Hey Gidi Ispartaspor Hey..!

Tarihinde ilk kez küme düşen Ispartaspor’da bu aralar sancı bir türlü dinmiyor.

Kulüpte önce elektrikler kesildi, şimdi de kapı önünde kalma tehlikesiyle karşı karşıyalar…

Bakalım bu süreçte neler gelişecek?

İlk olarak bu tesis krizine parmak basmak istiyorum. İl Spor Müdür Vekili Fatma Uçarlar, yapılması gerekenin en iyisini yaptı. Yıllardır, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün karın ağrısı şeklinde yaşayan ve mali yönden olduğu gibi manevi olarak da idarecilerin birçok kez başını ağrıtan Ispartasporlu yöneticiler, bu kez de itiraz etme cüreti gösteriyor.

Edindiğim bilgiler doğrultusunda yıllardan bu yana hiçbir zaman Gençlik ve Spor’a borçlarını zamanında ödeyemeyen yöneticiler, icra yoluyla tahsil edilen borçlarını zamanında ödediklerini iddia ediyor.

Ben zamanında ödenen bir borca icra yolu uygulandığını hiçbir yerde görmedim, duymadım. Bu konuyu herkes kendi açısından değerlendiriyor ama ortada da bir gerçek var; ihmaller diz boyu…

Zaman zaman görüyoruz bazı kulüp yöneticilerine, kulübün dışında yer alıp, çıkar sağlamaya çalışan insanlar var. Gördüğüm kadarıyla akıl hocaları çoğalmış. Bu insanları spor camiası gayet iyi tanıyor. Taraftarları ön plana çıkararak, onların dernek başkanlığını yaptıkları söyleniyor. Ama ben o insanların yanında hiçbir taraftar veya kamuoyu desteği göremiyorum nedense…

Gördüğüm kadarıyla transfer görüşmelerini de asil yöneticiler yerine, kulüpte hiçbir vasfı bulunmayan insanlar yapıyor. Ama ben buradan yine de uyarımı yapayım. Resmiyette ismi geçenler, her zaman sorumluluk altındadır, kötü bir durumda resmiyetteki insan hesap verir. Bu bir gerçek, o yöneticilerin de bu duruma kulak asacağını ümit ediyorum. İster assın, ister asmasın o beni ilgilendirmez. Ama gazetecilerin önüne geçmekle, kamuoyunda dedikodu çıkartmakla kulüp yöneticiliği yapılmaz! Objektifliği öne sürüp, kendilerinin çıkarına ters düşen olaylarda, taraf tutuluyor demekle de olmaz. Bu durum hakkında fazla yorum yapmak istemiyorum. Kamuoyu kimin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Ben buradan her ne söylesem de bu durum kişilerin şahsi davranışlarına etki etmez.

Fakat, kamuoyunun bilmesi gerekenlerin de saklanmasının uygun olmadığı kanısındayım. Ben Selçuk Üniversitesi Halkla İlişkiler Bölümü mezunuyum. Toplumsallıkta şeffaflık her zaman öne çıkar. Gizli sırlar hariç yapılan şeffaflık hem kamuoyunda güven sağlar hem de kişilerin imajlarını şekillendirir. Saklı gizli yapılan ve kamuoyunun bilmesi gerekenlerin açıklanması kanaatindeyim. Bu tesis krizlerini bir kenara bırakalım. Ispartasporlu yöneticiler hakkında dışarıda bir sürü dedikodular duyuyorum. Kimileri satılan futbolcuların fahiş rakamlara satıldığını öne sürüyor, kimileri de kulüpten lisansını kurtarabilmek için para ödediğini iddia ediyor. Bunlar ne kadarı doğru ne kadarı yalan bilemiyorum ama bunların en iyi açıklamalarını yöneticilerin yapacağını ümit ediyorum.

Spor camiasında gördüğüm izlenim şu; Artık Ispartalı sporseverler, ‘Pembe – Yeşilli Ispartaspor’ denilince yüz çeviriyor. Bunun sebebini düşünmeleri için yöneticilere sesleniyorum; “Geçmişte yaptığınız hataları göz ardı ederek, biz basın mensuplarına çamur atıyorsunuz! İsim vermeden kamuoyuna çıkın, bir bakın… İsminizin nasıl ve ne şekil kullanıldığını sorgulayın bakalım… Neler göreceksiniz?”

Feti KILIÇ