Belki çoğunuz bilmez ama devlet; memurunun ikinci bir iş yapmasına daha doğrusu kazanç getirici ikinci bir faaliyetin içerisinde olmasına izin vermezdi. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hemen her konuda yapılmaması gerekenleri belirlemişken.. Tabii ki yasaklarla birlikte koruyucu hükümlerde beraberindedir.
Kamuoyunun gözüne hep öğretmenler batmıştır: Özel ders verirler-vergi vermezler, eş-çocuk üzerinden dükkan açarlar-derslerden kaytarırlar, araba alır-satarlar-vergi vermezler.. Daha neler neler Sanki öğretmenlerden başka memur yok! Gerçi müzikhollerde sahne alan öğretmenleri gördükçe ben bile bozuluyorum ama..
Ama diğer yanda da lokantacılık-kahvecilik-sarraflık-züccaciyecilik-iplikçilik-düğmecilik vb işleri yapan devlet memurları da yok sayılamayacak kadar çok!
Daha da kötüsünü diyeyim mi? İşyerlerine ortak ama kendilerini göstermeyen il müdürleri var! Şimdi bu adamlar mı denetleyecek ikinci iş yapanları?
Devlet Memuru dendiğinde kılığı-kıyafeti ve görevinin ağırlığını üzerinde taşıyabilen insanlar biliriz. Devleti temsil adına üstlendikleri misyon adeta davranışlarına yansır. Hergün sakal traşı olmak gibi, saç ve bıyıkları için ölçülü davranmak gibi, ütülü ve temiz gömlek/elbise giymek gibi, kravat takmak gibi, boyalı ayakkabı giymek gibi, düzgün konuşabilmek gibi..
Sanırım tarih oldular.. Kirli sakallı, kravatsız, özensiz giyimli pek çok Devlet Memuru örneği ile karşılaşıyoruz hergün. O ESKİDENMİŞ HOCAM,ŞİMDİ SERBESTLİK VAR deniliyor ''bu ne hal'' diye sorduğumuzda!
Neyin serbestliğinden bahsedildiğini bilmiyorum, zira 657 sayılı DMK halâ yürürlükte ve maddeler aleni değişim görmedi. Belki düzenlenenler var ama bu hale gelebilmeye fırsat veren hükümler görmüyorum ben.
İnsanlara işinin gereği ne yapması gerektiği, nasıl yapması gerektiği daha başında anlatılıyorken; acaba diyorum orada mı başlıyor başıbozukluk, orada mı kazanıyorlar vurdumduymazlığı? Daha işin başında DİSİPLİN kelimesini YASAKLAR ZİNCİRİ olarak mı algılatıyoruz ki? Demek ki onları eğitenlerde de bir problem var. Disiplin yasak değil, bir eşitlik ve yöntem belirlemedir. Kişi haklarına saygıdır. Hizmet vermede/üretmede bir stildir.
Tabii ki bunları bilmeyenler ikinci işle iştigali de hak olarak görürler. Zira onların denetleyicisi de yok! Vatandaşı bir dinleseniz; BÖYLE DEVLET MEMURLUĞU MU OLUR cümlesini çokca duyarsınız, hatta sizlerde söylersiniz.
Neyse öze dönelim: Bence Devlet; memuruna, önceki yıllarda görev yapan görevlilerine koymuş olduğu ve çok sıkı denetlediği İKİNCİ İŞ YAPMA YASAĞINI MUTLAKA DENETLEMELİ ve herkesi işini yapmaya yeniden davet etmelidir.
Madem ki; şeriatın kestiği parmak acımaz, herkeste buna katlanıp-işini doğru yapsın kardeşim. Hatta doğru iş yapsın :)