İsrail lideri Benjamin Netanyahu, Türkiye’nin ülkesindeki yangına iki uçak göndermesi sonucu yumuşayan ilişkileri düzeltmek için elçisini Cenevre’ye Dışişleri Müsteşarı Siniroğlu ile görüşmeye gönderdi. “Krizi bitirecek bir anlaşma üzerinde uzlaşın” talimatı verdi.
Mavi Marmara baskının ardından 9 ay boyunca neredeyse sıfırlanan Türkiye-İsrail ilişkilerinde yangın diplomasisi sonuç veriyor. Türkiye’nin İsrail tarihinin en büyük yangını için bu ülkeye yardım gönderen ilk ülke olması sonrası gevşeyen ilişkiler, İsrail lideri Netanyahu’nun Türk uçağına binmesiyle, “İki ülkenin arası düzeliyor mu?” sorusunu beraberinde getirdi.
BAŞBAKAN'IN ŞARTLARI
Başbakan Erdoğan’ın “Bizim şartlarımız belli, özür ve tazminat” açıklamasının ardından Netanyahu harekete geçti. Haaretz gazetesinin haberine göre İsrail lideri, BM Komisyonundaki İsrailli temsilci Yosef Ciechanover’i, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu ile görüşmek üzere Cenevre’ye gönderdi. Üst düzey bir İsrailli yetkili gazeteye, “Ciechanover ile Sinirlioğlu’nun krizi sonlandıracak bir taslak anlaşma üzerinde çalışacaklarını” anlattı.
ERDOĞAN: KAN TEMİZLENSİN
Başbakan Erdoğan ise dün yaptığı konuşmada İsrail’e yangın söndürme uçağı gönderilmesinin “insani ve İslami görev” olduğunu söyledi. İlişkilerin yeniden rayına girmesi için tazminat ve özür gerektiğini bir kez daha hatırlattı:
Birileri çıkıyor yeni bir dönemi başltalım diyor. Önce taleplerimiz yerine getirilecek. Önce insani yardım taşıyan Mavi Marmara’da şehit edilen 9 kardeşimizin hesabı verilecek. Özür dilenecek, tazminatı verilecek. El uzatanın elini havada bırakmayız. Adım atana adım atarız. Ama önce samimiyete inanmak istyoruz. Akdeniz’e dökülen kan temzilenmedikçe, o kan lekesini İsrail temizlemedikçe kimse bizim susmamızı beklemesin.
FIRSAT KAÇARSA DİPLOMATİK HATA OLUR
İsrail’in en saygın gazetelerinden Haaretz’in köşe yazarlarından Zvi Barel, dün “Eğer İsrail üzüntüsünü belirtir ve Mavi Marmara’da öldürülen Türk siviller için özür dilerse, bu bir trajedi oluşturmaz” diye yazdı. Barel, baskında ölen Türklerin ailelerine tazminat ödenmesinin kendi içinde sorumluluğun kabul edildiği anlamına gelmeyeceğini, tazminatın insani bir jest olarak görülebileceğini belirterek “Bir fırsat penceresinin açılabilmesi için korkunç bir felakete gereksinim duymuş olmamız çok acı, ama İsrail’in bu fırsatı heba etmesi büyük bir diplomatik hata olurdu” yazdı.
TÜRK UÇAĞI YANGINLA SAVAŞIYOR
İsrail’in kuzeyindeki, ülkenin en büyük üçüncü şehri Hayfa etrafında bulunan ve ülkenin can damarlarından biri niteliğindeki dağlık Karmel bölgesinde geçen perşembe günü başlayan yangın 20 ülkeden gelen ekipler sayesinde kontrol altına alınmaya başlandı. Yangın, 42 kişinin ölümüne yol açarken, halihazırda 100 bin dönümü aşkın Karmel ormanlık bölgesinin yaklaşık yarıya yakın bölümü kül oldu.
Yanan ağaçların sayısı yaklaşık 5 milyon dolayında hesaplanırken, yangın ülke ekonomisine yaklaşık 1 milyar dolar ekonomik zarar var. Rusya, Bulgaristan ve İngiltere gibi ülkelerin yardım eli uzattığı İsrail’e Türkiye’den gönderilen iki yangın söndürme uçağı da aralıksız görev yapıyor.