Öner Mektup Yazmıştı
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları çerçevesinde Ankara Ulus’ta 1. Meclis önünde yapılacak “Büyük Cumhuriyet Buluşması” için Ankara Valiliği tarafından konulan yasak fiilen kalktı.
Düzenleme Komitesince Valilikle yapılan görüşmelerde, Birinci Meclis önünde basın toplantısı yapılabileceği, bunun için de herhangi bir izne gerek olmadığı ifade edildi. Valiliğin bu tavrından sonra Birinci Meclis önünde yapılacak “Büyük Cumhuriyet Buluşması” için bir engel kalmadı.
Isparta’dan da 29 Ekim’de Anakara’da yapı8lacak olan ‘Seferberlik Yürüyüşü’ne aralarında ADD, TGB,İşçi Partisi ve CHP’nin de bulunduğu çok sayıda siyasi parti ve kitle örgütü’nden temsilcinin katılması bekleniyor.
Isparta Milletvekili Ali Haydar Öner, yasağın kalkmasından önce Ankara Valisi Alaaddin Yüksel’e bir mektup göndermişti.
İşte Öner’in o mektubu;
Sayın Valim,
Kurtuluş Savaşı'nın taçlandığı gün olan Türkiye Cumhuriyeti'nin Kuruluşu'nun 89. Yıldönümü'nde Halkın Cumhuriyet Bayramı'nı kutlama arzusunun yerine getirmesine Makamınızca izin verilmeyeceği kamuoyuna duyurulmuştur.
Cumhuriyet Bayramı'nın Cumhur tarafından kutlanmasının yasaklanması kararı; Cumhuriyet'in Başkenti Ankara Valisi'ne yakışmamaktadır.
Bizler, Cumhuriyet'in olanaklarıyla bugünlere geldik. Sizinle aynı kararnameyle valilik görevine atandık. Her ikimiz de görevimiz sırasında bizleri mahcup edecek kararlara imza atmamaya özen gösterdik. Bugüne kadar herhangi bir mahcubiyete -çok şükür- uğramadık.
Sayın Valim,
Bir arkadaşınız ve dostunuz olarak hatırlatmak isterim ki bizler varlık nedenimizi inkar edemeyiz. Görevimiz sırasında en çok gözetmemiz gereken husus kamu vicdanıdır. Cumhuriyet'in Valisi Cumhur'un Bayram kutlamasını yasaklamaz. Halkın sesine, sağduyunun sesine kulak verir. Mevcut oluşumlar karşısında yeniden durum değerlendirmesi yapar. Cumhur'la Cumhuriyet'in güvenlik güçlerini karşı karşıya getirmez.
Sayın Valim, Değerli Meslektaşım,
Olağanüstü durumlar, olağanüstü çözümler gerektirir. Olağanüstü durumlarda kriz yönetimi, olağanüstü kararlarla yürütülür. Tarihe; ''Cumhuriyet Bayramını Halkın kutlamasına izin vermeyen Vali'' olarak geçmekten sakınınız. Telafisi gayrı kabil durumlarla halkı ve güvenlik güçlerimizi karşı karşıya bırakmayınız.
ÖNERİM; Yasakları kaldırınız!.. Güvenlik güçlerimize bayram kutlamasını yapanları engellememe, gerekirse yan yana olma , yan yana yürüme ve gerekirse Bayram kutlaması yapanların güvenliğini sağlama görevi veriniz. Güvenlik güçlerimizi halk sağlığına zarar verecek davranışlardan uzak durma, halka karşı saygılı ve sabırlı olmaları konusunda uyarınız. Ayrıca; dini ve milli Bayramların aynı tarihe denk gelmesi dikkate alınarak çifte bayram sevinci gölgelenmemelidir.
Sayın Valim,
Unutmayınız ki; siyasal partiler ve sivil toplum kuruluşları demokratik yaşamın vazgeçilmez unsurlarıdır. Bayram kutlamasına katılacak olanlar da teröristler değil, bu Ülkenin yurtsever vatandaşları, sorumluluklarını bilen Cumhuriyet Çocuklarıdır. Cumhuriyet Bayramı kutlama sorumluluğunu kendileri ile paylaşınız. Göreceksiniz ki provokatörleri aralarına almayacaklar, kendilerine yaraşan bir şekilde Atalarına ve Cumhuriyet'e bağlılıklarını göstereceklerdir. Yönetimin görevi, kutlama organizasyonlarını yapanları ve katılımcıları tehdit etmek değil, demokratik haklarını kullanmalarına yardımcı olmaktır. Yasaların suç saydığı eylemlere kalkışanlar elbette sorumlulukları ile baş başa kalacaklardır.
Sayın Valim, gerekli değerlendirmelerin ivedilik ve isabetle yapılacağı inancıyla Kurban ve Cumhuriyet Bayramlarınızı kutlar, sağlık ve esenlik dileklerimi sunarım.