SDÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölüm Başkanı Doç.Dr.İbrahim Attila Acar, şu sıralar gündemden düşmeyen Ekonomik krizi ilişkin önemli uyarılarda buluındu.
Acar, “İnsanların ellerindeki kağıda olan güvensizliği çok önemli. Çünkü kağıt para ya milli para olarak tutacaksınız TL’de kalacaksınız ya da Avrupa para birimi dolarda kalacaksınız. Bizim halkımızın en yaygın yatırım aracı olarak kullandığı değerler bunlar. Euro üzerinde bir takım sıkıntılar var. İspanya, Portekiz, İtalya, Yunanistan, bunların hepsi havlu atmaya hazır. Şu anda hepsi borçlanmış durumda. Bu durumda bu ülkelerin kurtarılması gerekiyor. Kurtarma dediğimiz zaman, birilerinin bize para verip bütün ekonomiyi iyileştirecek, güllük, gülistanlık hale getirmesini beklemiyoruz. Para geliyor ama arkasından bir takım sıkıntılar geliyor. Vergiler artırılıyor, harcamaların kısılması isteniyor” dedi.
TÜRKİYE’DE DURUM
Dünyadaki olumsuzluklara rağmen, Türkiye’nin durumunu değerlendiren Acar, devletin bir takım önlemlerle para kaynağı bulduğunu, yönetilebilir bir ekonomiye sahip olduğumuzu söyledi. Acar, “Torba yasa neticesinde yeniden yapılandırma yapıldı. Bunun sonucunda devletin kasasına 3 milyar civarında bir para girdi. 55 milyarlık bir taahhüt oluştu. Borçlular, bu parayı biz ödeyeceğiz dediler. Yani bunlar devletin şu anda maddi ve ekonomik anlamda güçlü olduğunu gösteriyor. Endişesi yok” dedi.
BAŞBAKAN GÜVEN VERDİ
Başbakan Erdoğan’ın, kriz bu kez teğet bile geçmeyecek cümlesini de açan Acar, ekonomi kendine güveniyor dedi. Acar, “Başbakan, böyle bir açıklama yapınca, ekonominin başıboş olmadığını, kendine güvendiği unsurlar olduğunu gördük. Hatta nisan ayında bütçe fazlası verdik. 40 yıldan beri ilk defa bütçe fazlası veren bir konumundayız diye o zaman bir açıklama yapılmıştı. Şimdi bunlara paralel olarak bugün açık fazla vermeyelim ama dengede olalım ya da kontrol edilebilir bir açığımız olsun. Türkiye’de sorunun başlangıcı olan nokta devletin ekonomik faaliyetleri. Devlet şu anda parasını bulabiliyor, borçlanabiliyor, yönetilebilir bir borcu var. Bütçe açıkları sınırlı. Bunları kontrol edebilecek durumda” dedi.
ASIL RİSK BANKALAR
Ekonomi Uzmanı Acar, bu durumda bankalara dikkat çekti. Acar, “Asıl risk bankalarda. Bankalar, dünya ekonomilerindeki bu yavaşlamadan dolayı başka ülkelerden düşük faizle bulmuş oldukları parayı Türkiye’ye getiriyorlar. Türkiye’de bunu TL’ye çeviriyorlar, TL de bizim vatandaşımıza kredi olarak veriyorlar. Bu da piyasadaki para bolluluğunu oluşturuyor. Para bolluğunu çekmek için Merkez Bankası da faaliyet gösterdi. Bu süreçlerde hep şunu görüyoruz, şu anda riski sınırlı, kontrol edilebilir bir bütçe açığı olan ülkeyiz” dedi.
Acar, “Burada dövizle borçlanma konusunda biraz daha temkinli davranırsak, tüketimlerimizi gelişmeleri takip ederek görebilirsek, önümüzdeki dönemin daha iyi olacağını düşünebiliriz” dedi.