Bora Tüfekli Yazdı; "FETÖ'yle Bunlar Mı Mücadele Edecek?
En son söyleyeceğimizi en başta söyleyelim.
Atatürk yoksa FETÖ vardır. Atatürk yoksa PKK vardır. Atatürk yoksa yobazlık vardır. Atatürk yoksa ekonomik çöküş vardır. Atatürk yoksa ihanet vardır.
Güya CHP’yi eleştiren Said Yüce (Kendisi ne yazık ki AK Parti’nin 26’ncı dönem Isparta Milletvekilidir) nihayetinde gelmek istediği yere gelmiş ve Atatürk’e karşı hadsiz ve mesnetsiz bir yorum ve benzetme yapmış.Diyor ki; “ CHP eski CHP değil”gibi tehlikeli ve tuzak bir sözü söylettiriyorlar. Chp bal gibi eski chp’dir. 1. Reisin halkı kandırdığı gibi bunlar da benzer seneryolarla kandırmaya çalışıyorlar.
SAKIN SAKIN 15Temmuz ‘u unutmayalım” (Yazım ve imla hataları Yüce’nin kendisine aittir)CHP eski CHP midir? Bu yazının tartışma konusu değil. Onu da ilerleyen günlerde konuşuruz, yazarız.Yüce’nin 1’nci Reis dediği kişiyi bu yazıyı okuyanlar anlamıştır diye düşünüyorum. Yüce’nin takipçileri içerisinde ‘çeşitli sebeplerle anlamayanlar olmuş ki, paylaşımına ek yaparak “Bazı dostlar 1. Reis yazdığımı tam anlayamamışlar.
1. Reis, Yani (birinci reis) malum kişi kastedilmiştir” diyerek altını çizmiş.Ancak bir türlü cesaretini toparlayıp, öz güvenini ortaya çıkarıp Atatürk, diyememiş.
Biz diyelim: Türkiye Cumhuriyeti’nin Birinci Cumhurbaşkanı yani birinci reisi Atatürk’tür.Birinci Reis, Yani “Atatürk’ün halkı kandırdığı gibi bunlar da bazı senaryolarla halkı kandırmaya çalışıyorlar” diyor eski vekil.İlk kandırılanların kendisinin mensubu olduğu partinin tüm kademesi olduğunu unutarak.“Atatürk’ün halkı kandırdığı gibi bunlar da bazı senaryolarla halkı kandırmaya çalışıyorlar” diyor eski vekil.
“Ne istediniz de vermedik” sözlerini unutarak.“Atatürk’ün halkı kandırdığı gibi bunlar da bazı senaryolarla halkı kandırmaya çalışıyorlar” diyor eski vekil.Kurtuluş Savaşı’nda yedi düvele meydan okuyan, emperyalistleri dize getiren başkomutanın Mustafa Kemal Atatürk olduğunu unutarak.Aslında, hesaplaşmaya çalıştığı, ne CHP, ne CHP’nin eski ya da yeni politikaları. CHP, Said Yüce için varmak istediği özün bir argümanı sadece.15 Temmuz gecesi mensubu olduğu partinin dış cephesine ilk kez asılan büyük Atatürk posteri aslında FETÖ ile mücadelenin anahtarını gösteriyordu.
İlk satırda yazdık. Atatürk yoksa FETÖ vardır. Laiklik olmadan, Atatürk ilke ve devrimleri olmadan ne FETÖ ile mücadele etmeniz mümkündür, ne de emperyalist güçlerin başka maşalarıyla mücadele etmeniz.Deyim yerindeyse, Atatürk’ten şaştığınız zaman savrulacağınız yer düşman cephesidir.Atatürk’e karşı her adımınız, Atatürk’e karşı her düşmanlığınız bu milletin, bu devletin düşmanlarına mühimmat taşır.
Geçmiş dönem Gazi Meclis’te Isparta’yı temsil eden bir vekil olarak sizi o cephede görmek üzüntü verici. Ancak, şaşırtıcı değil.Sayın Yüce’ye Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde “…demokratik ve lâik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma… büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine andiçerim” diyerek yemin ettiğini de hatırlatmakta fayda var.
Yazımıza kamuoyunda Neyzen Tevfik’e ait olduğu sanılan ancak Mutlu Çelik tarafından 1994 yılında kaleme alınan ‘Cevaben’ isimli şiirden bir dörtlükle son verelim;
“Esir iken mümkün müdür ibadet?
Yatıp kalkıp Atatürk'e dua et.
Senin gibi dür….. yüzünden,Dininden de soğuyacak bu millet”