Gözlerinize Bunu Yapmayın
Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özgül Altıntaş, göze yapılan şiddetli kaşıma ve ovalama işlemlerinin keratokonus hastalığını başlatabileceğini bildirdi.
Altıntaş, gözün en ön tabakasını "kornea" denilen saydam tabaka oluşturduğunu belirterek, bu tabakanın insanların cisimleri net olarak görebilmesini sağladığını söyledi.
Korneanın gözün kırma derecesini belirleyen en önemli optik unsuru oluşturduğunu ifade eden Altıntaş, keratokonus hastalığının kornea dokusunun eğriliğinin sivrileşmesi, öne doğru bombeleşmesi ve dokunun incelmesiyle ilerleyici bir yapıda olduğunu kaydetti.
Altıntaş, artan kornea eğriliği ve incelmeyle hastanın gözlük derecesinde giderek artma meydana geldiğini dile getirerek, "Her iki gözü de tutan bir hastalıktır, fakat her iki gözde eşit şiddette değildir. Keratokonus hastalığının görüldüğü kişilerde zaman içinde iki göz kırılma kusuru arasındaki asimetri artar ve hastanın gözlükle dahi görmesi düzeltilemez hale gelir. Hastalık hem görmeyi bozması hem de ilerleyici olması nedeniyle erken tanınması önemlidir. Tedavide amaç görme keskinliğini olabilecek en üst seviyeye çıkarmak ve hastalığın ilerleyici seyrini durdurabilmektir. Erken tanı ve tedavi kadar hastalığın düzenli takibi de çok önemlidir" ifadesini kullandı.
"GÖZÜ ŞİDDETLE KAŞIMA KERATOKONUS HASTALIĞINI BAŞLATABİLİR"
Keratokonus hastalığının gelişme nedenlerinin kesin olmadığını ancak araştırmacıların genetik faktörler üzerinde durduğunu belirten Altıntaş, "Gözü şiddetle kaşıma ve ovalama gibi göze uygulanan travmalar, keratokonus hastalığını başlatabileceği ve ilerletebileceği bilinmektedir" dedi.
Altıntaş, yapılan araştırmalarda hastaların göz kaşıma alışkanlığının önlenmesiyle bile hastalıktaki ilerlemenin durabildiğinin görüldüğünü ifade ederek, bu nedenle bahar aylarında alerjik hastalara tıbbi destek verilmesi gerektiğini bildirdi.
"ERGENLİK ÇAĞI ÇOK ÖNEMLİ"
Hastalık tanısının en erken 5-6 yaş arasında alan vakalar olduğunu anlatan Altıntaş, şunları kaydetti: "Sıklıkla ergenlik yaş döneminde hormonal değişimin en yoğun olduğu dönemde başlar ve bu dönem de hızlı ilerleme eğilimindedir. Her yıl değişen gözlük numarası ve özellikle asimetrik miyop astigmatizma artış, ışığa duyarlılığın artması, çift görme, ışıkların etrafında halkalar görme durumunda bir göz hekimine başvurulmalıdır.
Tedavide hastanın görme keskinliğini artırmak amacıyla gözlük sınırlarını aşanlarda özel kontakt lensler kullanılır. Kontakt lens kullanamayan veya fayda göremeyen hastalarda kornea içine halka yerleştirilmesi uygulanmaktadır. Hastalığın ilerlemesini durdurmada ise Crosslinking tedavisi yapmaktayız. Riboflavin içeren damla ile beraber uygulanan UVA ile kornea dokusundaki bağlar güçlendirilip hastalığın mevcut durumunda sabitlenmesi amaçlanır. Biz de kliniğimizde 2008 yılından beri bu tedaviyi uygulamaktayız. Tedavisiz kalan hastalarda geç dönemde kornea nakli ihtiyacı doğmaktadır."
Altıntaş, korneanın ön yüzüne sürtünen veya baskı yapan kontakt lenslerin kaşımaya benzer bir mekanizmayla hastalığı ilerletebildiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Gözlükten kurtarmak amacıyla korneaya uygulanan flepli laser tedavileri keratokonus oluşumuna neden olabilir, laser sonrası oluşan keratokonus hastalığına korneal ektazi adı verilir. Tedavisi keratokonus ile aynıdır. Bir diğer hormonal seviyelerde artışın yaşandığı gebelik ve emzirme dönemlerinde keratokonus hastalığının ilerleme riski artabilir.
Keratokonus hastalarının gebe kalmadan önce incelenmesi ve ilerleme olasılığı olan hastaların gebelik öncesi tedavi edilmesi gerekebilir. Eğer keratokonus hastası gebe kalır ise gebelik ve emzirme döneminde sık aralıklarla takip edilmelidir. Gebelik sırasında tedavi yapılmamaktadır. Fakat emzirme döneminde gerektiğinde tedavi planlanabilir."