Garı, yaklaşık 90 yıl bölge halkına yük ve insan taşımacılığı konusunda hizmet verdikten sonra 2001 yılında kapatılarak kapı ve pencerelerine beton döküldü. Gar ve çevresi, 2002 yılında Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararıyla ‘Korunması Gerekli Kültür Varlığı’ olarak tescil edildi. Ancak 2009 yılında özelleştirme kapsamına alınan 25 garın arasında bulunan tarihi garı çevreleyen araziler ise geçtiğimiz Eylül ayında Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından satışa çıkarıldı. Mülkiyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü’ne (TCDDY) ait olan 415 Ada, 2, 3 ve 15 numaralı üç ayrı parselden oluşan garın arazileri, ihale yoluyla 344 bin lira bedel karşılığında satıldı. Satılan parsellerde konut amaçlı inşaat yapılabilecek.

 

EĞİRDİR HALKI SATIŞA TEPKİ GÖSTEREREK EYLEM YAPTI
29 Ocak’ta Resmi Gazete’de yayınlanarak duyurulan ve ilçede büyük tepkiye neden olan satış kararının ardından Önceki gün Eğirdir Garı’nda bir araya gelen yüzlerce Eğirdirli satışı protesto etti. 100 yaşına giren tarihi Eğirdir Garı’nda saat 14.00’te bir araya gelen Eğirdirliler, hem fotoğraf çektiler hem de bölge halkına 90 yıl hizmet veren garlarına sahip çıktıklar.

‘10 YILDIR İLÇEMİZE UĞRAMAYAN TRENİN SESİNİ İÇİMİZDE DUYUYORUZ’
Eğirdir Akın Gazetesi’nin haberine göre, ilçe dışından çok sayıda demiryolu tutkunundan da destek gören etkinlikte bir konuşma yapan Hande Özdamar Tığlı, on yıldır Eğirdir’e uğramayan tren sesini içlerinde duyduklarını belirterek, özelleştirme kapsamında satışa çıkarılan gar ve arazilerinin tarihi yapıya karşı hassasiyetleri ortaya çıkardığını vurgulayarak, “1914 yılında İngilizler tarafından inşa edilmiş olan bu tarihi yapı Avrupa mimari anlayışının ilçemizdeki temsilcisidir. Küçük parsellerin satışı ile başlayan bu süreç, gara ait tüm bu alanların satışına kadar gidecektir. Eğirdir Garı’nın satışını istemediğimizi anlatmak için buradayız. Hiçbir siyasi oluşumla bağlantılı olmayan sivil inisiyatif ve halk gücü olarak bu tarihi değeri korumak için buradayız. Yaşadığımız bu güzel ilçemizin değerlerine karşı halk olarak hassasiyet gösterdiğimizi anlatmak için buradayız. Bu tarihi değerin korunması için elimizden geleni yapalım” diye konuştu.

Etkinlikte konuşan bir başka isim olan Çetin Meydan da Eğitimci Yazar Recep Bozkurt’tun “Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda Eğirdir” isimli kitabından bazı bölümleri alıntılayarak, tarihi Eğirdir Garı’nın önemine değindi.

MİMAR ALİ SİNAN: ‘KENT BELLEĞİ AÇISINDAN KORUNMALI’
Eğitimci Yazar Recep Bozkurt’un etkinlik için ilettiği mesajı okuyan Mimar Ali Sinan ise, Eğirdir’de ortaya konulan toplumsal çabanın, Türkiye’ de özelleştirilen diğer gar yapıları için de örnek olduğunu vurgulayarak, ilçenin tarihi kimliği ve kent belleği açısından önemli olan alanın mutlaka korunması gerektiğini dile getirdi.

DAĞCILAR DEMİRYOLU KÖPRÜSÜNDE GÖSTERİ YAPTI
Konuşmaların ardından fotoğraf çekimi ve demiryolu üzerinden demirköprüye yapılan yürüyüşle devam eden etkinlik, ETUDOSD üyesi dağcıların demiryolu köprüsünde yaptıkları iniş gösterisi ile son buldu. “Bu Kent Bizim İnisiyatifi” adıyla bir araya gelen Eğirdirlilerin benzeri etkinliklerin sürdürecekleri belirtilirken, tarihi garda çekilen Mine filminin başrol oyuncuları Türkan Şoray ve Cihan Ünal’ın da bu kapsamda ilçeye davet edilmesi planlanıyor.

KURTULUŞ SAVAŞINDA ÖNEMLİ GÖREV ÜSTLENTİ
Eğirdirli demiryolu tutkunlarını bir araya getiren etkinliğe yazılı bir mesaj ileten Eğitimci-Yazar Recep Bozkurt, bugün yapıları çürümeye terk edilen Eğirdir Garı’nın bir zamanlar ilçenin ekonomik ve sosyo-kültürel yaşamının en etkin kurumlarından biri olduğunu belirttiği mesajında, “Birinci Dünya Savaşı’ndan başı eğik ayrılan Osmanlı Devleti, emperyalist devletlerce adım adım işgal edilmeye başlayınca, İtalya ve Yunanistan’ın hedefi Göller Bölgesi olmuştu.

İzmir-Aydın-Denizli-Dinar-Eğirdir Demiryolu Hattı, bu amaçlarına ulaşmada ele geçirilmesi gereken en önemli araçtı. Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde bu işgallere karşı çıkan milletimiz, dünyanın en haklı bağımsızlık ve özgürlük mücadelesine atıldı. İşte bu ölüm kalım mücadelesinde Eğirdir İstasyonu, Eğirdir Gölü, ordumuzun hayat damarlarından biri oldu. Bu toprakların ‘vatan’ olmasında çok önemli katkılarda bulundu” ifadelerine yer verdi.



‘2002’DE ANILARIYLA BİRLİKTE ÖLÜME TERK EDİLDİ’
Eğirdir Garı’nın, kurtuluşun ardından gelen cumhuriyetin ilanıyla birlikte bu kez de ülkenin kalkınması ve çağdaşlaşması yolunda yeni görevler üslendiğine işaret eden Bozkurt, tarihi garın Ege Bölgesi ile Akdeniz ve İç Anadolu bölgeleri arasındaki her türlü ulaşımda köprü görevini yüklendiğini belirttiği mesajında, “ne acı ki 2002 yılından itibaren bu görevinden alıkonulmuş ve bütün anılarıyla birlikte ölüme terk edilmiştir. İş işten geçmeden, hafızamız silinmeden bu tarihi mekânı ayağa kaldırmanın yolu bulunmalıdır. Geçmişe olan saygımız, atalarımıza olan minnet ve şükran borcumuz ve vefalı olmak bunu gerektirmektedir” görüşünü paylaştı.