Asırlık Altınkum Plajının altın renkli kumu kirlilik sebebiyle deyim yerindeyse ‘karakum’ oldu.
Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, “Çözüm doğada değil insanda” dedi ve ekledi “Altınkum Plaj olarak kullanılmamalıdır”
BORA TÜFEKLİ'NİN ÖZEL HABERİ
Fotoğrafta gördüğünüz yer Türkiye’nin yedi renkli gölü Eğirdir Gölü’nün Altınkum Plajı… Altın rengindeki özel kumu ile nam salan Altınkum Plajı yaşanan kirlilik sebebiyle adeta Karakum’a dönüştü.
Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici; “Eğirdir Gölü’nde çok sayıda görülmeye değer koylar yer almaktadır. Bu koylardan biri olan, rengi, parıltısıyla Altınkum adı verilen ve adeta her biri aynı büyüklükteki doğal kuma, sahip olmasıyla ünlü plajını, yüzyıllardır insanlar rekreasyon ve kum banyosu (sağlık), yüzme, piknik – kamp alanı olarak değerlendirmektedir” dedi.
Altınkum Plajı’nın 2004 yılında Mavi Bayrakla ödüllendirildiğini hatırlatan Kesici, “Altınkum Plajı; ülkemizin turizm sektöründe ve uluslararası turizm pazarında ayrı bir yeri olan; tatil programı yapan Turizm Sektörünün ve Tur Operatörlerinin aradığı tercih ettiği bir eko-etiket olan ve de tüm dünyada şüphe götürmez gösterge olarak kabul edilen Mavi Bayrakla ödüllendirilmişti (2004).
Uzun yıllardır gölün ve kıyılarının kirliliği ve Mavi Bayrak ilkelerine uymaması nedeniyle, on yılı aşkın süredir Mavi Bayrak ödülüne sahip değil ve Mavi Bayrak verilmemekte” bilgisini verdi.
NEDEN İNSAN, ALTINI KÖMÜR KARASINA DÖNÜŞTÜRÜR
Eğirdir Gölü’nün uzun yıllardır kirlilik baskısı altında olduğunun altını çizen Kesici, “Uzun yıllardır süren kirlilik baskısı altında olan, özel bakım isteyen ve yıllarca tırmıkla temizlenmesi gerek dediğimiz, koyun bakımı, ağır iş makinalarıyla yapılınca, kirlilik göz ardı edilince, atıklarla birlikte kum tahrip edildi.
Bugün, plaj olarak kullanılan yaklaşık 1km uzunluğundaki kumsalındaki kumlar-sahil kirlilik nedeniyle “kömür karası kumuna dönüştü” ifadelerini kullandı.
Kesici, “Muğla, Sedir Adasındaki Kloepatra Plajının küçücük alandaki kumun nerelerden nasıl getirildiğinin öyküsünü ve koruma da gösterilen özenini düşündükçe, yıllardır hatırlattıkça Altıkumun haline, gösterilmeyen özene, değerbilmezliğe kahrolmamak elde değil.
“Kömür karası”, plajın sahilinin belirli bir kısmını ve göl içini adeta siyaha boyamış ve sahil kararmış bir halde. Göl suyunda kömür parçaları, yıllardır kirliliğin göstergesi olan her gün temizlemekle bitmeyen siyonabekteri kümeleriyle iç içe” dedi.
ALTINKUM PLAJ OLARAK KULLANILMAMALI
İnsanın; gölün içme suyu kaynağı olmasının yanı sıra gıda üretim kaynağı olduğu unutulmadan tüm çevresi ve içiyle korunmasında; Gölün su seviyesinin artırılması ve korunması zorunluluk. Gölün dip çamurunun temizlenmesinde, suyunu içtiğimiz doğal gölün plaj olarak kullanılmamasının değerlendirilmesinde.
Gölün koyun kıyılarının kalorifer vb her türlü atıkların depolama alanı olarak kullanılmamasında. Koydaki iki büyük mahallenin “kirini” taşıyan yağmur, kar sularının göle ulaşımı önlenmesinde. Yoksa koyun Altınkumuna, suyuna işlemiş kömür karasının tüm koya yayılması söz konusu. Su hayattır ama bu tür sularda ve kıyılarda hayat yoktur ve plaj olarak kullanılmamalıdır” şeklinde konuştu.
Kesici, “Eğirdir Gölü ve kıyıları, yüz binlerce yıllık tabii süreçler sonucu meydana gelmiş, zengin bitki ve hayvan türleri ile yoğun organizma koleksiyonuna sahip yeryüzünün en önemli genetik rezervuarlarıdır.
Bulundukları bölgenin su rejimini düzenlemesi ve iklimin dengelenmesinin yanı sıra, başta balıkçılık olmak üzere, tarım, hayvancılık, saz kesimi, turba çıkarılması ve rekreasyonel faaliyetlere sağladığı imkânlar nedeniyle yüksek bir ekonomik değere sahip oldukları için yıllardan beri bütün medeniyetler için cazibe noktası olmuştur. Olmalıdır” ifadelerini kullandı.