İYİ Parti Isparta Milletvekili Dr. Aylin Cesur, mecliste yaptığı konuşmada iktidara vergi ile ilgili bir takım sorular yöneltti. Milletvekili Cesur, "Çiftçimize tarım desteği veriyorsunuz, sonra o destekten vergi alıyorsunuz. Destek diye verdiğinizi geri almak kadar absürt bir vergi politikası olabilir mi? Bu kabul edilebilir mi?" diye sordu.
Milletvekili Cesur’un konuşmasında; "Bütçe dönemi yaklaşırken bir vergi kanunu görüşüyoruz. Vergi aslında sıklıkla dile getirdiğimiz bir konudur. Nesini dile getiriyoruz? Bütçeyi tartışacağız önümüzdeki günlerde, bütçe vatandaşın vergilerinin nereye harcandığının hesabı aslında. Ve maalesef ülkemizde, vergi dağılımı adaletsiz, vergi kaçırma ve kayıt dışılık son derece yaygın. Yani sistemin ciddi bir reform ihtiyacı var. Ve maalesef, bu teklif, derde derman olmayı bırakın merhem bile değil. Sürekli vizyondan inmeyen rakamlarla değil sadece, milletin feryadından da belli ki artık; iktidarın ekonomi yönetme vizyonu yok ve maalesef bir vergi reformu yapma vizyonu da yok. Ve iktidar milletten kopmuş! Büyük bir kesim ekonomik baskılar altında ezilirkenvergilerle, çok küçük bir gruba bol kese vergi affı dağıtmış. 2021 bütçesinde gelir vergisi, vergi gelirlerinin %21’i, Kurumlar vergisi ise %11’i, Dolaylı vergilerin, toplam vergiler içindeki payı %70, Sadece KDV ve ÖTV vergileri ise vergi gelirlerimizin %52’si dolaylı vergilerin uygulandığı mal ve hizmetlerin, düşük gelirli vatandaşlarımızın bütçesindeki payı, yüksek gelirlilere göre çok daha fazladır.
İşte tam bu yüzden, sabit ve dar gelirli vatandaşlarımız, üzerlerindeki vergi yükünün altında eziliyor.
ÖTV, vergi adaletsizliğinin, en önemli araçlarından biri olmuş. Gazozdan, saç spreyine, kadın hijyen ürünlerine kadar Özel Tüketim Vergisi alınıyor. Pırlantadan, lüks yatlardan alınmıyor.
Çiftçimize tarım desteği veriyorsunuz, sonra o destekten vergi alıyorsunuz. Destek diye verdiğinizi geri almak kadar absürt bir vergi politikası olabilir mi? Bu kabul edilebilir mi?
Bugün bir araba, telefon, bilgisayar almak istiyorsanız, bir tane de devlete almak zorundasınız. Dünyanın en pahalı telefonu Türkiye’de, en pahalı arabaları Türkiye’de. Bu kabul edilebilir mi?
Peki; Dünyanın gelişmiş ekonomilerinde durum nasıl?
Türkiye’de gelir ve kazançlardan alınan vergilerin milli gelire oranı %5,6. OECD ülkelerinde bu oran %11,4’tür. Türkiye’de Özel Tüketim Vergisi olarak toplanan miktarın milli gelire oranı %3,6. OECD ülkelerinde %2,4. Bizde dolaylı vergilerin oranı %68, OECD ülkelerinde %33. Yani ekonomisi gelişmiş ülkeler, zenginlerini, kazançları üzerinden daha çok vergilendiriyor, tüketim maddeleri üzerinden az vergi topluyor; böylece dar gelirli vatandaşlarının daha kolay tüketim yapabilmesini sağlıyorlar.
TURPUN BÜYÜĞÜ HEYBEDE!
Vergi, aslında devletin ihtiyaç duyduğu geliri vatandaşlarından sağladığı bir para toplama aracı değil sadece! Gelir adaletsizliğini düzenleyen ve sosyal adaleti sağlayan bir yeniden dağıtım aracı. Vergi, herkesin gücü oranında pay vererek, işleyen, sağlıklı ve güçlü bir devlet ve toplum oluşmasını sağlama aracı. İşte sizin yönettiğiniz Türkiye’de maalesef yıllardır vergi bu amaçlarını yitirdi. 3 Kasım 2002’den bu yana geçen 19 yılda tam 9 defa vergi affı yapıldı. Bunların son 5 tanesi, son 5 yılda. Vergisini zamanında ödeyen kaybetti. Ödenmeyip af çıkar nasılsa diyen kazandı. Yüksek vergiler ve adaletsiz vergi dağılımı ya yapılan; ne oldu sonucu? Vatandaş kayıt dışına geçti. Yoksa postu deldirecek, mecbur kaldı bir yerde.
MESELA NE OLDU?
Dar gelirliden alınan, asgari ücretli çalıştırmak için ödenmesi gereken vergiler sebebi ile 9 milyona yakın kayıt dışı istihdam oluştu. Bir ülkenin çalışanlarının %29.4’ü kayıt dışı ise, bu kabul edilebilir mi? Her 3 çalışandan 1’i kayıt dışı iken, emeklimize nasıl hak ettiği geliri sağlayabiliriz?
Avrupa’da her 4 sigortalıya 1 emekli düşüyor. Bizde her 1.8 sigortalıya 1. Avrupa’nın yaşlısı daha fazla, ona rağmen böyle! Bu kabul edilebilir mi?
İktidar vergi cenneti ülkeleri belirlemediği için oluşan yasal boşlukla, vergilendirilmesi gereken milyonlarca dolar para Türkiye’yi terk etmiş. Vergi ödemeyenin yakasına yapışacaksınız elbette ama bir yanda da bu tablo kabul edilebilir mi?
Bir de vergiler nereye gidiyor konusu var. Vaktim yok giremeyeceğim o konuya bu konuşmada ama Kurt kışı geçirir, yediği ayazı unutmaz değerli arkadaşlar. Bilmem nereye gittiğinizin farkında mısınız?
Çok yüklendim size; Lafı hoş tamamlayayım. Temel trene binmiş, Kontrol memuru gelmiş, biletinin İstanbul'a olduğunu, trenin Ankara'ya gittiğini söylemiş. Adam sormuş, kendinden emin: Peki makinist yanlış istikamete gittiğini biliyor mu?”