Okutan’ın İmza Törenine Yoğun İlgi
Okutan’ın İmza Törenine Yoğun İlgi
Milliyetçi Hareket Partisi Isparta Milletvekili Adayı Nuri Okutan’ın hayatının anlatıldığı, Gazeteci Tekin Atay’ın kaleme aldığı "Şehirlerin Aynasından Vali Nuri Okutan" isimli kitabın, dün Iyaşpark’ta imza günü yapıldı.
Ajans Habertürk’ün (AHT) Antalya Temsilcisi Tekin Atay, Türkiye’nin birçok yerinde görev yapmış biri olan Nuri Okutan’ın hayatını yazdığı kitabın imza törenine halktan katılım yoğun oldu.
‘Şehirlerin Aynasından Vali Nuri Okutan’ adlı kitapta, Okutan’ın hayat öyküsünün yanı sıra kaymakamlığından bu yana görev yaptığı kentlerde uyguladığı projelere yer veriliyor. Giriş bölümünde Hürriyet Gazetesi yazarı Yılmaz Özdil’in 4 Kasım 2007 tarihli köşe yazısının yer aldığı kitapta, Doğan Holding patronu Aydın Doğan’ın, Nuri Okutan’a Kelkit Kaymakamlığı sırasında iş teklifinde bulunduğu Okutan’ın ağzından şöyle anlatılıyor:
“Tayinimin çıkacağı önceden duyulunca Kelkitliler Aydın Bey’i arayıp ‘Müdahil ol Kaymakam Bey gitmesin’ diyorlar. Aydın Bey bana telefon açtı ve Kelkit’te kalmam için ricada bulundu. Fakat ben, başka alanda da çalışmak istediğimi ve Kelkit’te kalmaktan yana olmadığımı söyledim. Bunun üzerine Aydın Bey, ‘O zaman memuriyetten ayrıl. Sermaye benden idare senden, ortak iş yapalım’ teklifinde bulundu. Bu teklifi nazik bir dille reddettim. Fakat Aydın Bey, ‘Bu cevabı saymıyorum. Akşam hanımınla da görüş yarın bir daha arayacağım’ dedi. Hakikaten ertesi gün aradı. Ben yine teklifini kabul etmeyince şunları söyledi: ‘Sakın devletten büyük ağa mı var, ben devlet dururken Aydın Bey’e niye çalışayım diye düşünme. Sermaye benden ama işin patronu sen olacaksın.’ Bursa’nın Harmancık ilçesinde görev yaptığımda da büyük bir iş grubundan teklif almıştım. Ama benim gönlüm bürokrasi alanındaydı, hep burada kaldım.”
KOMÜNİST OLMA OĞLUM!
Kitapta ayrıca, Gönen Öğretmen Okulu’na gittiği dönemde babasının Nuri Okutan’a “Oğlum sakın komünist olup gelme hakkımı helal etmem” diye nasihatte bulunması gibi pek çok ilginç anı da yer alıyor. Okutan, babasının kendisine yaptığı nasihati şöyle anlatıyor:
“12 yaşında ailemden ayrılıp Gönen Öğretmen Okulu’na gideceğim. Sağ-sol kutuplaşmasının en etkili zamanları. Öğretmen okulları da ‘ideolojik merkezler’ olarak görülüyor. Babam neticede köylü bir adam, her detayı bilme şansı yok. Kendisine, ‘ya niye gönderiyorsun oraya çocuğu, komünist olur gelir’ demişler. Babam o dönemde DP-AP çizgisinde biri. Köyden okula gitmek için ayrılırken elimden tutarak, ‘Oğlum oraya gidiyorsun ama sakın komünist olup gelme, hakkımı helal etmem’ dedi.”