Doğru, Denizli Pamukkale'de, Tüketici ve Çevre Eğitim Vakfı ile Pamukkale Üniversitesi'nin işbirliğiyle düzenlenen "Ulusal Çevre ve İnsan Sempozyumunda" alınan kararlara ilişkin soruları yanıtladı.
TBMM Çevre Komisyonu üyesi olarak sempozyuma katıldığını belirten Doğru, sempozyum sonunda yayınlanan sonuç bildirgesinde, "her türlü elektromanyetik alan yaratan kaynakların kontrollü kullanımının önerildiğini, cep telefonlarının beyinden uzak tutulmasının önemine vurgu yapıldığını" kaydetti.
"Cep telefonu kulağa yapıştırılacağına biraz uzaklaştırarak konuşulsa daha iyi olur ya da kulaklıkla konuşulabilir" diyen Doğru, böylece orta kulak içindeki çekiç, örs ve üzengi olarak bilinen üç küçük kemiklerin hassasiyetinin bozulmayacağını ve beraberinde, içinde titreşim ile ilgili geçiş yollarını da korumuş olacağını belirtti.
Doğru, herkesin evinde birden fazla cep telefonu bulunduğunu, cep telefonu kirliliğinin müthiş boyutlarda olduğunu ifade ederek, "Doğada, özellikle çocukların oyuncaklarında bir seferlik kullanılan piller var. Herkesin evinde de onlarca piller var. Bu pillerin atılmaması, toplanması ve toplu imha edilmesi gerekiyor" dedi.
İLAÇLI SUYLA BESLENEN BİTKİYİ YİYEN KUŞLAR ÖLDÜĞÜ İÇİN KENELERİ YİYEMİYOR
GDO'lu ürünlerin de büyük bir çevre sorunu olduğuna işaret eden Doğru, şöyle konuştu:
"Bu sorun şu anda, Türkiye'de çok ciddi manada karşımızı çıkıyor. Çevre kirletilmiştir, nasıl kirletilmiştir? Organik tarım arazilerinin üzerine böceklerin öldürülmesi ile ilgili tarım ilaçlar atılmaktadır. Bu oradaki verimi artırırken, aynı zamanda oradaki dokunun yapısını da bozuyor ve öldürüyor, kuraklığı daha fazla artırıyor. Böylece içme suyu da bozulmuş oluyor. Çünkü o ilaçlar suyla beraber toprağın altına geçiyor. O bitkileri yiyen kuşlar da ölüyor. Kuşlar keneleri yemediği için doğanın seleksiyonu bozuluyor. Kuşların ölmesi ile birlikte Anadolu'da kene hastalığı, kırım kongo kanamalı hastalık arttı.
MAYA FABRİKASI ATIKLARINI DEREYE ATIYOR
Son zamanlarda karbondioksit salınımı çok fazla arttı. Nasıl artıyor? Kaliteli kömür kullanılmıyor. Doğalgazın kullanılması bunu azaltıyor ama pahalı olduğu için her yerde kullanılmıyor ve kalitesiz yakıt kullanılıyor. Yoğun bir şekilde trafiğe çıkan araçlar da karbondioksit salınımını artırıyor. Eksozdan çıkan o metan gazları müthiş şekilde doğanın dengesini bozuyor. Fabrikaların arıtma tesisleri var. Sadece nükleer santraller ve kömürden elde edilen elektrik santralleri değil, bunun dışında maya ve çimento fabrikalarından da doğaya çok ciddi manada atık çıkıyor. Bunların hepsinin bacalarında aslında filtre var ama filtre pahalı olduğu için kullanmıyorlar, açmıyorlar. Maya fabrikası atıklarını derelere, ırmaklara atıyor. Bu atıldığı zaman orayı yakıyor. Hem suyu kirletiyor hem de orada yaşayan balıkları öldürüyor. Oradan alınan suyla sulanan tarım bitkileri de yanıyor."
KÜRESEL ISINMAYA BAĞLI OLARAK İKLİM BOZULUYOR
Bu konuda toplumun bilinçlenmesi ve bilgilendirilmesi gerektiğini kaydederek, "Adana Havaalanı'nda hortum oldu, çalışan işçiler öldü; Tokat'ta düşen yıldırımda 2 kişi öldü, 3 kişi yaralandı. Hakkari de ilk kez sel meydana geldi, bir çok yerde seller oluyor. Küresel ısınmaya bağlı olarak iklim değişiyor ve bozuluyor" dedi.
Vatandaşların çevreyi kirleten fabrika bacalarını valiliklere ve il çevre müdürlüklerine şikayet etmelerini isteyen Doğru, ırmak ve dereleri kirletenlerin de uyarılması ve resmi kurumlara bildirilmesini talep etti.
HİPERMARKETLER KANUNU ÇIKARALIM
Doğru, Avrupa'da hipermarketlerin girişinde geri dönüşüm kutuları olduğunu belirterek "Vatandaş oraya atığını attığı zaman ona para veriliyor, yani vatandaş teşvik ediliyor. Bunu biz de yapabiliriz. Biz de Hipermarketler Kanunu'nu çıkartalım ve bu düzenlemeyi oraya koyalım" diye konuştu.
Çevre bilincinin yanı sıra hareket etmenin de önemine değinen Doğru, sabahları eşiyle birlikte bir saat yürüyüş yaptığını söyledi.
Yürüyüşten sonra 15 dakika da kültür fizik hareketleri yaptığını ifade eden Doğru, "Bunu eşimle birlikte yapıyoruz. Ben eşimi teşvik ediyorum o da beni teşvik ediyor. AOÇ'nin karşısındaki TOKİ bloklarında bulunan yürüyüş alanında yürüyoruz. Birimiz tembellik yaparsa diğerimiz onu uyarıyor, böylece yürüyüşümüzü aksatmamış oluyoruz. Daha zinde, sağlıklı oluyoruz. Kendimize daha fazla güvenimiz oluyor. Aldığımız gıdaları harcıyoruz, metabolizmamız daha fazla hızlanıyor, herkese tavsiye ediyorum" dedi.
Doğru, yürüyüşte bile insanların ellerinden cep telefonlarını düşürmediğini kaydederek, çocukların da bu konuda bilinçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.