Hamleden İlk Adım Satranç
Çocukların zihinsel gelişimi düşünüldüğünde, satranca erken yaşlarda başlamanın önemi büyüktür. İki yaşından itibaren çocukların beyinleri hızlı bir gelişim içindedir. Gösterilenleri kolay şekilde algılayabilirler. Bu dönemde çocukların olayları örseleyer
Hamle Satranç Eğitim Merkezi Sahibi Onur Başar Demokrat Gazetesi ve Ajans32’ye yaptığı açıklamada “Bir çok aile karmaşık oyun kurallarına sahip satranç oyununu, miniklerin öğrenemeyeceğini düşünerek bu oyundan uzak durmaktadırlar. Oysa küçük çocuklarda öğrenme yetisi en az büyükler kadardır. Bu nedenle satranç, çocuklara kolayca öğretilebilir. Okul öncesinde satranç öğretimi için ideal yaş 4 veya 5 yaş sonrası diyebiliriz. Çocuklarınızın bilişsel ve zihinsel gelişimi için zeka oyunları destekli diğer oyunlarla birlikte satranç oyununun temel kurallarını öğrenebilirler. İleriye dönük hedefleri olan aileler çocuklarının daha küçük yaşlardan itibaren oyun aktiviteleri içinde satranç figürleriyle de oynamasını sağlayabilir veya Uzman bir satranç hocasından yardım alabilirler. Böylece eğlenceli şekilde satranç eğitimine de başlana bilinir” olduğunu ifade etti.
Onur Başar “ Birçok anne ve babanın ufak yaşlarda çocuklarına zihin gelişimi için oyuncaklar aldığı düşünülürse, bu yaşlarda minikleri ileriye dönük zihinsel, bilişsel gelişimi için satranç taşlarıyla da tanıştırabilirler. Sonuçta satranç da bir zeka geliştirici oyundur. Üstelik satranç zeka oyunları içinde en tepe noktada olan, en çok gelişim sağlayan oyunların başında gelmektedir. Peki neden? Oyunlar ne kadar karmaşık ve zor olursa, o oyunu öğrenmek ve doğru oynamak için belirli bir dikkat ve çaba sarf etmeleri gerekmektedir. Bu durumda da beyniniz farklı bir şekilde çalışmak ve düşünmek zorunda” olduklarını belirti.Satranç Figürleri Eğlenerek Öğrenmeyi Sağlıyor Hamle Satranç Eğitim Merkezi Sahibi Onur Başar
“Satranç oyununda kullanılan figürler özellikle çocukların daha çok eğlenmesini sağlamaktadır.
Çocukların özellikle o yaşlarda eğlenerek daha kolay öğrenme içinde oldukları bir gerçektir. Diğer zeka oyunlarının tek düzen oyun taşlarını ve kurallarını düşünürseniz bana hak vereceksiniz. Belki de şimdiye kadar oyunlara bu yönden bakmamışsınızdır. Bu nedenle çocuklarımıza aldığımız zeka oyuncaklarına satranç figürlerini de ekleyebiliriz.Elbette yeni algılama içinde olan okul öncesi çocuklar, satranç taşlarını kolaylıkla algılayamayacak ve isimlerini söyleyemeyecektir. Amacımız o yaştaki miniklerimize satranç oyunu oynamayı öğretmek değildir. Bu dönemlerde çocuklarımıza zorlamadan sadece satranç figürlerini göstererek, isimlerini söyleyin ama onun aynı şekilde söylemesi için ısrarcı olmayın. Sadece belirli aralıklarda basit şekilde figür isimlerini tekrar ediniz. Belirli bir süre sonra satranç figürleri gördüğünde isimlerini tam olmasa da söylediğini göreceksiniz.
Odasında satranç ile ilgili görseller koyabiliriz. Satranç ile ilgili değişik aktiviteler yapabilirsiniz.Bazılarınız üç, dört yaşındaki çocuk satranç taşını bilse ne faydası var? diyecektir. Bu yaşta figürlerle, satranç görselleriyle tanışan çocuk 4 yaş sonrası satranç hareketlerini daha kolay öğrenecek ve yaşıtlarından her zaman önde olacaktır ve daha önemlisi öncelikle zihinsel, bilişsel olarak yaşıtlarına oranla daha iyi gelişecektir. Çocuklarınız yapamaz diye düşünmeyin, onların nasıl öğrendiklerini hayretle izleyeceksiniz.Özellikle çocukların bir spora yatkınlığının gelecekteki başarı için önemi düşünülürse, olabildiğince küçük yaşta başlamak daha sonraki basamaklar için çocuğunuza avantajlar kazandıracaktır. Çocukların zihinsel ana gelişimi 7 yaşa kadar tamamlanmaktadır.
O nedenle bu ufak yaşlarda satrançla ilgilenen çocuklar spor ağırlıklı yaşama devam etmeseler de ilkokul sıralarında daha başarılı olacaklardır. Eğitim bilimcileri tarafından yapılan araştırma sonuçlarına göre okul öncesi satranç eğitimi alan çocukların matematiksel sayısal becerilerinde olumlu bir etki yaptığı ve okula başladıklarında ve sonrasında yaşıtlarından daha iyi düzeyde oldukları belirlenmiştir. Okul öncesi çocuklarımız için öncelik, satranç oynamaktan keyif alan bireyler olarak yetişmesini sağlamak olmalıdır. Daha sonra bu işi tutkuyla yapacak ve sportif anlamda daha ileri noktalara götürecek bireyler de bu çocukların içinden çıkacaktır” dedi.