Tarımda sanayileşme ve Endüstri 4.0 hayallerinin AKP hükümetlerinin mevcut politikaları sebebi ile rafa kalktığını belirten Cesur, “Kendimizi yokluklar ve yoksulluklar ülkesinde bulduk” diyerek, hükümetin tarım politikalarını sert sözlerle eleştirdi.
Cumhuriyet’in kurulmasının ardından, Atatürk’ün önderliğinde tarımsal faaliyeti arttırmak için yapılan reformların önemini hatırlatan Cesur, sözlerini “Son 12 yılda çiftçi sayısı yüzde 48 azaldı, son 18 senede tarım alanları yüzde 12.3, sebze bahçeleri de yüzde 15 küçüldü.” diyerek sürdürdü. Cesur, tarımsal nüfusun sanayileşmeden azaldığını, buna sebep olanın teknoloji artışı ve tarımda makineleşme değil, yanlış tarım politikaları yüzünden çiftçinin sürekli zarar edip borç altında ezilmesi olduğunun altını çizerken üreticinin toprağını terk ettiğini ve yanlış tarım politikaları sebebi ile çitçi çocuklarının baba mesleğini devam ettirmek yerine asgari ücrete razı olduklarına dikkat çekti.
GÜL ÜRETİCİSİ TAŞ MI YESİN?
Geçtiğimiz hafta Gül’ün taban fiyatının olması gerekenin altında açıklanmasının hemen ardından meclise soru önergesi vererek konuyu meclise taşıyan Cesur, dünkü Meclis konuşmasında da sunduğu verilerle Gül üreticisinin gelirlerinin %31 azaldığını, maliyetlerininse %34 arttığını söyledi. Bir yılda, Gül Üreticisinin %51 dolaylarında fakirleştiğini söyleyen Cesur, dünya pazarlarında Isparta Gülü’nün rakibi konumundaki Bulgaristan Gülü’nün hem devletçe hem de AB tarafından desteklendiğine işaret ederek, hükümet tarafından yalnız bırakılan Gül üreticileri için “Allah aşkına, ben size soruyorum. Gül üreticimiz taş mı yiyecek arkadaşlar, hak mı bu, reva mı? Nasıl borç ödeyecek ve nasıl çorba kaynatacak? Eğer çiftçiye acımıyorsanız, kültürümüz için acıyın ve sahip çıkın bu insanlara.” dedi.
ÜRETİCİ BORÇ ÖDEYECEK KADAR DEĞİL,
BİRİKİM YAPACAK KADAR KAZANMALI
Yalnızca Gül üreticilerinin değil, süt üreticilerinin ve başka pek çok üreticinin de düşük taban fiyatlar ve ithalat ağırlıklı tarım politikaları altında ezildiğini dile getiren Cesur, tüccarın her zaman üreticiye tercih edildiği Milli Tarım Stratejisi yokluğunda gelişen ithalat politikalarının Türk tarımının 21. Yüzyıla taşınmasının önüne geçtiğini belirten Cesur, geleneksel üretim tarzı ve düşük fiyat politikaları ile dünyada gelişen dijital ve akıllı tarımla rekabet edilemeyeceğinin altını çizen Cesur, çiftçinin teknolojiyi yakalayabilmesi için, kıt kanaat geçinip borç ödeyecek kadar değil, birikim yapacak kadar kazanması gerektiğini, bunun ticaretle uğraşanların ve sanayicilerin de faydasına olacağını söyledi.
BİZ İKTİDARA GELİNCE MECLİSTEN
DERTLERE DERMAN OLAN KANUNLAR GEÇECEK
Mecliste uzun zamandır, bütüncül bir Milli tarım stratejisi çerçevesi olmadan, bazı mevcut yasalara ufak yamalar yapıldığını ve bu yamaların çiftçilerin ve üreticilerin sorunlarını çözmek amacını taşımadığını vurgulayan Cesur, partisinin iktidara geleceği günler için “Sabredin çünkü bu kürsülerin yamalı kanunları değil sizin derdinize derman olacak günleri yakın. Sabredin çünkü bütüncül bir tarımsal kalkınma stratejisiyle hak ettiğiniz yaşamı size verecek kanunlar çıkarılacak günler yakın, sabredin çünkü israftan arınmış bir bütçeyle Türkiye tarımının 21'inci yüzyıla taşınacağı günler yakın.” diyerek sözlerini noktaladı.