Çok gariptir gazetecilik mesleği, hele bu mesleği Isparta’da yapıyorsanız..

Bir kişi hakkında yaptığınız haber yada köşe yazısı yazıyorsanız ve o kişi bundan rahatsızlık duyuyorsa hemen yafta hazırdır: ‘Ne talep etinde olmadı?’

Yada aynı kişi hakkında olumlu bir haber yada köşe yazısı yazdığınız da ise durum bu sefer “Ne talep ettin de oldu” olur..

Ne yazık ki bu tür durumlar Isparta medyasında bulunan gazeteci arkadaşlarımız arasında da böyle yorumlanır.

Burada şöyle bir sonuç çıkmaktadır: Eğer bir gazeteci de bu durumu böyle yorumluyorsa demek ki haberciliğini, temsil ettiği kurumu ve kalemini böyle kullanıyor, ilişkilerini arz – talep üzerine kuruyor demektir.

Ancak bu ne aldın ne alamadın sorusu son günlerde bana çokça sorulmaya başlandı.

Geçtiğimiz günlerde Süleyman Demirel Üniversitesi rektörü Sayın Hasan İbicioğlu hakkında “Ağzı Olan Konuşuyor” başlıklı köşe yazısı yazdığımda hocadan ne istedin diye soruldu. Çünkü yazı eleştirel içerikteydi, daha sonda “Kaybeden Sadece SDÜ’mü?” diye yazdığım köşe yazısından sonra da hocadan ne aldın diye soruldu.

 Aynı şekilde Isparta Valisi Sayın Memduh Oğuz hakkında yazdığım “Nedir Bu Isparta Sevgisi” isimli köşe yazısından sonrada bizzat bizim medyanın içindeki isimler bana sordu: “Ne istedin de alamadın validen” diye..

Burada akıllara güzide atasözümüz “Kişi Kendini Nasıl Bilirse Karşısındakini de Öyle Bilir”geliyor.

Gazetecilik etiği gereği  yapılan haberler yada köşe yazıları bir menfaat karşılığında olmamalıdır.

Ben şahsen bu mesleğe başladığımdan beri temsil ettiğim kurumu, gazetemi, internet sitemi ve kalemimi kullanarak kimseden kendim yada çevremdeki kişiler bir şey talep etmedim. Yada bir talebim varsa bile, taleplerim yerine gelsin diye konumumu kullanmadım.

İstediğim oldu diye o kişiyi yüceltmedim, olmadı diye yermedim…

Isparta’da gazetecilik yapan arkadaşlarımız bu şekilde davranıyor mudur onu da bilemem..

Bazı arkadaşlarımız küs oldukları (!) Süleyman Demirel Üniversitesi rektörü Sayın Hasan İbicioğlu ile kuzu yemişler. Olabilir, bunu kötü yorumlamamak lazım, herkesin bir damak tadı var, dana da yiyebilirlerdi.

Burada mesele KUZU yada DANA meselesi değil NİYET meselesidir.

 Eğer burada niyet Isparta’nın menfaatleri ise gerisi teferruattır…

Gelelim sözün özüne, bu yazımdan dolayı bana kırılan, darılan yada küsen olursa sorun yok, bir KUZU yer barışırız..

GAZETECİ: Gazetecilik mesleğini icra eden; güncel olaylar, akımlar, konular ve kişiler hakkında bilgi toplayıp, olabildiğince tarafsız bir şekilde yayımlamaya gayret gösteren kişidir.