Geçtiğimiz yıl 2 Ekim'de, Büyükgökçeli köyünde meydana gelen olayda, Sezer Işık, ormandaki ağılda tartıştığı eşi Yadigar Işık'a tabancayla ateş etti. Bölgeye gelen sağlık ekiplerinin müdahalesiyle ağır yaralı halde hastaneye götürülen Işık, hayatını kaybetti.
Jandarma olay yerinden kaçan Sezer Işık'ı ise Isparta-Eğirdir kara yolu mevkisinde yakalayıp gözaltına aldı. Sezer Işık, ifadesinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı.
Dava, Isparta 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Sezer Işık hakkında, ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı.Eşi Yadigar Işık'ı (40) öldürdüğü suçlamasıyla yargılanan Sezer Işık'ın (38) "Tabancanın emniyeti belimden çekerken açılmış. Tetik elime değince patladı" dedi.
Adli emanetten duruşma salonuna getirttiği tabancayı inceleyen mahkeme başkanı, emniyet tertibatının kolay açılmadığını tutanağa geçirdi.
Sezer Işık olayla ilgili mahkemede yaptığı açıklamada "Olay günü yaylaya gidiyorduk. Ben traktörle arkadan gelirken, eşimle oğlum motosikletle önden gidiyor ve yol üzerinde bulunan taşları temizliyordu. Biraz ilerlediğimde eşim ve oğlumun durmuş olduklarını, 5 yıldır hasım olduğum M.M. ile karşı karşıya geldiklerini gördüm. Beni gördükten sonra yürüdüler. Ağıla geldiğimizde eşime 'Sen benim küs olduğum adamla ne konuşuyordun' diye sordum. Bunu sorunca eşim üzerime yürüyerek 'Sen ne demek istiyorsun ben kimseyle konuşmuyordum. Sen bana suç mu atmak istiyorsun?' diye tepki gösterdi.
Belimde silah vardı ve ben onu alacağını sanarak hemen belimdeki tabancayı çıkardım. Eşim bu defa 'Beni mi vuracaksın? Sen vuramazsın ver ben vurayım kendimi' deyip silahı namlusundan tuttu. Vermemek için direnirken tabancadan şarjör düştü. Eşimin eli namluda benim elim kabzada boğuşmaya devam ediyorduk. Şarjörü tekrar yerine taktım ve sonra silah bir anda patladı. Eşim elinden yaralanmıştı. Ben ağır yaralandığının farkında değildim.
Herhangi bir kastım yoktu, kazara vuruldu. Çocuklarım bağırmaya başladı. Ben kendilerine ambulans çağırmalarını, köye haber vermelerini söyleyip olay yerinden ayrıldım. Benim köyde kimsem yok, eşimin sülalesi kalabalık, bu yüzden bana zarar verebilirler diye gittim. Daha sonra jandarmaya teslim oldum. Eşimin öldüğünü orada öğrendim. Kasten öldürmek istesem bunu çocuklarımın yanında yapmazdım." dedi.