AK Parti'den Isparta Milletvekili Aday Adayı olan Prof. Dr. Hakan Kaya, bugün Süleyman Demirel Kongre Merkezinde binlerce kişinin katımıyla aday adaylığını açıkladı.
Kaya, açıklamasında, Sevgili ve saygıdeğer kardeşlerim; Hanımefendiler beyefendiler; Geleceğimizin teminatı sevgili gençler; Saygıdeğer basın mensupları ve gönlü ve kalbi aydınlık huzurlu ve mutlu bir Türkiye’den yana olan benim güller ve göller diyarında yaşayan güzel ama çok güzel insanlarım, Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Hoş geldiniz safa geldiniz.
Sevgili kardeşlerim, Bildiğiniz üzere ülkemizde art arda meydana gelen felaketler ve bu felaketlerin meydana getirdiği yıkıcı etki sebebiyle hepimiz derin bir üzüntü içerisindeyiz. Önce "Asrın felaketi" olarak nitelenen ve 6 Şubat'ta meydana gelen merkez üssü Pazarcık ilçesi olan 7,7 büyüklüğündeki deprem, arkasından 9 saat sonra arayla meydana gelen 7,6 büyüklüğündeki depremler neticesinde depremin etkisini gösterdiği 11 ilimizde binlerce vatandaşımız hayatını kaybetmiş on binlercesi yaralanmış ve evsiz kalmıştır.
Bu felaketi göğüslerken ardından Şanlıurfa ve Adıyaman illerimizi etkileyen sel felaketi sebebiyle ne yazık ki 17 canımızı daha kaybetmiş bulunmaktayız. Tüm bu afetlerde kaybettiğimiz canlar için Allahtan rahmet aziz milletimize de baş sağlığı diliyorum. Tüm bu kayıplarımız gölgesinde gerçekleştirdiğimiz bu basın açıklamamızda vefat edenlerin anısına saygı gereği alkış ve tezahürat yapılmamasını sizlerden rica ediyorum.
Bu büyük felaket sonrasında devletimiz ve milletimiz el ele verip büyük bir dayanışma içerisinde bu büyük yaraları sarmak için var gücüyle çalışmakta olup aziz milletimizin desteğiyle üstesinden gelinemeyecek hiçbir zorluk bulunmamaktadır. Yaralarımızı birlikte sarıp bu zor günleri hep birlikte aşacağımızdan hiçbir kuşkumuz yoktur.
Ayrıca Anadolu’yu bize yurt olarak açan, Malazgirt ve Miryokefalon’dan başlayarak, o tarihten bu yana aralıksız olarak verdiğimiz tüm şehitlerimizi, yakın tarihte Anadolu’da yeniden varoluş mücadelesi olan Çanakkale Şehitlerimizi, T.C. Devletini neredeyse dünyanın tamamına yakın düşman devletlere karşı verilen Kurtuluş Savaşını yaparak kuran Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları ile şehitlerimizi ve halen ülkemizin toprak bütünlüğünü korumak adına vermekte olduğumuz tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükran ile anıyorum.
58 yıl önce doğduğum, ilkokul, ortaokul ve liseyi okuduğum şehrimizde, tıp eğitimi, uzmanlık eğitimi,yurtdışı eğitimi, askerlik ve mecburi hizmet dışında aralıksız gece ve gündüz şevk ve iştiyakla hizmet etmekteyim. Hizmet ederken hiç yorulmadığım, her şeyin en güzelini hak eden, çok az şey olduğunda bile mutlu olabilen, hayatımızın herhangi bir yerinde karşılaştığım selam verdiğim ve birlikte olmaktan onur duyduğum yüce gönüllü kardeşlerim!
35 yıllık hekimlik mesleğimin 30 yılını büyük bir heyecanla çalıştığım Türkiye’nin bu güzel köşesindeki misafirperver yardımsever vefalı kardeşlerim!
Ocak 1994 ten beri beni saran sarmalayan bana sahip çıkan bağrına basan bütün zor günlerimde yanımda olan beni doyuran yediren içiren benim güzel Ispartalı hemşerilerim!
Sizlerden bir kez daha yardım ve destek istedim ve yine bana koşarak geldiniz. Sizlere karşı olan güzel hislerim zaten bu kardeşinize tekrar sahip çıkacağınızı bana müjdeliyordu.
Isparta’ya ve tüm ülkemize hizmet etmek için 14 Mayıs 2023 seçimlerinde Adalet Ve Kalkınma Partisinden 28.Dönem Milletvekili Aday Adaylığı için karar vermiş ve bu yönde başvurumu yapmış bulunmaktayım. Bugün için ihtiyacım olan tek destek sizin desteğinizdi. Bu desteğinizi esirgemediğiniz için minnet ve şükranlarımı sunuyorum.
Sevgili kardeşlerim!
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, çok zor bir dönemde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının önderliğinde, vatanperver milletimizce büyük cefalarla kuruldu.
Aradan geçen bu bir asırda, kuruluş hedefimiz olan muasır medeniyet seviyesine ulaşmak için çok çabalar verildi. Bu uğurda şehitler verdik, sayısız meşakkatler edindik. 1938 e kadar olan dönemde yok şartlardaki atılımlarla önemli merhaleler alındı. Ancak sonrasındaki dönemlerde tek partili siyasi hayatımızdan çok partili demokrasiye geçiş sancıları yaşadık. Demokrasi tarihimiz neredeyse her on yılda bir yapılan darbelerle kesintiye uğratıldı. Ne zaman milletimiz ayağa kalkıp koşmaya başladıysa tamamı dış düşmanlarımız tarafından tezgahlanan kirli oyunlarla içerideki maksatlı ya da kastı kötü olmasa da tecrübesizlik, aymazlık, cehalet ve tarih tecrübesinden yoksun zümrelerin bir araya gelmesiyle heveslerimiz kursağımızda bırakıldı, emeklerimiz zayi edildi.
2002 yılında göreve gelen Ak parti hükümetleriyle yeniden ülke ayağa kalktı ve atağa kaldırıldı. Günümüzde yine bu aksiyonun önü kesilmek istenmektedir. Dünyayı yönlendirmeye çalışan emperyalist zihniyet emrindeki ülkelerle işbirliği yaparak kendi ülkelerindeki seçimleri bile unutup Türkiye’deki bu atılımların önünü kesmek için var gücüyle çalışmaktalar.
Geçmişten günümüze doğru bakacak olursak;
Sağlıkta tüm cumhuriyet tarihimizin en büyük atılımları gerçekleştirildiği ortadadır. SSK Bağkur emekli sandığına ayrı ayrı hizmet vermek yerine bütün vatandaşları eşit tutan sisteme geçilmiştir. Koruyucu sağlık sisteminde baş döndürücü gelişmeler kaydedildi. Sağlıkta 112 hizmet sistemi ile köylerde bile hastaya ulaşım dakikalarla ölçülen hızla gerçekleştirmeye başlandı.
Devletimiz sağlıkta gayri safi milli geliri bizden çok yüksek ülkelerden bile çok daha üstün ve kaliteli hizmet verir hale getirildi. Her türlü yataklı tedavilerde, protez, ilaç ve ameliyat hizmeti sınırsız ve ücretsiz olarak kamu sağlık kurumlarında sağlanır hale getirildi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti sağlık hizmetlerinde vatandaşlara verilecek hizmette örnek alacağı bir ülke dünyada kalmayıp bütün dünyanın gıpta ettiği bir sağlık hizmet modelini uygulamaya soktu.
Bunun en güzel örneğini COVID pandemisi sırasında dünyada gözlemleme fırsatını yakaladık. Dünyanın en zengin ekonomilerine sahip ülkelerde pandemi sırasında yataklı tedavi kurumları yetersiz kalıp, servisleri, hastane koridorları ve yoğun bakımları iflas edip, hastalar evlerinde çaresiz bırakılıp ölüme mahkum edilirken, Türkiye Cumhuriyeti Devleti hiçbir vatandaşını sahipsiz bırakmamıştır. Onlara sağlıkta üstün kaliteyle hizmet vermiştir.
Ülkemiz ihracatta yıllık 250 milyar dolarlık seviye aşmış, milli savunmada kullanılan donanımın yerlilik oranı %20’ lerden % 80’ lere çıkarılmıştır. Türkiye’de üretilen sihalar dünya tarihinin tümündeki harp tekniğini değiştirecek kadar ileri gitmiştir. Dış siyasette, kararı değiştirilen, karar aldırılmayan, neredeyse dikte ettirilen bir ülke yerine bölgesine ve dünya siyasetine yön veren artık oturduğu masalardan istediğini alabilen bir ülke haline geldik. Öyle ki bölgesinde birkaç devletin bir araya gelip işgal etmek istediği bir devleti çok küçük bir birlik görevlendirmesiyle bulunduğu durumdan kurtarıp ülkemizle birlikte insancıl özgürlükçü bir politika eksenine çekebilecek güce ve itibara sahibiz.
Türkiye’nin etrafında kurulması planlanan yeni devletlerle parçalanması hesapları yapılırken, bunların hepsi bertaraf edildiği gibi bu coğrafyaların tümünde etkin söz sahibi haline gelinmiştir. Batının Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içinde kurdurduğu ve desteklediği örgütler neredeyse sıfır noktasına getirildi ve elemanları yurtdışında bile kaçacak delik bulamaz hale geldi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ülkesinin ve milletinin tüm menfaatlerini bütün cihana karşı bile hakkıyla koruyabilir durumdadır. Türki cumhuriyetlerle olan ilişkiler ancak hayallerimizde yer alırken, bugün özlemlerimiz her geçen bir gün artarak gerçekleştiğine şahit olmaktayız. Azerbaycan Karabağ’da bağrımıza saplanan hançer çıkarıldığı gibi bu zulmü gerçekleştiren Ermenistan devleti dünyadaki bütün koruyucularına rağmen dersini almış, Türk dünyasına karşı işlediği cüretlerin cezasını çekmiştir. Yapılmış olan tüm bu göz kamaştırıcı hizmetleri saymakla bitiremeyiz.
Pandemi sonrası dünya ekonomileri durağanlıktan gerilemeye geçmek üzere olduğu bu dönemde Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan önderliğindeki iktidarımız, halkını bir yandan tüm dünyadaki artan enerji maliyetlerinden kaynaklanan pahalılıktan, doğalgazda ve elektrikte %80 lere ulaşan sübvansiyonlarla korurken, ekonomisini resesyona sokmadığı gibi %4-5 ler seviyesine inmeyen büyümeyle sürdürme gibi dünyanın tümünde hayretler uyandıran bir düzeyde büyütmüştür. Enerjide milli kaynak ve üretimlere olan yoğun yatırımlar, yeni petrol ve doğalgaz sahaları keşfedilip halkımızın hizmetine sunmanın arifesindeyiz. Öyle ki Türkiye doğalgaz ve petrolde %95 lere varan dış alım yapar haldeyken artık önümüzdeki 5 yılda bunlarda yarı yarıya yerli üretim hedeflenir hale gelmiştir. Yenilenebilir enerjide çok düşük olan üretim seviyesi ihtiyacın %20 sini sağlar hale getirilmiştir. Türkiye’nin doğalgazda çok yakın zamanda fiyat belirleyen ülke konumuna ulaşması an meselesidir.
Sevgili kardeşlerim,
yukarıda saymakla bitiremeyeceğimiz tüm hizmetler koalisyon hükümetleriyle değil tek parti olan Ak Parti ile onun lideri cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çabaları ile mümkün olmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile önce demokrasimiz üzerindeki vesayet sistemine karşı çok zor bir mücadele başarıyla verilmiştir. Ülkenin başındaki başbakana karşı kuvvet komutanı bile olmayan bir komutanın hakaret ettiği bir sözde demokrasiden tüm silahlı kuvvetlerinin ve genelkurmay başkanının yürütmenin başı olan hükümete bağlı olduğu, devletin tek yürek olduğu cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmiştir. İşte tüm bu gelişmelerin artarak sürdürülebilmesi için cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin başarıyla sürdürülmesi elzemdir. Aksi takdirde demokrasimizin ağır aksak sürdüğü 70 li 80 li 90 lı yılların kaos ortamına geri dönülmesi kaçınılmazdır.
Ülkemizin kat ettiği seviye, geldiği nokta ve ulaşılan hedeflerle yetinilmeyip belirlenen çok yüksek hedefler doğal olarak ülke dışındaki düşmanlarımızı artırdığı gibi riskimizi de artırmıştır. Gelinen noktada ortaya konan politikalarımız ve hedeflerimizin bir kısmı gerçekleşmiş, geride kalan kısmı ise istikrarlı bir idare ile elde edilebilecek durumdadır. Hal böyleyken bundan vazgeçip kaos ortamına dönülerek iç ve dış mihrakların ekmeklerine yağ sürercesine milli birliğimizden çark edip tüm kazandığımız noktalarda geriye dönme tehlikesinden uzak durmanın tek yolu cumhurbaşkanımıza hükümetimize ve devletimize güvenip kararlılığımızı sürdürmemizden geçmektedir.
Sevgili Ispartalı kardeşlerim,
Isparta’mız kendine özgü doğal güzellikleri, ekonomik fırsatları bünyesinde bulunduran ülkemizin güzide bir şehridir. Bu imkanlardan daha çok kazanıp bu güzelliklerimizi daha ileriye taşıyıp yöremizi beldelerimizi ürünlerini ve emeklerini daha yüksek gelirle kazandırma yolunda daha çok adımlar atmalıyız. Isparta’da çıkarılan mermerin Isparta’da işlenilmesi ve katma değeri yüksek ürünlere dönüştürülmesi, üretilen gülün ve lavantanın kurulacak parfüm sanayisi ile bölgemize olan gelirin 5 10 katına çıkarılması, Beyşehir ve Eğirdir göllerinin temizliğinin korunması ve kuraklıktan etkilenmeyle olan rezervlerinin artırılması, milli parklarımız, inanç turizmi, kış turizmi gibi alanlarda daha etkin tanıtımlarla şehrimizin hareketlendirilmesi, şehrimizde üretilen ürünlerden elma kiraz kayısı gibi yöremize özgü kaliteli yaş sebze ve meyvenin raf ömürlerinin uzatılarak, ihracatlarıyla daha yüksek gelirlerin elde edilmesi ve daha kaliteli ürünlerin elde edilmesi konularında daha yapabileceğimiz çok şey olduğunun farkındayız.
Ayrıca Isparta’mız için Türkiye’deki mevcut sağlık turizminden de 10 binde seviyelerle ölçülen yok denecek kadar az olan gelirin çok küçük eforlarla ve gayretlerle yüzde mertebelerine çıkarılabileceğini öngörmekteyiz.
Yenilenebilir enerjide Isparta ili çok önemli bir enlem bölgesinde olmasına karşın GES için uygun sahaların çok önemli bir kısmı il dışından gelen şirketlerce kapatılmıştır. Ama hala Isparta’lı yatırımcılar için kurulabilecek GES alanları mevcut olup daha çok vatandaşın yenilenebilir enerjiden faydalanması gerektiği zorunluluğunu öncelik olarak almalıyız. Dünya ve Türkiye’miz için enerjinin stratejik bir kaynak olduğu gerçeği Isparta’mız için de geçerlidir. Yenilenebilir enerjide tüm vatandaşlarımızın yararlanabileceği adımlar atılması elzemdir.
Isparta’da göreve başladığım 1994 yılında Isparta nüfusu 405.000 iken bugün 445.000 dir. Ne yazık ki bu rakamlar bize Isparta’da doğup büyüyen gençlerimizi Isparta’da daha az tutabildiğimizi göstermektedir. Yukarıda açıkladığım alanlardaki çalışmalar neticesinde Isparta’yı ağır sanayinin çevre kirlenmesine yapacağı olumsuz etkisine girmeden, Isparta’nın doğal kaynaklarından ve doğal güzelliklerinden elde edilen gelirlerle gençlerimizi Isparta’mızda iş sahibi edebilir, nitelikli istihdamı artırabiliriz.
Sevgili kardeşlerim,
35 yıllık hekimlik mesleğimde aralıksız 30 yıl ısparta’da çalışarak hizmet verdim. Sayın Cumhurbaşkanımız adaylığım konusunda takdir buyurduklarında gerek Türkiye’deki gerekse Avrupa’daki sağlık hizmetlerinin bütün basamaklarındaki tecrübelerimi tüm ülkemize aktarmaya hazırım. Türkiye’nin doğusundan batısına, devlet hastanesinde, askeri hastanede, üniversite hastanelerinde ve özel sağlık sektöründe bizatihi hizmetlerim sırasında elde ettiğim tecrübelerimi Türkiye Büyük Millet Meclisi yoluyla tüm ülkeme aktarmayı hedefliyorum. Adaylık talebim kabul edilip milletvekili seçildiğim takdirde hasta hizmetlerinden tamamen kopacağımı düşünmüyorum. Nasip olurda bu görevimi bitirdikten sonra da yine kendi ilime, Isparta’ma, şu karşımda duran güzel cemiyete aynı şevkle aynı heyecanla belki de hasret kalmanın verdiği daha fazla güçle çalışmaya devam etmek istiyorum. Tabi ki Yüce Allah ömür verirse…
Değerli hemşerilerim,
bir işte gayret sarf ederken güce ihtiyaç duyarız. Yukarıda saydığımız tüm hizmetleri yaparken ihtiyaç duyduğumuz güç, verirseniz sizlerin bana vereceği güç olacaktır. Eğer bana destek verirseniz, bunu başarıya ulaştırmak için ve beraberce kararlaştıracağımız hedeflere kavuşmak için, gece ve gündüz çok yüksek bir kararlılık bir azimle çalışacağımı beni çok yakın tanıyan sizler biliyorsunuz. Göstereceğiniz bu teveccüh bende mesuliyet duygusunu çok yüksek seviyelere ulaştıracaktır. Sayın Cumhurbaşkanımız teveccüh gösterir ve sizler de bana güvenir ve beni görevle buluşturursanız arkamda durmanız görevim süresince tek ihtiyacım olacaktır.
Bugün yanımda olduğunuz ve desteklerinizi benden esirgemediğiniz için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Güzel Isparta’mın güzel insanları..
Unutmayın ki vakit el ele gönül gönüle verip bu kutlu görevi göğüsleme zamanıdır..
Destekleriniz için teşekkür eder, hepinize selamet dilerim..