Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Gazeteci Ahmet Hakan’ın ‘Dolar yükselince endişeleniyorum. Gerçekten endişelenmeli miyiz?” sorusuna, başka bir soruyla cevap verdi. “Dolarla mı maaş alıyorsunuz? Dolar borcunuz mu var? Dolarla bir işiniz var mı?”…
Ahmet Hakan’ın “Yok, Hayır” cevabından sonra izleyicilerde herhalde “O zaman dolardan sana ne kardeşim?” demiştir.
Sahi, dolardan bize ne? Dolarla maaş almıyoruz, dolar borcumuzda yoksa yansın yıkılsın bize ne dolardan, Eurodan…
Programın ertesi günü bunları düşünerek gazeteye geldim. Dedim ki bunu yazmak lazım. Birileri kasıtlı olarak algı yönetiyor; “Aman efendim dolar yükseldi, altın şöyle oldu, Euro böyle oldu. Ekonomi bitti, battık, mahvolduk”
Oysa ekonomi tıkırında…
Bana inanmıyorsanız, sayın bakana sorun, TÜİK’e sorun…
Oturdum bilgisayarın başına… Tam yazacağım, birden ekran gitti. Mavi ekran… Bilgisayarcı arkadaşımı aradım, geldi baktı. "Ekran kartı değişecek" dedi. Her ne kadar ekonomi tıkırında olsa da kaç para harcaması gerektiğini merak ediyor insan. Sordum “Abi 200 – 250 dolar falan bunlar” dedi.
“Bize ne dolardan kardeşim” dedim içimden…
Telefonumun çatlamış olan ekranını tamir ettirmek için telefon tamircisine gittim sonra. Telefoncu arkadaş “Ekran değişecek abi” dedi. Her ne kadar ekonomi tıkırında olsa da insan ne kadar para harcayacağını merak ediyor yinede. Sordum. “50 dolar” dedi.
“Bize ne dolardan kardeşim” dedim içimden…
Gazetenin renkli sayfaları için CTP (Bilgisayardan kalıba pozlandırma işi) yapan firmanın sahibi Mustafa abinin yanına uğradım. Bir müşterisi ile konuşurken CTP’nin kalıbı 2,5 – 3 dolar dediğini duydum.
“Bize ne dolardan kardeşim” dedim içimden…
Sanayiye gittim. Aracımdaki arızayı ustaya anlattım. Baktı, falanca parça değişecek dedi. Ekonomi tıkırında ama insan harcayacağı parayı bilmek istiyor tabi. Sordum. 120 dolar civarında dedi.
“Bize ne dolardan kardeşim” dedim içimden…
Haber sitelerini dolaşırken, bir habere gözüm takıldı. “31 Şehir Hastanesi için şirketlere verilen hazine garantisinin 142 milyar dolar olduğu iddia edildi” (Haberin yayınlandığı tarihte dolar kurunun 5,75 olduğunu hatırlatmak isterim)
“Bize ne dolardan kardeşim” dedim içimden…
Listeyi uzatmak mümkün…
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın Gazeteci Ahmet Hakan’a sorduğu “Maaşını dolarla mı alıyorsun?” sorusuna geri dönelim.
Sayın Bakan, Maaşımızı dolarla almıyoruz ama yaptığımız harcamaların büyük bir bölümü dolar üzerinden hesaplanıyor.
Yerli üretimde çığır açmadığımız sürece de bu böyle olmaya devam edecek ve dolar saltanatı altında ezilmeye devam edeceğiz.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında Atatürk liderliğinde yapılan milli üretim hamlesi bu anlamda sayın bakana ilham verebilir.
Üretim adımların sadece bir kaçı: Gemlik Suni İpek Fabrikası, Isparta Gülyağı Fabrikası, İzmit Kibrit Asidi Fabrikası, Zonguldak Seramik Fabrikası, Paşabahçe Şişe ve Cam, Çimento Fabrikası, Karabük Demir Çelik, İzmit Kâğıt ve Selüloz, Keçiborlu Kükürt, Bakırköy Pamuklu Dokuma, Kayseri Pamuklu Dokuma, Nazilli Pamuklu Dokuma, Malatya İplik ve Dokuma, Iğdır İplik, Bursa Merinos Kamgarn Mensucat Fabrikası, Kastamonu Kendir Sanayi Fabrikası…
Tarımı yapılandırmak için devlet üretme çiftlikleri kuruldu.
Özelleştirmeyle, Atatürk döneminde, Cumhuriyet döneminde kurulan sanayi kuruluşlarının tamamını sattık. Mülkiyet değişimi bir yana, özelleştirme ile bu sanayi kuruluşları yok oldu. Makineleri hurdacıya gitti. Arsaları AVM ve rezidans oldu.
Geriye dönerek üzülmenin hiçbir yararı olamaz. Önümüze bakacağız. Mustafa Kemal Atatürk'ün ülke, millet sevgisinden, yokluklara rağmen yaptıklarından ders çıkararak, tarımda, sanayide çağdaş teknolojiye dayalı yatırımları ve üretimi artıracağız.
Başka çare yok.
Yani, bugün “Sana ne dolardan, maaşını dolarla mı alıyorsun?” demekle “Bana ne benzine gelen zamdan ben hep 50 liralık alıyorum” demek arasında bir fark yok.
Kalın sağlıcakla...