Onlar Her Dilde Konuşurlar
Çiçek deyip geçmeyin…
Sevincin, mutluluğun, hüznün ve umudun simgesidir çiçekler… Gülhan Çiçekçilik işletmecisi Canan Özbek, “Çiçeklerin de ruhu vardır. Çiçek deyip geçmeyin, alacağınız bir buket çiçek ruhunuza ‘özellikle de bu zor dönemlerde’ iyi gelir” dedi.
Tüm dünyayı etkileyen COVİT- 19 süreci ülkemizde de etkisini gösterdi. Ülkemizde yaşanan ekonomik sıkıntılar COVİT – 19 ile birlikte daha da arttı. Bu sektörlerden biri de hiç şüphesiz çiçekçiler oldu. Yaşadığı zorluk ve sıkıntıları Demokrat Gazetesi muhabirine anlatan, Canan Özbek;
“Yirmi yılı aşkındır bu işi yapıyorum, üç evlat sahibiyim geçimimi yıllardır bu dükkandan sağlıyorum, yirmi, on yedi ve on beş yaşlarındaki çocuklarımı yetiştirip, okuttum ve çocuklarım da desteğini hiçbir zaman esirgemediler” dedi.
ÇİÇEKLER HER DİLDE KONUŞUR
Özbek; “Bundan 10-15 yıl önceye kadar insanlarda çok fazla çiçek kültürü yoktu. Hasta görmede, doğumda, sevgililer günü, anneler günü gibi özel günlerde çiçek almak, göndermek gibi alışkanlık bu kadar yoğun değildi. Önceki yıllara göre artık insanlarda değişti. Şimdilerde ise özel günlerde ve haftalarda artık çiçek alıp veriyorlar. Çiçek deyip geçmeyin, çiçekler her dilde konuşur.
Sevginizi, aşkınızı, özleminizi hatta kırıldığınızı bile anlatıverir karşı tarafa. Siz susarsınız çiçekler sizin için anlatır tüm duygularınızı. Eve giderken alınan bir buket çiçek, yemek masasındaki havayı bile değiştirir” dedi.
Canan hanımla yaptığımız sohbette; “Bazen dükkanımıza gelen çiçek severler çiçek almak istediklerini ‘fakat her zaman çiçek açan her zaman rengarenk görünen çiçek istiyoruz’ diyorlar, ama çiçeklerde bir can taşıyor ve ben de ‘siz her zaman mutlu musunuz? Her zaman gülümsüyor musunuz?’ diye soruyorum. Çiçeklerinde, havalarında olması gerek. Yeterli ışık, ısı, en önemlisi de ilgi görmeleri gerek. Sevgi ile bakımlarını yapmak, suyunu vermek, gübrelenmesini yapmak gerekir. Verdiğiniz emeğin karşılığını muhakkak alacaksınız. Benim için müşteri memnuniyeti çok önemli, istedikleri çeşitleri bulmak, onlara istediklerini sunmak beni çok mutlu ediyor.
Fakat pandemi döneminde bunu yapmak pek mümkün olmadı. Çok zor dönemlerden geçiyoruz. Maddi sıkıntılar, bizi manevi olarak da çok yıpratıyor. Gelen yasaklardan sonra düğünlerin yapılmayışı veya iptaliyle birlikte tüm sektör gibi bizde büyük sıkıntıya düşürdü ” Diye konuştu.
ÇİÇEKLER ÇOCUKLARIM GİBİ
Cana Özbek, “Bazı çiçekseverler çiçekçiliği meslek olarak görmüyor. Bu düşünceler beni üzüyor. Çiçekçilik bir zanaattır. Öyle ki, çiçeklerim benim çocuklarım gibidir ve onları ayrı ayrı tanımak emek vermek, bir buketi hazırlamak bile bir zanaatkârlıktır. Cenazelere gönderdiğimiz çelenklerle üzülür, sevgiliye gönderdiğimiz gülle mutlu oluruz. Kapısını çaldığımız bir annenin evladının gönderdiği çiçeği ulaştırmak ve o annenin gözlerindeki mutluluğa tanık olmak o evladın yerine geçmek bir zanaattır” dedi.
KENDİ ÇİÇEKLERİMİ ÜRETMEK İSTİYORUM
Özbek; “Çiçekçilik sektörü olarak çoğunlukla dışa bağımlı olduklarını, şartların uygun olması halinde kendi çiçeklerini kendi üretmek istediğini, Türkiye’de bunun mümkün olduğunu ve üretmeye hevesli olunması gerektiğini belirti.
Canan Özbek, “Bizim sektörde bir rivayete göre ‘çiçekleri canlı canlı kestiğimiz için çiçekçiler onmaz derler” yaşanan sıkıntılar ondan mı bilinmez ama inşallah sağlıklı günler ve bol kazançlarımız olur.” Dedi.