1 Ağustosta başlayan ve 21 Ağustos itibariyle uzlaşmazlıkla sonuçlanan 5. dönem toplu sözleşme görüşmeleri Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna taşınmıştı. Memur-Sen, 20 gün boyunca yoğun bir emekle yapılan pazarlıkta, üzerinde uzlaşılan maddelerin hiç görüşülmemiş ve uzlaşılmamış gibi kabul edilerek Hakem Kuruluna götürülmesine tepki gösterdi.
Memur Sen İl Temsilcsi Erdal Demiralay, yaşanan gelişmelere ilişkin tepki göstermek amacıyla üyeleriyle birlikte basın açıklaması yaptı.
Demiralay yaptığı açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Biz Memur-Sen olarak, süreç boyunca masanın ve müzakerenin önemine inanarak çözüm üretmeye odaklandık ve sürecin uzlaşmayla sonuçlanması için büyük bir özveriyle çalıştık. Süreç tıkandığı anda bile “Gelin Hakem Kuruluna 3 günlük başvuru sürecini 1 güne indirelim ve müzakere sürecini 2 gün daha uzatalım, masada sorunları çözelim” dedik ama teklifimiz kabul edilmedi.
Dün dedik bugün de diyoruz: Memur-Sen’in teklifleri milletin talepleridir. Çünkü bu teklifler milletin maşeri vicdanında makes bulmuş adil ve hakkaniyetli tekliflerdir. Bu nedenle, Kamu İşvereninin, Merkez Bankasının gerek beklenti anketinde gerekse kendi tahmininde ifade ettiği rakamların altında kalan tekliflerle gelmesini kamu görevlilerinin emeğini değersizleştirmek olarak görüyor ve algılıyoruz.
Maalesef, Hakem Kuruluna gitme süreci de Kamu İşvereni tarafından hakkaniyetli yürütülmemiştir. 20 günlük, adeta insanüstü çabalarla görüşülerek üzerinde uzlaşma sağlanan azımsanmayacak sayıda kazanımlarımız Hakem Kuruluna giderken yok sayılmıştır.
Şayet, kamu görevlilerine teklif edilen zam oranları alın terimizin hakkını teslim eden bir düzeyde olsaydı, enflasyon karşısında eriyen alım gücümüzü güçlendirseydi, ülkenin ekonomik tablosu ve hükümetin açıkladığı rakam ve hedeflerle uyumlu olsaydı elbette Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna gitmeye gerek kalmaz ve tarafların tümü için memnuniyet üretilmiş olurdu.
BİZ BU ÜLKENİN ALIN TERİYİZ
Ancak bütün çabalarımıza karşın kamu görevlilerinin emeğinin değerini teslim eden bir teklifle gelinmediği için Hakem Kuruluna gidilmiştir. Memnuniyet üretmek için hala geç olmadığını, artık bu sorumluluğun Hakem Kurulunda olduğunu hatırlatıyoruz.
Bir kez daha buradan güçlü bir şekilde vurgulamak istiyoruz: Kamu görevlileri olarak bizlerin asla kabul edemeyeceği tavır, alın terimizin değersizleştirilmesi, taşıdığımız misyonun görmezden gelinmesidir.
Biz bu ülkenin alın teriyiz. Biz devlet hizmetlerinin kesintisiz sürmesinin, devlet aygıtının işlemesinin teminatıyız. Biz ailelerimizle birlikte 20 milyonluk bir kitleyiz. Tekliflerimizde haklıyız, tavrımızda hakkaniyetliyiz. Biz Hakem Kurulundan, refahın tabana yayılmasını, gelir dağılımında adaletin sağlanmasını istiyoruz . Biz, kamu görevlilerinin yaşam standardını yükseltecek, emeğin hakkını takdir edecek bir karar bekliyoruz.
Yasanın açık hükmüne aykırı bir şekilde; uyuşmazlık tutanağı düzenlenmeden, bu konuda bağlı sendikalardan hiç biriyle görüşülmeden ve sanki sendikalar imzadan kaçmışlar gibi tespit tutanağı tutulmuştur.
Şayet, kamu görevlilerine teklif edilen zam oranları alın terimizin hakkını teslim eden bir düzeyde olsaydı, enflasyon karşısında eriyen alım gücümüzü güçlendirseydi, ülkenin ekonomik tablosu ve hükümetin açıkladığı rakam ve hedeflerle uyumlu olsaydı elbette Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna gitmeye gerek kalmaz ve tarafların tümü için memnuniyet üretilmiş olurdu.
Ancak bütün çabalarımıza karşın kamu görevlilerinin emeğinin değerini teslim eden bir teklifle gelinmediği için Hakem Kuruluna gidilmiştir.Memnuniyet üretmek için hala geç olmadığını, artık bu sorumluluğun Hakem Kurulunda olduğunu hatırlatıyoruz.
Unutulmamalıdır ki kamu görevlilerinin memnuniyeti milletin memnuniyetidir. Milyonlarca insanı ilgilendiren genele ve 11 hizmet koluna ilişkin ve her biri bir sorunun çözümü, bir mağduriyetin giderilmesi anlamına gelen toplam 650 teklifimizin Hakem Kurulu tarafından dikkate alınmasını istiyoruz.
MEMURUZ HAKLIYIZ KAZANACAĞIZ
Biz Hakem Kurulundan, refahın tabana yayılmasını, gelir dağılımında adaletin sağlamasını istiyoruz. Biz, refahtan pay, paylaşımda adalet istiyoruz. Biz, kamu görevlilerinin yaşam standardını yükseltecek, emeğin hakkını takdir edecek bir karar bekliyoruz.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçildikten sonra yapılan bu ilk Toplu Sözleşme görüşmeleri uyuşmazlıkla sonuçlanarak her ne kadar Hakem Kuruluna gitmiş olsa bile, Hakem Kurulunun bu ülkenin bütçesi ve cüssesiyle ve de kamu görevlilerinin beklentileriyle uyumlu bir hüküm ortaya koyacağına inanıyoruz.
Çünkü Memur-Sen olarak biliyor ve diyoruz ki Türkiye; varlığının ve güvenliğinin teminatı olan kamu görevlilerinin maaş, ücret ve alım gücünü yükseltecek ekonomik güce, siyasi özgüvene, politik perspektif ve bilince fazlasıyla sahiptir. Memuruz, haklıyız, kazanacağız!”