El-Kaide'ye Operasyon

Türkiye'ye karşı el Kaide üzerinden başlatılan İsrail ve ABD merkezli kara propaganda, "Taliban kampında Türk pilot", "Öldürülen militanlar Türk çıktı" haberlerinin manşetlere çekilmesi örgüte karşı yapılan operasyonları gündeme getirdi. Dünyada el Kaide'ye karşı en çok operasyonu yapan ülke olan Türkiye, örgütün Avrupa'nın yanı başında güçlenmesini önledi. İki yıl içinde 128 örgüt üyesi tutuklandı.

10 AYDA 73 TUTUKLAMA
Bu yılın ilk 10 ayında 73 şüpheli "terör örgütüne üye olmak" suçundan tutuklandı. Ankara'da yapılan operasyonda El Kaide mensubu oldukları iddiasıyla gözaltına alınan 13 kişiden 9'u tutuklanmıştı. Aynı günlerde İstanbul ve Kocaeli'nde terör örgütü El Kaide'ye yönelik operasyon kapsamında gözaltına alınarak adliyeye sevk edilen 30 kişiden 10'u daha tutuklandı. Haziran ayında Konya'da 17 zanlı, Temmuz ayında Adana'nın yanı sıra İstanbul, Antalya ve Çanakkale'de yapılan eş zamanlı operasyonlar sonrasında 14 zanlı tutuklanmıştı. 2010 yılında yapılan operasyonlarda gözaltına alınanların sayısı ise 400'e ulaştı.

Emniyet kaynaklarına göre; sadece 2008-2009 ve 2010'da el- Kaide üyesi olmakla suçlanan bini aşkın zanlı gözaltına alındı.

7 YILDA 3 BİN GÖZALTI
El Kaide'ye karşı yürütülen operasyonlar kapsamında 2003'ten bu yana 3 bine yakın gözaltı gerçekleşti. Geçtiğimiz yıl 55 kişinin tutuklandığı operasyonlarda 2003 yılından bu yana tutuklanan zanlı sayısının 300'ü buldu. Türkiye'de eş zamanlı olarak yürütülen operasyonlarda, ihbarların birçoğunun da asılsız olduğu da anlaşıldı. Haklarında iddianame hazırlanan sanıklardan bazıları yeterli delil bulunamadığı için beraat ederken birçoğu da tutuksuz yargılandı.

'TÜRKİYE DESTEKLİYOR' MESAJI VERİLİYOR
Stratejik Düşünce Enstitüsü Güvenlik ve Terör Uzmanı Doç Dr. Aytekin Geleri, bazı gazetelerin ABD merkezli Türkiye'yi hedef alan el-Kaide haberlerini abarttığına dikkat çekerek, "Sadece Türkiye'den değil, her ülke vatandaşı Taliban ya da el Kaide'de bulunuyor. Ama bunu alıp da Türkiye Taliban'a destek veriyor gibi yansıtmakta iyi niyet göremiyorum. Türkiye, AB üyesi ülkeler arasında bugün el Kaide'ye karşı en fazla operasyon ve en fazla gözaltı yapan ülkeler arasında ilk sırada. Tutuklama oranları da oldukça fazla. Sanki Türkiye, El-Kaide ile mücadele etmiyormuş havası oluşturmak sadece söylemdir" şeklinde konuştu.

Öksüren GATA'ya gidiyor
Terör örgütü el Kaide üyeliğinden ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılan Louai Sakka, Kandıra F Tipi Cezaevi'ne konulmuştu. Geçen yıl şiddetli baş ağrısı nedeniyle hastaneye kaldırılan Sakka, Ergenekon sanıklarını kast ederek, "Öksüreni GATA'ya kaldırıyorlar, belki beni de götürürler" diyerek gündeme gelmişti.

Örgüt 2003 yılında Türkiye'yi hedef aldı
Türkiye El Kaide ile 2003 yılında tanıştı. 15 Kasım 2003'te Osmanbey'deki Beth İsrael ve Şişhane'deki Neve Şalom Sinagogları ile 20 Kasım 2003'te Levent'teki HSBC Bank Genel Müdürlüğü ve İngiltere Başkonsolosluğu'na bombalı intihar saldırılarını düzenleyen el Kaide'nin 5 gün arayla gerçekleştirdiği eylemlerde, 61 kişi hayatını kaybetti, 647 kişi yaralandı. Olay sonrası yapılan operasyonlarda 69 kişiyi yakalanarak mahkemeye çıkarıldı. 2003 İstanbul saldırılarından sonra Türkiye'de el Kaide operasyonlarına hız verdi.

PKK'ya karşı da hassas olsunlar
Uluslararası İstihbarat ve Güvenlik Uzmanı, eski istihbarat görevlisi Seyit Demir ise, el Kaide'nin Türkiye'yi geçmişte çok defa tehdit ettiğini belirterek, "Bu tehditlerin tek nedeni de Türkiye'nin bu tutumu. Doğrudan Türkiye'ye eylem planlamasalar dahi batı elçiliklerine operasyon yapsalar bile bu Türkiye'nin istemediği bir durum. Türkiye, teröre karşı tüm kolları ve boyutlarıyla kararlılıkla mücadele ediyor. Bunu çoğu kez takdirle karşılayan Avrupa'dan da PKK'ya karşı aynı hassasiyeti ve dürüstlüğü bekliyor" dedi.

Baskınlar çok hassas yapılıyor
Emniyet kaynaklarına istemeyen üst düzey yetkili, El-Kaide operasyonlarının yürütürken operasyonların günlük veya kısa süreli tepkisel bir yaklaşımla değil, uzun süreli istihbarat ve araştırmaya dayalı olarak gerçekleştiğini söyledi. Aynı yetkili Emniyet'in bu konudaki stratejisini ise şöyle anlattı: "Burada şu bilinmelidir. Biz hiçbir dedikoduya göre hareket etmiyoruz. Her şeyi dikkate alıp güçlü şüphelere ya da bulgulara ulaştığımız anda harekete geçiyoruz. Şüphelilerin ilişki içinde bulunduğu, örgütsel faaliyet kapsamındaki hemen herkes tespit edildikten sonra operasyonlar yerine getiriliyor. Türkiye bu konuda gerçekten çok hassas. Delil elde etmeye dayalı teknik takip yöntemleri mümkün olan en ileri ve seviyede kullanılıyor."