Pandemi süreci ile içinde bulunduğumuz çağın “dijital çağ” olarak tanımlandığını belirten Prof. Dr. Mustafa Zihni Tunca, tarihte insanoğlunun yaşadığı dönemlerin gruplara ayrıldığını vurgulayarak şöyle konuştu: “İnsanlar interneti, normal hayatlarının yanı sıra iş hayatlarında da aktif bir şekilde kullanıyorlar. Günümüzde işletmelerde insan gücü yerine robotları kullanan işletmeler var. E- ticaret, 1995 yılında başladı. Ancak insanlarda hala güvenlik açısından kaygılar bulunuyor. Bunun yanında uzaktan eğitim de artık tüm dünyanı gündeminde.”
Covid-19’un ülkemizde ilk görüldüğü zaman hayatın durma noktasına geldiğini belirten Prof. Dr. Tunca, ülkemizde bu kapsamda yapılan uygulamalar hakkında şunları söyledi: “Tüm dünyayı etkileyen virüs karşısında hayatın devam etmesi ve tedarik sürecinin devamlılığı gerekiyordu. Okullara baktığımızda Milli Eğitim Bakanlığı ile YÖK uzaktan eğitim kararı aldı. Öğrenciler, eğitimlerine dijital ortamda devam etti. İş hayatından uzaktan çalışma süreci uygulandı. Dijital paralar kullanılmaya başlandı. Elektronik ticarette artış oldu. Pandemiden sonra internet üzerinden market ürünlerinin yer aldığı siteler arttı. Süper marketler de internet üzerinden satış yaparak ürünlerini müşterilerine ulaştırdı.”
Dijitalleşmenin analogdan uzaklaşma anlamına gelmediğini söyleyen Tunca, analog kullanıcıların dijital dünyanın hayatımızın bir parçası olduğunu kabul etmesi gerektiğini söyledi.