Sahi ne kadar zor olabilir vazgeçmek!

Oldum olası sevmem kapıları…

Önümde kocaman, ahşaptan yapılmış, işlemeli bir kapı duruyor. Muhtemelen üzerindeki işlemeleri yapan usta kör olmuştur.

Ne kadar zaman geçti hatırlamıyorum. Belki 1 hafta, belki 1 ay, belki de daha fazla. Ya da daha az. Dedim ya hatırlamıyorum işte.

Kapının önünde duruyorum. Açılmasını bekliyorum. Kapının ardında benim o kapının açılmasını beklediğimi bilen biri var; biliyorum. Ama açılmıyor kapı.

Sonra kibarca tıklıyorum kapıya. Tık, tık, tık…

Yok, açılmıyor.

Zaman zaman öfkeme yenik düşüp yumrukluyorum. Güm, güm, güm…

Yok, yine açılmıyor.

Hafif aralansa, ben gerisini getireceğim. Ama aralanmıyor bile.

Kapının ardında, sesten rahatsız bekliyor birisi…

Vazgeçsin diye bekliyor…

Vazgeçmenin kolay olduğunu biliyor anlaşılan…

-- Sahi; ne kadar zor olabilir vazgeçmek… Beklemekten, emek harcamaktan, mutlu etmeye çalışmaktan vazgeçmek ne kadar zor olabilir…

- Mutlu etmeye çalışmak mı? Saçmalama Psikolojik Deli… Sen kimi mutlu edebilirsin ki… Kime emek harcayabilirsin ki… Delisin sen.

--Asıl sen saçmalama ‘iç ses’, ben çok güzel mutlu ederim, çok güzel mutlu olurum… Çok güzel emek harcarım ben… Hem sen nerden bileceksin ki…

- Sus Allah’ın cezası deli. Bak önünde kocaman bir kapı duruyor. Çalıyorsun, çalıyorsun açılmıyor. Bir de kalkmış bana; ben şöyle mutlu ederim, böyle mutlu ederim diye maval okuyorsun…

-- Tamam be! Hem diyelim ki haklısın; maval okudum sana. Ben mutlu etmeyi beceremiyorum. Vazgeçmem gerektiğini mi gösterir bu? Şimdi, kulaklarını aç ve beni iyi dinle: Vazgeçmeyeceğim!

- Harap olacağını bile bile mi vazgeçmeyeceksin?

-- Vazgeçilmek kaybolmaktır, vazgeçmek ise kaybetmek. Ben kaybolmuş olabilirim. Ama kaybetmek istemiyorum. İşte, kaybolduğumu bile bile kaybetmemek için Vazgeçmeyeceğim…

- Delisin sen…



ÖNCEKİ YAZI İÇİN
https://www.ajans32.com/ben-ne-cok-hata-yapmisim-meger-44205h.htm