Isparta’ya Kompozit Vadisi

Isparta Sanayici ve İş Adamları Derneği, Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) işbirliği ile Isparta'ya kompozit ürünlerin üretileceği bir ihtisas sanayi bölgesi kurulması için kolları sıvadı.

2023 ihracat rakamını 500 milyar dolara ulaştırabilecek projenin ilk adımları atıldı.

Isparta Sanayici ve İşadamları Derneği (ISİAD) Başkanı Özcan Pınarcı, Türkiye'de üretilebilen kompozit kimyasalları, epoksiler, fiber elyaflar ile günlük yaşamda kullanılan sanayi ürünlerinin üretimi konusunda ciddi bir sektör açığı bulunduğunu belirtti.

SEKTÖRDEKİ AÇIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ LAZIM
Sektör açığının değerlendirilmesini ve Türkiye'de kompozit ürün üreticilerini tek çatı altında toplamak istediklerini kaydeden Pınarcı, "Mart 2012'den bu yana gerek yurt içi, gerekse yurt dışı ziyaret ve temaslarımız neticesinde derneğimizi kurmaya karar verdik.

Proje fikrimizi Isparta Valiliği'ne ve Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı'na sunduk. Derneğimiz kısa süre içerisinde Isparta'da ilgili tüm kurum ve kuruluşların desteğini alarak kurulabilecek bir kompozit ürünler ihtisas organize sanayisi fizibilitesini ilgili bakanlıklara sunarak, Isparta'da bu konuda bir cazibe alanı oluşturmak arzusundadır" dedi.

SEKTÖRDE CİDDİ YATIRIMLAR VAR
Pınarcı, “Ülkemizdeki kompozit sektörü henüz yeni gelişme aşamasındadır. Ancak özellikle hammadde üretimi, uçak parçası üretimi, yat sektörü gibi sektörlerde ciddi yatırımlar gerçekleşmektedir.

Ülkemizde de üretilebilen Kompozit kimyasalları, epoksiler, fiber elyaflar ile günlük yaşamda kullandığımız sanayi ürünlerinin üretimi konusunda ciddi bir sektör açığı bulunmaktadır. Bu sektör açığının değerlendirilmesi, ülkemizde kompozit ürün üreticilerini tek çatı altında toplamak, Isparta’da yeni bir istihdam ve sanayi dalının oluşması adına İSIAD desteğinde kurulan KOVİSAD olan derneğimiz üniversite –iş dünyası işbirliğinde ciddi bir çalışmanın ürünüdür.

Mart 2012’den beri yaklaşık bir yıldır gerek yurt içi gerekse yurt dışı ziyaret ve temaslarımız neticesinde Derneğimizi kurmaya karar verdik. Proje fikrimizi Isparta Valimize ve Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı’mıza sunduk ve desteklerini aldık.

Derneğimiz kısa süre içerisinde Isparta’da ilgili tüm kurum ve kuruluşların desteğini alarak kurulabilecek bir kompozit ürünler ihtisas organize sanayisi fizibiltesini ilgili bakanlıklara sunarak Isparta’ da bu konuda bir cazibe alanı oluşturmak arzusundadır. Kompozit ürünler yatırımı ileri malzeme tasarımı ve üretimine dayandığı için teşvik kapsamında stratejik yatırım kapsamında değerlendirilmektedir.

Bugüne kadar farklı teşvik yasalarında yeterince yararlanamayan Isparta ve Burdur için derneğimiz, Isparta’ ya ihtisas sanayilerine özel stratejik teşviklerin kullanılmasını sağlayacak girişimleri yapmakta, geleceğin Isparta’sı için taşın altına elini sokmaktadır. Isparta ve Burdur dışından da bir çok ulusal ve uluslar arası yatırımcının Kompozit Vadisi projemizle yakından ilgilenmesi ve yatırım için hareketlenmesi sadece bizi değil Isparta’mızı onurlandırmaktadır” ifadelerini kullandı.

İLERİ TEKNOLOJİ ÜRÜNÜ
Konuyla ilgili çeşitli bilgiler veren Pınarcı, ““Kompozit Vadisi” başlığında kurulacak organize sanayi bölgesinde hammaddenin (karbon elyaf) kompozit sektöründe kullanılabilmesi için dönüştürülmesinden sorumlu tesisler (dokuma, prepeg gibi) ile kompozit ileri malzemeler üreten tesislerin (rüzgar türbini kanatları, basınçlı kaplar, otomotiv, denizcilik, petrol platformları gibi endüstriyel uygulamalara dönük firmalar) konumlandırılması söz konusu olacaktır.

Kompozit gibi ileri teknoloji ürünü bir malzemenin Türkiye’de üretilmesi, kuşkusuz çok önemli bir başarıdır. Ancak bu başarının asıl önemli yönü, kompozite dayalı ürünlerin üretiminin hem endüstriyel alanda hem de bilimsel kurumlarda yeni teknolojik buluş ve açılımlara yol açabilecek olmasıdır. Türkiye’nin bundan sonra atacağı adımlar ülkenin “kompozit” ürünler alanında “üretim merkezi” olmasında belirleyici olacaktır.

Isparta’da kurulacak Kompozit Vadisi bu açılımın en büyük yatırımıdır. Bu yatırım içerisinde aynı zamanda ciddi bir mesleki eğitim altyapısı da planlanmıştır. Meslek lisesi ile Süleyman Demirel Üniversitesine bağlı teknik ve mühendislik bölümleri ile KOVİSAD kendi elemanını kendisi yetiştirecek bir potansiyele sahip olacaktır” şeklinde konuştu.

HANGİ SEKTÖRLERDE KULLANILIR?
Kompozitin hangi sektörler de kullanılacağını da anlatan Pınarcı, “Kompozit malzemeler günümüzde ve gelecekte sanayii sektöründe tercih edilen malzemelerdir.

Yapısı itibari ile çelik yada plastik malzemelerden çok hafif olmasına karşın yüksek dayanıklılığa sahip malzemeler olmasından dolayı başta, savunma, havacılık, gemi, ulaşım, hızlı tren, otomotiv ve yapı sektöründe tercih edilmektedir. Son yıllarda ciddi anlamda günlük kullanım hayatımıza giren kompozit ürünlerin ülkemizin farklı sanayi şehirlerinde üretimi gerçekleştirilebilmektedir. Günümüz modern uçaklarının %50-60 miktarı kompozit malzemeden yapılmaktadır. Otomotiv sektöründe ise kompozit malzeme kullanımı şu an %10 civarında olup, önümüzde on yıl gibi kısa bir süreçte bu malzemelerin kullanımı %40-50 seviyelerine çıkacaktır.

Enerji sektörü ele alındığında ise, özellikle tamamen kompozitten yapılan rüzgar türbinleri için 2017 yılında dünyada 5 Milyar dolarlık bir Pazar söz konusudur. Bu katma değeri oldukça fazla ve yüksek teknoloji sanayii kompozit sektörü için henüz ülkemizde organize bir ihtisas sahası bulunmazken gelişmiş ülkelerden birden fazla bulunmaktadır. Örneği Almanya da 3 adet, Fransa da 2 adet, Amerika da 4 adet, Brezilya , İspanya, Cin, Japonya ve İtalya da 1 er adet kompozit vadisi niteliğinde ihtisas organize sanayileri bulunmaktadır” dedi.

HAVACILIK UZAY VE ASKERİ SANAYİ
“Gelecek hayatımızda kullanacağımız ürünlerin daha sürdürülebilir, temiz ve az enerji harcayan olması, tükenen kaynaklar açısından kaçınılmaz olmuştur” diyen Pınarcı, “Bu noktada kompozit ürünler, daha uzun ömürlü, daha hafif, daha az enerji harcayan ancak istenilen konforu sağlayan ürünler olduğundan sürdürülebilirlik açısından da oldukça önemlidir. Kompozit malzeme kullanımı ileri teknolojiden yararlanılan bütün sanayi dallarında giderek artmaktadır.

Kompozit malzemenin kullanıldığı sektörlerin başında havacılık-uzay ve askeri sanayiler bulunmaktadır. Enerji alanında rüzgar enerjisi üretiminde kullanılan malzemelerin kanat ağırlığını düşürme ve dayanımını arttırma etkilerinden dolayı kullanılmaktadır.Yat ve tekne yapımı, spor aletleri ve otomotiv sanayilerinde de kompozitin kullanımı söz konusudur. Kompozitin diğer potansiyel kullanım alanları olarak müzik aletleri ve yapı inşaat sektörü sayılabilir” şeklinde bilgi verdi.

FATİH SULTAN MEHMET KÖPRÜSÜNÜN HALATLARI DA KOMPOZİT
Fatih Sultan Mehmet Köprüsünün halatlarının kompozit malzeme olduğunu hatırlatan Özcan Pınarcı, “Kompozit malzemenin kullanılmış olduğu alanlara verilebilecek en güzel örneklerden birisi Asya ve Avrupa kıtalarını birleştiren 2. Boğaz Köprüsüdür.

Fatih Sultan Mehmet Köprüsünün halatları kompozitendir. Diğer birkaç örnekle kompozit malzeme kullanım alanlarını açmak gerekirse; radara yakalanmayan hayalet avcı uçaklarının gövdesinde kompozit malzemeler kullanılmaktadır. Yolcu uçaklarında ise ilk uçuşunu 1969’da yapan Boeing 747’nin yüzde 1’i kompozit malzemelerden oluşurken, 1994 tarihli ilk Boeing 777’de bu oran yüzde 11’e yükselmiştir.

Eurofighter adı verilen savaş uçaklarında bu oran yüzde 50’dir. Boeing’in ünlü 787 Dreamliner uçağında karbon elyaf kullanımı yüzde 50’’lerin üzerine çıkmış bulunmaktadır. Kompozit malzemeler denizcilikte yatlar, yelkenli gövdeleri ve yelken direkleri gibi dayanıklılık gerektiren öğelerde kullanılmaktadır. Spor aletlerinde, her çeşit bisiklet, su kayakları, sörf aletleri, golf sopaları, tenis raketleri, dalgıç paletleri, zıpkın gövdeleri, kanolar ve en önemlisi dalgıçların basınçlı oksijen tüplerinde kompozit malzemeler tercih edilmektedir” dedi.

FORMÜLA 1 YARIŞ ARABALARI
Kompozit malzemelerin otomotiv sanayinde de yaygın kullanıldığını anlatan Pınarcı, “Kompozitlerin otomotivde en etkin kullanım alanı Formula 1 yarış otomobilleridir. Her parçası ileri teknoloji ürünü olan bu araçlarda kullanılan kompozit malzemelerin sayısı gelişen teknolojiye paralel olarak artmaktadır.

Araba hafifletilerek yakıt tüketiminin azaltılması, dolayısıyla karbondioksit emisyonunun düşürülmesi, yolcu güvenliğinin ve araç performansının artırılması amacıyla binek araçlarda da kullanılmaya başlanmıştır. Askeri açıdan da karbon elyaf stratejik bir ürün. Örneğin bazı özel kompozit uygulamaları, miğfer ve benzeri malzemelerde kurşun geçirmez madde olarak kullanılmaktadır. Ayrıca personel taşıyıcı ve tanklarda koruyucu zırh olanağı için denemeler yapılmaktadır. Nükleer santrallerde de kompozitin önemli bir kullanım alanı söz konusudur.

Örneğin uranyum zenginleştirmede kullanılan modern santrifüjler kompozitle kaplanmaktadır. Daha açık bir deyişle, ana reaktörün düzgün çalışması için kompozitle kusursuz biçimde sarılıp çalıştırılması gerekmektedir. Çernobil gibi ilk kuşak ana reaktörlerin üstünün kapalı olmaması sebebiyle bir kaza sırasında nükleer serpintiler çevreye kolayca yayılmaktaydı.

Çernobil deneyiminden sonra üreticiler, bir patlama olasılığına karşı, radyasyonun içeride kalıp kontrol edilmesi için artık kompozit malzemeler kullanmaya başlamışlardır. Uzay araçlarının gövde, fren diski ve burun kısımlarında bile aşınmaya karşı çok dirençli olduğu için kompozit malzemeler kullanılmaktadır” diye konuştu.

KALKINMA DA ANAHTAR OLABİLİR
Kompozit ürünlerin ciddi bir katma değere sahip olduğuna işaret eden Pınarcı, “Kompozit ürünlerin üretilmesi katma değeri bakımından çok yüksektir. Ciddi bir ar-ge ve teknoloji kullanımı gerektirmektedir. Bu sebeple kompozitin hammaddesi karbon elyafın yurt dışına ithal edilmeden ülkemiz içinde nihai kullanım ürünlerde kullanılması Türkiye’nin kalkınması açısından büyük önem arz etmektedir” dedi.

DIŞARIDAN ALMAYACAĞIZ BİZ ÜRETECEĞİZ
Kompozit Vadisi için yapılacak çalışmalar hakkında da bilgiler veren Özcan Pınarcı, “Kompozit Vadisi İhtisas Sanayici ve İş Adamları derneği olarak kurmayı planladığımız ülkemizin stratejik yatırımlarından olacak “Kompozit Vadisi” için dernek olarak yapmayı planladıklarımızı sizlere kısaca özetlemek isterim.

Öncelikle fizibilite çalışmalarımızı ivedilikle ilgili Bakanlıklara sunacağız. Şu an temas içinde olduğumuz yerel, ulusal ve uluslar arası yatırımcılarla yaklaşık olarak 350 milyon liralık bir yatırımın stratejik yatırım teşvikleri kapsamında gerçekleştirilmesi için yer ve tahsis planlamalarımızı bitireceğiz ve yatırıma başlayacağız.

Yaklaşık 1.500 nitelikli insan kaynağının bu ar-ge ve teknoloji vadisinde çalışmasını bekliyoruz. En büyük arzumuz ar-ge ve teknoloji üretimine dayanan ve katma değeri yüksek ürünler üretecek, bu alanda ithalatı kesecek Kompozit ürünler ihtisas organize sanayi bölgesini ülkemize kazandırabilmektir” dedi.

2023 VİZYONUNA YAKIŞIR
2023 ihracatının 500 milyar dolara ulaştırabilmek için katma değeri yüksek ürünlerin üretilip dünyaya satılması gerektiğine işaret eden Başkan Pınarcı, “Burada bir noktanın daha altını çizerek konuşmamı sonlandırmak istiyorum. Söz konusu yatırımlar ileri düzeyde ar-ge ve yenilikçiliğe dayalı yatırımlar olacaktır.

Bu açıdan, üniversitemizin gelişkin alt yapısına ve özverili akademisyenlerimizin yönlendirmesine her zamankinden daha çok ihtiyaç duyuyoruz. 2023 yılında ihracatımızı 500 milyar dolara ulaştırabilmek için katma değeri yüksek ürünler üretip dünyaya satmamız gerekiyor.

Yaklaşık bir yıldır söz konusu projenin gelişmesinde büyük desteklerini gördüğümüz ve gelecekte de görmeye devam edeceğimiz Süleyman Demirel Üniversitemize,projemizi sunduğumuzda desteklerini esirgemeyen Isparta Valimize ve Batı Akdeniz Kalkınma Ajansımıza teşekkürü bir borç biliyor” dedi.

İlk yorum yazan siz olun
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Isparta Haberleri