YUSUF YAVUZ'UN HABERİ
Isparta ve Antalya sınırlarında Yukarı Köprüçay Havzası’nda yapımı sürdürülen Kasımlar Barajı ve HES projesinde hukuksuz uygulamalar bu kadar da olmaz dedirtiyor. Barajın su altında bırakacağı karayolunun yerine Darıbükü köyü sınırlarında yapılan yeni yol için kamulaştırma yapmadan köylülerin ararizi şirket tarafından işgal edildi.
Arazi sahiplerinin bilgisi dışında yapılan uygulamayı ‘kamu yararı’ gerekçesiyle savunan şirket yetkilileri, önce mülk sahiplerinin rızası dışında özel araziyi tahrip ederek yol geçiriyor, ardından da arazi sahipleriyle anlaşma yoluna gidiyor. Devletin uğramadığı vadideki denetimsizlik sömürge ülkelerinde bile görülmeyen hukuksuzlukları beraberinde getiriyor. İşte ‘milil irade’ söyleminin dillerden düşmediği bir dönemde devlet eliyle şirketlere teslim edilerek yerlerde süründürülen milletin iradesi.
Isparta’nın Sütçüler, Antalya’nın ise Manavgat ilçelerinde Yukarı Köprüçay Havzası’nda yapımı sürdürülen Kasımlar Barajı ve HES projesinde sona yaklaşıldı. İki ilde toplam 6 köyü etkileyecek olan projede bu kış su tutulması planlanıyor. Ancak Sütçüler’e bağlı Darıbükü köyünün büyük bölümüyle bölgedeki bazı tarım arazileri ve ulaşım yollarını su altında bırakacak olan projeyi bir an önce tamamlamak isteyen yüklenici firmanın hukuksuz uygulamaları kimi köylüleri mağdur etti.
KÖYLÜLERİN ARAZİSİNE KAMULAŞTIRMA
OLMADAN İZİNSİZ YOL YAPTILAR
Köyle birlikte barajın ruları altında kalacak olan karayolunun yerine yapılan yaklaşık 7 metre genişliğindeki yeni yolun inşaatı sırasında köylülerin özel arasizine girilerek çeşitli meyve ve meşe ağaçları söküldü, arazi tahrip edildi. Arazi sahiplerine bilgi vermeden ve kamulaştırma işlemi olmadan yapılan hukuksuz uygulamanın ardından köylülerin uyarısıyla çalışma geçici olarak durduruldu. Ancak bir süre önce Darıbükü köyü Ortataş mevkiinde bulunan köylülere ait 314 ada, 3 ila 9. Parsellere iş makinalarını sokarak yeniden çalışma başlatan yüklenici firma yol inşaatının bu bölümünü hukuksuz biçimde tamamladı. Böylece önce özel araziye yol yapıldı, ardından ise işlem kılıfına uydurulmaya çalışıldı.
HES ŞİRKETİ YETKİLİSİ: ‘BİZ PROJEYİ BİTİRMEYE KİLİTLENDİK’
Arazi bitişiğinde bulunan köylülerin kullandığı yaklaşık 50 yıllık çeşme de yerle bir edilirken, konuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan şirket yetkilisi yapılan hukuksuzluğu şu ifadelerle savundu: “Bu çok büyük bir proje ve biz projeyi bitirmek için hedefe kilitlendik. Ekim ayında barajda su tutmaya başlamayı planlıyoruz. Yolun bu bölümüyle ilgili kamulaştırma işleminin yapılmadığı doğru ancak avukatlarımız bu konuda anlaşmaya varmak için hazırlar. Arazi sahiplerinin tamamına ulaşılamamış olması da bunda bir etken. Biz bu proje için yaklaşık 850 parseli karşılıklı ‘anlaşma’ yoluyla kamulaştırdık. Mahkeme yoluyla yapılacak olan kamulaştırmalarda köylülerin yapacağı masrafları doğrudan köylüye ödeyelim istedik.
Bilgimiz dahilinde bu konuda hiç bir vatandaşı mağdur etmedik. Bu yolla ilgili ‘kamu yararı’ kararı var. EPDK’nın Isparta Valiliği’ne verdiği konuyla ilgili yetki kapsamında yapılan yol, İl Özel İdaresi’ne bağlı yollar ağına dahil oldu.”
HES DİNAMİTİ PATLADI, DEĞİRMENÖZÜ KÖYÜNE TAŞ YAĞDI
Kasimlar Barajı ve HES projesi kapsamında Antalya Manavgat’ta süren çalışmalarda da benzer hukuksuzluklar sürüyor. Manavgat Değirmenözü köyünde hızlanan baraj inşaatının mağdur ettiği köylülerden biri aileden kalma arazilerinde herhangi bir izin alınmadan ve bedel ödenmeden yol geçirildiğini öne sürerek, “12-13 Ağustos tarihlerinde HES şirketinin patlattığı dinamitler nedeniyle fırlayan taşlar köyün yarısını taş yağmuruna tutu. Evlerin üzerine düşen taşlardan bazıları 3-5 kilo ağırlığındaydı. Jandarma gelip olayla iligli tutanak tutu. Ancak Değirmenözü köyünde HES şirketinin yaptığı talan devam ediyor, kimse de buna dur demiyor” diye konuştu.
ŞİRKET YETKİLİSİ: ‘ÜZÜLDÜK AMA BİR KAÇ
KİREMİT ÖNEMLİ DEĞİL’
Manavgat’a bağlı Değirmenözü köyündeki dinamit patlatmaları sırasında evlere taş yağması ve özel arazilerden bedel ödemeden yol geçirildiği iddialarına ilişkin sorularımızı da yanıtlayan şirket yetkilisi, “Değirmenözü’nde geçici yollar yapıldı ama kira bedelleri ödendi. Kira bedelini ödemediğimiz bir yol bulunmuyor bilgimiz dahilinde. Dinamit patlatmaları sırasında da maalesef böyle şeyler olabiliyor. Bir süre önce yaşanan olayda evine taş isabet eden aileyi ziyaret ettik; o gün bir cenazeleri de vardı, üzüntülerimizi bildirdik. Bazen günde üç ayrı patlatma oluyor. Her türlü önlemi alıyoruz ancak bu kadar kapsamlı bir çalışmada bir kaç kiremitin kırılması da önemli değil” şeklinde konuştu.
‘BU VADİDE KÖYLÜLER KIZILDERİLİ, ŞİRKETLER AMERİKA’
Yukarı Köprüçay Havzası Koruma Platformu’ndan konuyla ilgili yapılan açıklamada ise bölgedeki kamu denetimsizliğinin bir çok açıdan halkı ve doğayı şirketlerin insafına terk ettiğinin altı çizilerek, “Yukarı Köprüçay Havzası’nda yaşananlar sömürge ülkelerinde bile görülmüş şey değildir. Tarım ve hayvancılığın bitirilmesiyle üretimden koparılan yöre köylülerinin yüzlerce yıllık geçim kaynağı olan tarlalarına hukuksuz biçimde müdahale edilmekte, hak arama yollarına erişme olanağı olmayan halkın geleceği gasp edilmektedir. Devletin uğramadığı bu vadide köylüler Kızılderili, şirketler Amerika haline getirilmiştir. Isparta ve Antalya Valilikleri başta olmak üzere devletin ilgili bakanlıklarını bir an önce bölgede yaşanan hukuksuzluklara son verecek adımları atmaya davet ediyoruz” görüşlerine yer verildi.
Köylüler Kızılderili... Şirket Amerika... Devlet Yok!
Devletin uğramadığı bu vadide köylüler Kızılderili, şirketler Amerika oldu. Devlet ise ortada yok…
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.