Son zamanların en popüler cümleleri MHP üzerinden kurulur oldu. Sanırım Anayasa değişikliği konusunda mevcut hükümeti destekleyen tavrı bunun birincil sebebi. Ben; bir siyasi partinin karar ve uygulamalarını öncelikle kendi üyelerinin sorgulamasını önemserim, kendisi dışındakilerin ahkâm kesmesi pek umurumda olmaz. Biliyorum ki herkesin bir yaşam tarzı var ve bunu destekleyen bir siyasi görüşü de var. Ama zaman aşımına uğramış ilkeleri yok, alışmışlıkları var. Benimki gibi!
Ben bir siyasi parti üyesi değilim, hiçte olmadım. Ama görüş ve düşüncelerimin uyuştuğu siyasi parti tabii ki de var. Ne olursa olsun; üyesi olmadığım için öneride bulunma cür’eti göstermem, haddimi bilirim. Lakin son zamanlarda öylesi anlamsız kutuplaştırmalar gündeme taşındı ki, herkes herkes için öneri geliştirir oldu! Eski milletvekillerinden biri ihraç edilmiş bir MHP milletvekiline SEN KİMSİN Kİ GENEL BAŞKANI TAYİN EDİYORSUN diyebiliyor. Üstelik aynı parti mensubu da değil! Ama asıl ilginç olan da bu cümleden sonra başlıyor; MHP İÇİNDE 30 YILI AŞKINDIR HİZMET VEREN ÜLKÜCÜ KARDEŞLERİMİZ VARKEN! Şimdi: KİM,KİMİ YÖNLENDİRİYOR?
Milli duruş kavramı gündeme taşındığında hayret nidaları ilk benden çıktı sanırım. Zira milli-milliyetçi vb kavramları gömdüğünü söyleyen bir iktidar döneminde milli duruş sergilemekten bahsediliyordu?
CHP’li ve kendini geleceğin umudu gören bir milletvekili Isparta’da konuşurken REFERANDUM SONRASI MHP BİTECEK, HABERİ YOK diyebiliyordu. Bizlerin bilmediği neyi biliyor bu insanlar? Bizler neyiz Allah aşkına? Sürü psikolojisi dönemi bitmedi mi halâ? Asıl bu konuşanlar kim? Kehanetleri nereye ve hangi kaynağa dayalı? Üstelik kendi siyasal oluşumları ve misyonları böylesine toplumun nefretini kazanmışken! Şimdi: KİM,KİMİ YÖNLENDİRİYOR?
Bilmeyeneler için küçük hatırlatmalar yapmak gerek! Ülkücülük kişilerin mülâhazasına açık bir düşünce biçimi değildir, her ağıza yakışmaz. Ülkücülüğün hangi bayrak altında gerçekleştirileceğini bizzat rahmetli Başbuğ’umuzun ağzından dinlemiş biri olarak diyorum ki; lider,doktrin,teşkilat TÜRK MİLLETİNİN BEKÂSI içindir. Hiçkimse ülkücüleri bir yere kanalize etme cür’eti falan göstermesin. Yanı-yönü belli olan bir fikir hareketinin yalpası olmaz! Kişisel çıkarları için de hiç kimse kullanamaz. Çünkü buna hiçbir ülkücü izin vermez, alet olmaz. KOL KIRILIR,YEN İÇİNDE KALIR sözünü hatırlayın. Her siyasi hareketin kendini yenilediği zamanlar olmuştur. Felsefesi ve temel dinamikleri değişmeden. Özellikle fikir partilerinde durum farklılık arz etmez!
Bugün yaşanan durum için bir tahlil yapmak gerekse bile bunu GENEL BAŞKANLAR SEVİYESİNDE parti mensupları yapmalıdır. Ben meydanlarda söylenenleri dinleyen ve itibar edenlerden değilim. Zira çok az bir kısmının hayata geçirildiğini herkes kadar görenlerdenim. Meydanlarda söylenenlerin-vaadlerin tutulma yüzdeliği kişilere maruf, karışmam ama bilgi kaydına ihtiyaç duyarım. Yalanlamaya kalkanlara da belgeleriyle karşı durmak isterim. Ben vatandaşım, kimse beni aldatabileceğini düşünmesin. Herşeyi en iyi kendisinin bildiğini sanan insanlara biz psikolojide bir ad koyarız ama şimdi gereği yok. Herkesin söz hakkı olduğu demokrasiyi savunanların, söylenenleri hazmetme özellikleri olması gerektiğini hatırlatarak bitirmek istiyorum yazımı.
Hoş kalın.