Isparta Kabunesi Almanya’da
Isparta Kabunesi Almanya’da
Bundan tam 18 yıl evvel Almanya’ya giden Ispartalı Pide ve Şiş Ustası Erdal Akbıyık, memleket sevdasının önüne geçemedi ve Frankurt ile Stuttgart arasına ‘Isparta Cafe ve Restaurant’ ismini verdiği iş yerini açtı. Ispartalı gurbetçi restaurantında ilimizin hem yemeklerini tanıtıyor, hem de doğal güzelliklerini anlatıyor.
Erdal Akyıbıyık 47 yaşında. 2002 yılında hayallerinin peşine düşüp Almanya’ya gitti. Orada çeşitli restaurantlar da ustalıklar yaptı. Her geçen gün memleket özlemiyle yanıp tutuşan Akbıyık eşinin de desteğiyle Frankurt ile Stuttgart arasına ‘Isparta Cafe ve Restaurant’ ismini verdiği Türk Lokantasını hizmete açtı.
Tamamen Isparta usulü yemeklerin sergilendiği restaurantta özellikle Almanlar tarafından ‘Isparta Kabunesi’ (Ispartalıların Düğünlerde ve Mevlütlerde konuklarına ikram ettiği Düğün Pilavı) tam not aldı. Isparta’ya özgü olan bu yemek sayesinde gururlanan Erdal Akbıyık, bu yemeği menüsünden hiç çıkarmadı. Binlerce Alman vatandaşına sadece düğün pilavını yedirmekle kalmayan Akbıyık, şehrimizin doğal güzelliklerini de video ve broşür ile hem Almanlara hemde o bölgede ki Türk vatandaşlarına anlatmaya başladı.
İŞTE O SEVDANIN HİKAYESİ
‘Aslen Büyükhacılar Köy’ünde yetişen bir Isparta sevdalısıyım. Çocukluğum ve gençliğim köyde, tarlalarda geçti. O süre zarfından kendimi pide ve şiş ustalığı olmak üzere birçok yemek çeşidinde geliştirdim. Tarihler 2002 yılını gösterdiğinde kader bizi Almanya’ya uğurladı. Orada birçok Türk lokantasında ustalıklar yaptım. İlk günden bu yana Isparta’nın adını Almanya’da dalgalandıracağım diye bir hayalim vardı. Allah’a hamd olsun ki 2020 yılının başında bu hayalim gerçeğe döndü. Frankurt ile Stuttgart arasına ‘Isparta Cafe ve Restaurant’ı’ açtık. (Şu anda pandemi nedeniyle kapalı) Bizim iş yerimizin ismini ve farkını gören Alman vatandaşları bizlere yoğun bir ilgi gösterdi. Isparta şiş ve kabune (düğün pilavı) yemeğimizi tadan Almanlar bu işin sırrını sormaya başladılar. Bizlerde dilimiz döndüğünce bu yemeğin Türkiye’nin Isparta iline özgü bir yemek olduğunu anlattık. Sadece Isparta yemekleriyle değil, ilimizin doğal güzelliklerinin anlatıldığı slaytları ve videoları müşterilerimize izlettik. Broşürleri takdim ettik. Birçok Alman vatandaşı Isparta’yı resmen cennetten bir köşe olarak tanıdılar. Sadece bunlarla da kalmadık ve hakiki gül suyu ikramında bulunduk. Müşterilerimizin bazıları ilk fırsatta Isparta’ya gideceklerini bizlere belirttiler. Mesela menü sayfamızda Eğirdir Göl’ünün fotoğrafı yer alıyor. Burada gülün ne olduğunu nasıl yetiştiğini anlatan bir makale yer alıyor. Eşimle beraber Ispartamızın gönüllü turizm elçiliğini yapıyoruz. Almanları lezzetin haricinde en çok mutlu eden diğer bir olay ise KABUNE’nin hikayesini anlatmamız olur. Ispartalılar bu hikayeyi çok iyi bilirler. Restaurantımızda ki koltuk, sandalye ve masaların hepsi Isparta’nın rengi olan yeşil ve pembedir. Isparta Pidesini pişirmek için özel fırın hazırlattık. Bunun dahi ustasını Isparta’dan getirttik. Ispartalı emektar bir usta, Almanya’ya geldi ve Isparta Pide Fırınını özel olarak inşa etti. İşyerimizin birçok malzemesi Isparta’dan özel olarak yapıldı ve Almanya’ya geldi. Yine Almanların dikkatini çeken diğer bir lezzetimiz ise Üzüm Hoşafı oldu. Hoşafa da bayılan Almanlar bardak bardak hoşaf içiyor. Restaurantımız Türk ünlülerin de dikkatini çekti. Bize yakın bölgeye gelen birçok ünlü isim restaurantımıza geliyor. Benim Isparta isminden ticari bir endişem, kaygım yada beklentim yok. Tek amacım şehrimin tanıtımını yapmak. Ben Isparta sevdalısı birisiyim. Ispartamın adını günde bir kez dahi telaffuz ettirebiliyorsam o gün benden mutlusu olmuyor. Buradan Ispartalı yöneticilere sesleniyorum, gönüllü turizm elçiniz olarak Almanya’da ne yapmam gerekiyorsa hizmetinizdeyim. Yeter ki Ispartamızın popülerliği artsın, Almanya’da bir turist fazladan ilimize gelsin” dedi.
Haber: Tuna ÜNAL