Bir yüreğin ağlamasını anımsatıyor gökyüzü… Nazlı nazlı döküyor gözyaşlarını sanki… Sindire sindire… Acıta acıta…
Boğazımda düğümlenen kelimeler kadar ağır, kursağımda kalan hevesler kadar taze…
Mutluluğa neden bu kadar ırak bakarsın be sevgili? Neden mümkünleri imkansız kılarsın ki…
Gözlerinde gördüğüm bir yanılsama mı şimdi?
Vazgeçişlerin ağır olduğu bir coğrafyada mülteci, olmakla ölmek arasındaki iki harf kadar çaresiz bir bekleyişin başkentiyim…
Bir yerlerde okumuştum; “Kaybetmekten korkar insan, kaybetmemek için sarılır sım sıkı”
Demek ki, korkmuyorsun, demek ki o yüzden üşüyorum…
Kendi korkumla baş başayım işte şimdi. Kalem anlamsız, kağıt anlamsız…
Neyse…
ÖNCEKİ YAZI
https://www.ajans32.com/birakmiyor-ellerimi-yoklugun-44412h.htm