Isparta nire… İktidar Nire…

Isparta’yı Antalya’ya bağlayan Dereboğazı yolunun Ulaştırma Bakanlığı tarafından 2013 yılı yatırım planına alınarak Duble yol yapılması konusundaki girişimleri aylardır takip ediyoruz. Konuyla ilgili en ufak girişimde bulunan herkesi tebrik edelim öncelikle. Hafta sonu yağmur altında kazma kürekle eyleme gidenlere de selam edelim buradan.
Birileri bu konuyla ilgili çabalar sarf ederken birileri de konuyu gündeme getiren ve konunun adeta lokomotifi olan Kent Konseyi’ni topun uçuna koydu.

Neymiş efendim; Kent Konseyi bir siyasi parti gibi davranıyormuş. Kent konseyi tarafsız olmalıymış. Kent Konseyi genişletilmeliymiş….
Kent Konseyleri ile ilgili genel fikrimi başka yazılarda paylaşacağım. Ama Kent Konseyi’nin Dereboğazı yolu ile ilgili girişimlerinden rahatsızlık duyanlara da diyecek bir çift lafımız var.

Kent Konseyi’nin siyasi davrandığını ileri sürenler, iktidar lehinde siyasi davranan daha etkili, daha yetkili kurum ve temsilcilerinden neden rahatsızlık duymazlar acaba. Cevap: Çünkü onların rahatsızlık duyduğu şey, Kent Konseyi’nin ‘siyasi davranması’ değil. Dereboğazı yolu ile ilgili iktidarı zorlayacak bir tavır sergilemesidir. Kaba tabirle muhalif duruştur. Bu muhalif duruşta siyasi değil, tamamen kentsel bir durumdur. İktidarın yanlış bir uygulamasına karşı tavır alan Kent Konseyi, yeri geldiğinde muhalefetin yanlış tutumları ile ilgili de tavır alabilir elbette.

Eğer ille de ortaya taraflar koymak istiyorsanız alın size iki taraf… Taraflardan biri ISPARTA diğeri de İKTİDAR. Ne yazık ki, bu durumda iktidarla Isparta aynı tarafta yer alamamıştır. Yani iktidar niree… Isparta Nire…

***
‘Lebbeyk’ derken sayın valim…
Isparta Kahramanları sempozyumunda Vali Memduh Oğuz’un konuşmaları adeta olay oldu. ‘Çalışmalarımıza bizzat Said-i Nursi yön veriyor’ diyen Vali Oğuz kimi kesimler tarafından el üstünde tutulurken, kimi kesimler tarafından da sert ifadelerle eleştirildi.

İşin siyasi taraflarını bir kenara bırakalım da İlahiyatçı Yazar İhsan Eliaçık’ın eleştirilerine kulak verelim.

Vali Oğuz'un sempozyumdaki 'lebbeyk' ifadesinin hac sırasında Hacı adayları tarafından Allah'a yönelik, "buyur, emret Allah'ım" anlamında kullanıldığını anımsatan İlahiyatçı yazar İhsan Eliaçık, "bu sözü bir kişi için söylemek safsatadan ibarettir" diye konuştu. Devlet'in kerametlerle, rüyalar ve istiharelerle yönetilemeyeceğini savunan Eliaçık, "bir valinin iyi yönetici olup olmadığı, yönettiği halka nasıl davrandığıyla, dertlerine, ihtiyaçlarına çare üretip üretmediğiyle ilgilidir. Ancak Muaviye'den kafa yapısı ve zihniyet böyle; 'Allah beni seçti, ulu kişiler beni seçti' diyerek kendilerinin sorgulanmasına engel olmaya çalışıyorlar" görüşünü savundu.

Paylaşmak istedim.