Bir Türk geleneğidir. Aile arasındaki kavga gürültü dışarıya yansıtılmamaya çalışılır. Bunun için azami hassasiyet gösterilir. Aynı şey, en basit ticari ortaklıklarda bile böyledir. İki ortak arasında yaşanan sıkıntı dışarıya belli edilmez.
Ancak, durum siyasette biraz farklı gibi görünüyor. Cumhur İttifakı’nın ortakların biri diğerini ağır ithamlarla (FETÖ aklıyla hareket etmek gibi mesela) suçluyor. Bu konuyla ilgili basın açıklaması yapıyor. Kentin seçilmiş belediye başkanına çeşitli sorular yöneltiyor.
Elbette eleştiri haktır. Yapılmalıdır. Ancak, suçladığınız şeyin dayanağı yoksa altında kalırsınız. Şimdi; FETÖ aklı dediğiniz o aklı açıklamadığınız sürece FETÖ’ye yardım ve yataklık pozisyonundan kurtulamazsınız.
Birisine “FETÖ aklıyla hareket ediyor” diyorsanız. Buradan biz şunu anlıyoruz (Aslında şahıs FETÖ’cü değil ama etrafında FETÖ’cüler var. Ve o şahıs onların aklıyla hareket ediyor) Şimdi, sayın Cumhur İttifakı’nın ortak partisinin Merkez İlçe Başkanı beyefendinin o FETÖ’cüleri isim isim açıklaması gerekmiyor mu?
Yoksa, tek derdi; Sayın Belediye Başkanı Başdeğirmen’e bir çamur atmak mı?
Isparta'daki FETÖ Aklı Kim?
Isparta'daki FETÖ Aklı Kim?
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.