İklim değişikliği, dünya genelinde su kaynakları üzerindeki baskıyı artırmaya devam ederken, Akdeniz Bölgesi için yapılan 160 yıllık veri ve tahminleri içeren bu kuraklık haritası, gelecekte bu bölgenin daha şiddetli kuraklıklarla karşı karşıya kalabileceğini ortaya koydu.
Projenin çalışma alanı ve uygulanan metotlar da netleşti.
Bu doğrultuda; araştırma Akdeniz Bölgesi olarak bilinen önemli tarımsal ve endüstriyel alanları kapsadığı ve Türkiye'nin yüzey alanının önemli bir kısmını kaplamakta ve iklim değişikliğine karşı savunmasız olduğu vurgulandı.
Araştırmanın Akdeniz Bölgesi'nde gelecekte kuraklıkların hem uzunluk hem de şiddet açısından artacağını gösterdiğini aktaran Uzmanlar; “Akdeniz bölgesindeki iller 2100 yılına kadar sırasıyla 250, 220 ve 220 kurak ay yaşayacak. Bu, bölgenin uzun ve şiddetli kuraklıklarla karşı karşıya kalacağını göstermektedir. Daha iyimser bir senaryoda da, bölgedeki birçok istasyon için 150’den fazla kurak ay yaşanacak.
Ayrıca araştırma, Akdeniz Bölgesi’ndeki kuraklık dağılımının coğrafi olarak da değişkenlik göstereceğini ortaya koymaktadır. Örneğin, Eğirdir Gölü ve havzası yüksek rakımlı alanları içermesine rağmen, bu bölgeler bile gelecekte ciddi kuraklıklarla karşı karşıya kalacak ve uzun kurak dönemler yaşayacak. Hem yüksek hem de alçak rakımlı alanları içeren Sütçüler bölgesinde ise ciddi kuraklık riskleri söz konusu olacak.