11 Yıllık İcraatları Vilayet Binasına Bayrak Asmak Oldu

MHP İl Başkanı İsa Yalçın, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın Isparta’da düzenlediği miting sonrası değerlendirmede bulundu. Yalçın, Erdoğan’ı sert dille eleştirdi.

VİLAYET BİNASI ISPARTA TARİHİNDE İLK KEZ MİTİNG İÇİN SÜSLENDİ
Miting öncesi Isparta’da gergin bir ortamın olduğunu ve bu konuda “Tedbir alırız” adı altında psikolojik baskı yapıldığını ileri süren Yalçın, şunları söyledi; “Araçların çekilmesi ve park yasağının uygulanmasıyla halkımıza miting hatırlatması yapıldı. Miting güzergâhı süslenmesi gerekirken, şehir merkezinin her yerini süslediler. Isparta’da bir ilk yaşandı. Miting zamanı hiçbir zaman Vilayet binası süslemesi olmazdı. Bayraklar, vinçlere gerdirilen iplerle asıldı. Ama ilk kez böyle bir şey gerçekleşti.

GÜVENLİĞİ İL DIŞINDAN GELEN POLİSLER SAĞLADI
Ayrıca il dışından çok sayıda koruma polisinin gelmesi enteresan. Çünkü bu ülkenin başbakanının Isparta gibi demokrasiyi içine sindirmiş, yanlış ve yabancı unsurlarını barındırmayan ilde bu kadar güvenlik önlemlerinin alınması ve özellikle bunları da Isparta dışındaki kolluk kuvvetlerinin yürütmeye çalışmasını üzülerek takip ettik. Sayın Başbakanın Isparta’ya gelmesinde en önemli konu şehir hastanesinin temel atma töreniydi. Anlaşılan yine başka bir bahara kaldı. 12 Mart’ta atılacak diyorlar. Ama 12 Mart’ta atılacak mı göreceğiz.

SAYIN BAŞBAKAN HERHALDE ISPARTA’DA OLDUĞUNUN FARKINDA DEĞİLDİ
MHP ve CHP’ye ‘Laf konuşurlar, bunlar icraat yapmaz’ dedi. Sayın Başbakan herhalde Isparta’da olduğunun farkında değildi. Isparta AKP iktidarı sayesinde çıkmaz sokak haline getirilmişken, bugün yerel yöneticilerin dirayetli mücadelesiyle de imkânsızı mümkün hale getirecek gayretiyle iktidar partisinin ötekileştirdiği Isparta’da hizmet sadece iktidarın mensubu olmayan belediyeler tarafından gerçekleştirildi. 148 kilometre duble yoldan bahsetti. Ben de bu yolların nereye yapıldığını merak ediyorum. Isparta’nın giriş, çıkış ve Antalya çıkışına yapılan yolların Dereboğazı yoluyla alakası yoktur. Sayın Başbakanın Isparta’ya yapmış olduğu ziyarette maalesef dağ fare doğurmuştur. Mitinge insanlar AKP Genel Başkanı olduğu için değil, Nuri Uzaktaş’a seçimde nasıl destek verelim diye değil, bugüne kadar unuttuğu Isparta’ya acaba bir şeyler yapacak mı diye gelmiştir. Bu miting de maalesef Isparta, AKP’nin gündeminde olmamıştır.

KARA TRENİMİZİ GERİ VERSİNLER O BİZE YETER
Sürekli 30 Mart vurgusu yapıyorlar. Isparta’dan nasıl bu kadar rahat oy istediklerini merak ediyorum. AKP’de olmayacak diye bir şey yok. Her şey olur, her şey mümkündür. Isparta’da özellikle hızlı trenin nereden geçeceğini söylememiş. Hızlı trenle de ilgili ilimizin faydalanacağını söylemiş. Bunların hızlı treni getireceği yok. Bizim götürdükleri kara trenimizi geri getirsinler, başka bir şey istemiyoruz. Öte yandan paralel devlet üzerinden aslında ülkede yeni bir Türkiye’ye doğru adım attıkları izlenimi veriyor. Burada dini bir ayrışma noktasına getirebilecek özellikle Nur cemaati içerisinde sıkıntılar oluşturabilecek vurgular yapması bizi üzdü. Kendisinin Fethullah Gülen ile ilgili kullandığı cümleleri bir Başbakanın kullanacağı cümleler olarak görmüyorum. Dün birlikte methiyeler düzdüğü, o büyük insanı selamladığı ve artık özlediğini ifade ettiği kişiyle ilgili bugün sevimsiz cümleleri kurması hoş olmamıştır. Cemaatler arasında ‘şucu, bucu’ olarak ayrım yapılması doğru değil.

11 YILLIK İCRAATLARI VİLAYET BİNASINA BAYRAK ASMAK OLDU
Miting sonrası Isparta’da bir rüzgâr estirilmeye çalışılıyor. Bu rüzgâr devletin ve hükümetin bütün imkânlarını kullanılarak estirilecek. Ama biz vatandaşlarımızı bu dönemde emanetine sahip çıkmayan iktidardan kurtaracağımızı düşünüyorum. 11 yıldır bu yana Vilayet binasına bayrak asmanın dışında çivi çakamayanlar bugün gelip nasıl bereket yağdıracaklar merak ediyoruz. Bugün Isparta Belediyesi’nin yaptığı yatırımlar, ilimizi sıkıntılardan kurtardığını herkes biliyor. Dün Isparta’yı bu hale getiren yöneticiler için kefilim diyen Sayın Başbakan çıksın, halkımızdan özür dilesin. Isparta’yı o hale getiren belediye başkanının kefiliydi, şimdi de o dönemin il başkanının kefili oldu. Değişen bir şey olmayacak.”