CHP Kadın Kolları Başkanı Pembe Görgeç, yaptığı yazılı açıklamada 20 Mart tarihli Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile fesih edilen İstanbul sözleşmesinin yine 30 Nisan gece yarısı resmi gazetede yayınlanan kararname ile sona erme tarihinin 1 Temmuz 2021 olarak belirtilmesine tepki gösterdi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Isparta Kadın Kolları Başkanı Pembe Görgeç, yaptığı yazılı açıklamada “20 Mart tarihli Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile fesih edilen İstanbul sözleşmesinin yine 30.04.2021 Cuma gece yarısı resmi gazetede yayınlanan kararname ile sona erme tarihinin 1 Temmuz 2021 olarak belirtilmiştir. Bizim Cumhuriyet Halk Partisi ailesi olarak İstanbul Sözleşmesi'nin Türkiye Cumhuriyeti bakımından feshine dair Cumhurbaşkanı kararına ilişkin tavrımız çok nettir. Bu karar yok hükmündedir! Bir süredir anlamsız bir şekilde çarpıtılarak kamuoyuna kötülenen, hedef gösterilen“ İstanbul Sözleşmesi’nin tam adı “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi”dir.
Bizler, sözleşmenin Türkiye Cumhuriyeti tarafından fesih girişimini bir gece yarısı öğrendik. Erdoğan'ın imzasıyla alınan karar 20 Mart tarihli Resmi Gazete'de yayımlandı. Tek cümlelik bu karar, ne bir gerekçe içeriyor, ne de bir açıklama. Tanımadığımız ve tanımayacağımız fesih açıklamasının üzerinden 12 saat bile geçmeden 6 kadın daha yaşamdan koparıldı. Tam da bu yüzden İstanbul Sözleşmesi kadınların can simididir. Ata’mızın sayesinde dünyanın pek çok gelişmiş ülkesinden daha önce eşit haklara sahip olan biz kadınlar, haklarımızın gasp edilmesine asla izin vermeyeceğiz. İstanbul sözleşmesi yaşatır basit bir etiket veya slogan değildir, dahası sözleşmenin feshi toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ile eşit ve özgür bir toplum özgür bir birey olma amacından uzaklaşmak anlamına gelmektedir. Sözleşmeyle ilgili gerçek dışı beyanlarla yürütülen bir karalama kampanyası var. Diyorlar ki toplumun büyük çoğunluğu sözleşmeden rahatsız, iptal edilmesini istiyor. İşin esası; bu iddianın aksine, İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik yüksek düzeyde toplumsal bir destek vardır. Temmuz 2020’de yapılan bir araştırmaya göre; katılımcıların yüzde 64’ü sözleşmeden yanadır, bu sözleşme şiddete karşı sıfır tolerans tanıyan en kapsamı sözleşme olması nedeniyle sadece Avrupa’da değil, dünya genelinde “altın standart” olarak gösterilmektedir.
Kanun olmaksızın Cumhurbaşkanı kararının bir değeri yok. Anayasa’mız, temel haklara dair uluslararası sözleşmelerin Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından çıkarılacak bir Kanun ile onaylanmasını kabul etmiş, bu görevi asli olarak Meclis’e vermiştir. Kanun ile katıldığımız bir Sözleşme’den idari bir kararla çıkabilir miyiz? Anayasa’nın neresinde Cumhurbaşkanı’na bu şekilde bir yetki verilmiş, Şu çok net bilinmelidir ki; İstanbul Sözleşmesi yürürlüktedir. Meclis’teki tüm partilerin oybirliğiyle kanunlaşan İstanbul Sözleşmesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yani milletin iradesini yok sayılarak fesih edilemez. Adını kendi şehrinden alan ve amacı kadınları şiddetten korumak olan bir insan hakkı sözleşmesinden, iç hukuka ve uluslararası hukuka aykırı olarak çekilmenin ne dünyada ne de Avrupa Konseyi’ne üye ülkeler arasında başkaca bir örneği yoktur. Olamaz! Her gün bir kadın cinayetinin işlendiği ülkemizde, “kadınları yaşatmak için ne yapabiliriz” diyecek yerde, ideolojik saplantılarınızla, modası geçmiş komplo teorilerinizle, kendinizce siyaset mimarlığı yaparak, kadınları ve çocukları moral olarak savunmasız bıraktınız! Koruma ve uzaklaştırma kararlarına rağmen en güvenli yer olan evlerinde hatta sokak ortasında katledilen binlerce kadının, bir kez daha öldürülmesine izin vermeyeceğimizin altını çizmiştik.
İstanbul Sözleşmesi’nin iç hukuktaki geçerliliğinin bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da kabul edilmesi ve kadına yönelik şiddetin engellenmesinde çok etkin olan bu önemli Sözleşme’ye doğrudan atıfta bulunulmaya, sağladığı korumayı geliştirmeye yönelik karar ve uygulamalara devam edilmesidir. Nihayetinde, tek bir kadının hayatı dahi, manasız siyasetinizden daha üstün, daha önemlidir. Partimiz, ilk seçimde iktidar olduğunda, Sözleşme’nin gereklerini tamı tamına yerine getirecektir.
KADINLAR 1’DEN BÜYÜKTÜR
Biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, 42 milyon kadının yaşam hakkının elinden alınmasına izin vermeyeceğiz. CHP Kadın Kolları’nın kuruluş amaçlarından birisi; “Toplumsal cinsiyet eşitliğinin, yaşamın her alanında uygulanmasını sağlamak, kadına karşı her türlü şiddeti önlemek için mücadele etmek, toplumsal yaşamın her alanında kadınların özgür ve eşit bireyler olarak yer almalarına katkıda bulunarak kadın hareketine öncülük etmek…” şeklindedir. Yani kadının insan haklarını savunmak ve sahip çıkmak CHP’nin ve CHP Kadın Kollarının görevidir.
Tekrar söylüyoruz: Katledilen her kız kardeşimizin kanı, bu sözleşmeyi iptal etme çabasında olanların eline bulaşmıştır.Ve bizler, tek adam hükümetine bakıp, “kadınlar 1’den büyüktür” diye haykırıyoruz. Erdoğan'ın milletin iradesini ve hukuku yok sayarak aldığı İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararını tanımıyoruz, tanımayacağız. Bizlerin inatla ve dayanışma bilinci ile sürdürdüğü mücadelemiz sayesinde, bu Sözleşme’ye taraf olunacak, taraf kalınacak ve ülkemizin her bir karışı kadınlar ve çocuklar için güvenli hale gelsin diye gerekleri yerine getirilecektir. Tekrar söylüyoruz: İstanbul Sözleşmesi yaşatır” dedi.
Kadınlar 1'den Büyüktür
Kadınlar 1'den Büyüktür
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.