BİLENDEN DİNLEMEK
Bu bir siyasi yazı olmayacak.Hani her seçim arefesinegelindiğinde hangi parti hangi KİLİT isimlerle yola çıkacak falan diye konuşuruz ya!Bu onlardan biri olmayacak.
Yaşantımızdaki bazı travmaların hayatımızdaki oluşturduğu kilitlerden bahsedeceğim.Gerçi her durumda bir kilitlenme yaşadığımız da doğrudur ama..
Biliyor musunuz? Beynimizin böyle bir biyolojik programı başlatmasının 4 kriteri var:
1.Dramatiklik; Olayın yeterince ağır ve kötü olması,
2.Şok; Olayın aniden ve hiç beklemediğimiz şekilde gerçekleşmesi,
3.Yalnızlık; Olayın gerçekleştiği anda yaşanılan duygusal boşluk,
4.Çaresizlik; Hiçbir çözüm stratejimizin olmaması.
Yoklayın bakalım zihninizi; sizi de kilitleyen olmuş mu? Ne kadar sürede çözülebilmişsiniz? Adını bile koyamadığınız travmalar yaşamış mısınız?
Genel anlamda bir yorum yapmak gerekirse; atasözlerinde çareler üretildiğini görürsünüz. Demek ki yaşayanlar, yaşanması muhtemeller için tavsiyeler üretmişler aslında.Hangi duruma ne tür tepkiler vereceği belli olmayan insanlar için biz kendimiz değişik adlar takmış durumdayız.Muhakkakki onlar da sizler/bizler için isimler takmışlardır.Ama gerçek olan bir şey varsa bazılarımız ODAKLANMA adına kör bir noktaya kilitlenmiş durumda.Hedefe kilitlenmiş gibi.
Bir yazı kaleme alıyor,bir fikir üretiyorsunuz ve bunu paylaşıma açıyorsunuz.Bir de bakıyorsunuz ki alâkasız bir sürü insan,alâkasız bir sürü yorum yapmış. Adeta savunmaya geçmiş.Demekki yazınız travma yaratmış!Ama bazıları da ‘’oh be,düşünüpte söyleyemediklerimi yazmış’’ deyip-rahatlıyor. Onların da kilitlerini çözmüş oluyorsunuz.
Çok da basite almayın kilitlenmeyi! Zamanla geçer falan diye de oluruna bırakmayın! Bu sizin etrafınızdan alacağınız tavsiyelerle çözümlenebilecek bir durum değil! Basit birikimlerin sonunu çok iyi biliyoruz. İnsanlar bu birikintilerle düşüncelerini oluşturuyor ve davranışlarına yön veriyor. Aman diyorum.
Bilenlere danışın.