CHP Merkez İlçe Başkanı Talimdar Üzümcü, kadına yönelik şiddet ile ilgili yaptığı basın açıklamasında, “Aile içi şiddetin algılanması ve tanımlanması her zaman toplumun ve bireylerin kültürel değerleri üzerine şekillenmektedir” dedi.
Talimdar Üzümcü’nün açıklaması şu şekilde: “Kadına yönelik şiddet; ekonomik gelişmişlik ve öğretim düzeyine bakılmaksızın ülkemizde son derece yaygın görülen bir olaydır. Gelişmişlik düzeylerine göre ülkelerde yapılan çalışmalarda kadınların eşleri tarafından cinsiyetçi yaklaşım ve eğitim programlarının yeterli olmadığı nedeniyle şiddete maruz kalındığı görülüyor.
Geri bırakılmış ve gelişmekte olan ülkelerde kadına şiddet oran daha yüksek olup, annelerin fiziksel ve sözel şiddete maruz kaldıkları da yaygın olarak görülmektedir. Aile Araştırma Kurumları tarafından yapılan bir çalışmada, ailelerin %34’ünde fiziksel şiddet, %53’ünde sözel şiddet yaşandığı saptanmıştır. Şiddet, bireyi fiziksel, duygusal ve sosyal yönden ciddi şekilde etkilemektedir. Şiddete maruz kalan kadınlarda fiziksel yaralanmalar, bilinç kaybı, ilaç ve alkol kullanımı, depresyon, , güvensizlik, intihar girişimleri, gibi bozuklukların yüksek oranda etki ettiği görüldüğü ve bu bireylerin birbirlerine saygısının daha düşük ya da olmadığı bilinmektedir.
Aile içi şiddetin algılanması ve tanımlanması her zaman toplumun ve bireylerin kültürel değerleri üzerine şekillenmektedir. Bu nedenle şiddet kullanımı, toplumun benimsediği ve meşru gördüğü bir davranış olarak algılanıyorsa asıl korkunç olan da budur. Eğer gelişmekte olan ülkelerde ekonomik nedenlerden yani gelir dağılım ve reel gelir üzerinden gündeme göre kadına şiddeti düşünecek olursak birçok gelişmekte olan ülkede olduğu gibi kapitalizmin tüketici toplumların yığınsal medya üzerinden albenili reklam taleplerin artması aynı zamanda siyasi bir takım kişi ya da kişilerce “Hakiki çözümün ancak kalbe ve ruha manevi yasakçıyla temin edileceğini düşünüyorum” demesi anlaşılır değil. Kadının sesinden, sigara kullanmasından ve kıyafetinden etkilenen düşünce yapısı, ayrıca zaman zaman toplumda yaşanan ters ilişkiler şiddeti daha da artırmaktadır.
CHP bilimsel eğitimden sapan programlar hem toplumu hem de kadına karşı bakış açısını değiştiren cinsiyetçi ayrım, kadını dört duvar arasına kapatma ya da merkezi idarenin uygulamakta olduğu iş yerlerinde ya da eğitim kurumlarında kadın erkek ayrımı yapılarak toplumsal ayrıştırmaların sonucudur. Kadına şiddet daha da artmaktadır.
Toplum birlikte yaşanır ortamları kullanarak oto kontrol ve denetimi sağlar. CHP si olarak diyoruz ki şiddete uğrayan kadınlar için güvenilir, ciddi destek sistemlerinin olmaması ve aile şiddete yönelik eğitim programları ve yasal düzenlemelerde yetersizliklerin olması şiddetin artmasına katkıda bulunmaktadır. Kadına şiddetin toplumun yaşadığı kültürüne, mevcut kadının eğitim ve sosyo-ekonomik düzeyine göre değişmektedir. Kadına yönelik şiddete karşı duyarlı olunmalıdır. Kadınları şiddetten korunma ve şiddete maruz kaldığı zaman neler yapması gerektiği konusunda bilgilendirmek gerekir. Şiddet türleri, şiddetin nedenleri ve sonuçları hakkında eğitilerek bilgilendirmek gerekir. Kadının sosyo ve ekonomik gücünü mutlak surette yükseltmeliyiz.
CHP olarak sadece 2015 yılın da AKP iktidarı 334 kadınımıza sahip çıkamamış sokak ortasında katledildi. Bu kadınlarımızın katledilmesinden temel nedeni hükümetin uyguladığı Eğitim ve ekonomik programlardan kaynaklandığıdır."
AKP 334 Kadınımıza Sahip Çıkamamıştır
AKP 334 Kadınımıza Sahip Çıkamamıştır
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.