Samsun Halk Sağlığı Müdürü Uzman Dr. Ertan Uzun, yaptığı yazılı açıklamada, insanların yaşamlarını rahat bir biçimde sürdürebilmeleri için hava sıcaklığının 17-31 derece arasında olması gerektiğini vurguladı.
Son günlerdeki aşırı sıcakların çeşitli sağlık problemlerini de beraberinde getirdiğini aktaran Uzun, sıcaklık ve nem artışına bağlı vücut ısısının arttığını, metabolizmanın bu yeni duruma uyum sağlamaya çalıştığını belirtti.
NEM FAZLAYSA VÜCUT ISISI DÜŞMEZ
Normalde terleme ile dengede tutulmaya çalışılan vücut ısısının aşırı sıcaklarda tam olarak dengelenemediğini kaydeden Uzun, şöyle devam etti: "Özellikle ortamdaki nem oranı yüksekse terleme suretiyle vücut ısısı yeterli düzeyde düşmeyebilir.
Yaşlılar, bebekler ve kronik hastalığı olanlarda terleme mekanizması ile vücut ısısının dengede tutulması her zaman mümkün olmayabilir. Ayrıca şişmanlık, herhangi bir hastalığa bağlı yüksek ateş, aşırı sıvı kaybı, kalp hastalığı, ruh ve sinir hastalığı, alkol ve uyuşturucu madde kullanımı ile tedavi amaçlı bazı ilaçların (tansiyon düşürücüler, idrar söktürücüler) kullanımı da sıcak havalarda terlemeyi etkileyen diğer faktörlerdendir. Bu gibi durumlarda yükselen vücut ısısı beyin ve diğer hayati organlarda hasara yol açabilir."
"AYAKLAR, ELLER, YÜZ VE ENSE SOĞUK SUYLA ISLATILMALI"
Sıcaklarda 4 yaşından küçük çocukların, hamilelerin, yalnız yaşayan 65 yaş ve üzeri yaşlıların, bakıma ihtiyacı olanların, aşırı kiloluların, açık alanda çalışanların, kronik hastalığı olanların, sürekli ilaç kullananların, evsizlerin en çok risk taşıyan gruplar olduğunu vurgulayan Uzun, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Günün en sıcak saatleri olan 10.00-16.00 arasında mecbur kalınmadıkça dışarı çıkılmamalıdır. Dışarıda bulunulduğunda açık renkli, hafif, bol ve sıkı dokunmuş kumaşlardan yapılan giysiler tercih edilmeli, geniş kenarlı ve hava delikleri olan şapka giyilmeli ve güneşin zararlı ışınlarından koruyan güneş gözlüğü kullanılmalıdır. Dışarıda çalışması gerekenler mümkün oldukça güneş altında korunmasız kalmamaya, aşırı hareketlerden kaçınmaya, sık sık tuz içeren sulu gıdalar almaya dikkat etmelidir. Güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde denize girilmemeli ve güneşlenilmemeli. Bu saatlerin dışında denize girmek isteyenler en az 15 koruma faktörlü güneşten koruyucu krem kullanmalı.
SPOR İÇİN SABAH VE AKŞAM SAATLERİ
Yoğun fizik aktivite, spor yapmak için sabah ve akşam saatleri tercih edilmeli, her bir saatlik spor için en az 2-4 bardak sıvı alınmalıdır. Risk altındaki yetişkinler ve yaşlılar, günde en az iki kez güneş veya sıcak çarpması yönünden izlenmelidir. Bebekler ise bu açıdan daha sık izlenmelidir. Bebek, çocuk, engelliler ve hayvanlar kapalı ve park etmiş araçlarda kesinlikle bırakılmamalıdır. Güneş gören pencereler perde gibi güneşliklerle gölgelendirilmelidir. Vücut ısısının yükselmemesi için sık sık duş alınmalı, bunun mümkün olmadığı durumlarda ayaklar, eller, yüz ve ense soğuk suyla ıslatılmalı veya silinmelidir."
HER GÜN EN AZ 2-2,5 LİTRE SIVI
Susuzluk hissi olmasa bile her gün en az 2-2,5 litre sıvı tüketilmesi gerektiğini belirten Uzun, kahvaltıda az yağlı peynir, zeytin ve taze sebzeler bulunması gerektiğini, kafein içeren içecekler yerine de süt, meyve suyu, ıhlamur ve kuşburnu gibi bitki çaylarının tercih edilmesini önerdi.
Uzun, yemekleri pişirirken kızartma ve kavurma yerine haşlama, ızgara, kendi suyunda veya az suda pişirme gibi sağlıklı pişirme yöntemlerinin uygulanmasına, vücut direncini artırmak ve vücudun yeterli miktarda vitamin ve mineral almasını sağlamak için bol miktarda sebze ve meyve tüketilmesine, mide kramplarına neden olabileceği için çok soğuk ve buzlu içecekler tercih edilmemesine, besinlerin hazırlanması ve pişirilmesi aşamalarında hijyen kurallarına özen gösterilmesi gerektiğine dikkati çekti.