Milliyetçi Hareket Partisi Merkez İlçe Başkanı Gürsan Taştekin, son günlerde Isparta’nın bir numaralı gündem maddesi olan ITKM ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Partisinin bu konudaki pozisyonunu da anlatan Başkan Taştekin açıklamasında; “2005 yılında dönemin Belediye Başkanı rahmetli Hasan Balaman’ın Isparta’ya armağan (!) ettiği, işyeri paylaşımında Kadıahmetoğulları firmasının kayrıldığı ve o günden bugüne bir türlü bitmek bilmeyen ITKM için nihayet AKP’li Belediye Meclis Üyeleri, konunun tek muhatabı olan AKP Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’i yetkilendirdi. Başladığı günden itibaren şaibelerin ardı arkası kesilmeyen ITKM, uygulama planından yer paylaşımına, kadar hep sıkıntılı bir süreç yaşattı. İlerleyen dönemlerde ise Kadıahmetoğulları firması bu inşaatın Milliyetçi Hareket Partisi döneminde bitmemesi için ellerinden geleni yaptı.
Belediyenin AKP’ye geçmesiyle birlikte önce 1 ay sonra 1 yıl şimdi ise sorgusuz sualsiz 70 dükkanın Kadıahmetoğulları yönetimine devredilmesiyle birlikte bu dönem içinde bitirileceği açıklanan ITKM ile ilgili protokol yürürlüğe girdi. Öncelikle karşıdaki şirket hala Kadıahmetoğulları Şirketidir. TMSF, devlet değildir. Şu anda Kadıahmetoğulları Şirketini ‘geçici’ olarak yöneten bir gruptur. Aynı Şevket Demirel’in fabrikalarına el koyup daha sonra kendisine tekrar geri verip Isparta’yı terk ettikleri gibi faaliyet göstermektedir.
Şükrü Bey, sürekli devletle protokol yapıyoruz demektedir. Ancak, protokol metni ise, bu protokolün Isparta Belediyesi ile Tahılpazarı Mahallesi Şarampol Caddesi Markantalya AVM No:84 Muratpaşa/ANTALYA adresinde bulunan KADIAHMETOĞULLARI Asfalt İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında yapıldığını belirtmektedir. Ayrıca, protokolün sonunda imza kısmında Isparta Belediye Başkanlığı ve karşısında ise Kadıahmetoğulları A.Ş. yazmaktadır.
Eğer bu süre içerisinde FETÖ soruşturması sonunda yurtdışına kaçan Kadıahmetoğulları’nın esas sahipleri beraat ederlerse tekrardan ITKM’yi geri alacaklardır.Bu durumda Şükrü Bey’in bedavaya verdiği 70 dükkanın akıbeti ne olacaktır?
Şimdi soruyoruz;
• Madem 3 milletvekili, Belediye Başkanı ve AKP İl Başkanı, TMSF yetkilileriyle protokol hazırlayabiliyordu da oylama yapmak için neden protokolü Belediye Meclisine getirdin? Neden tüm yetkiler sendeyken kendin imza atmadın? Amacın Isparta ve Ispartalının haklarını savunmaya çalışan Belediye Meclis Üyeleri ile halkı karşı karşıya getirmek miydi?
Şehri yöneten bir belediye Başkanının halkın arasına nifak ve fitne sokması ne kadar doğrudur?
• Eğer protokol konusunda meclis yetkiliyse TMSF görüşmelerine meclis üyelerini de neden davet etmedin?
• TMSF heyeti Isparta’ya geldiğinde neden görüşme için muhalefet meclis üyelerini içeriye almadın da sadece AKP’li meclis üyelerini toplantıya aldın?
• 6 aydır konuşuyoruz dediğin ancak hiç kimsenin görmediği ve içeriğini bilmediği bu protokol metni Ankara’da 1 Kasım 2019 tarihinde şahsına verildiğinde hemen 3 gün içerisinde karar almak için neden yoğun çaba sarf ettin?
• Kendisinin ağzından ITSO Başkanlığı boyunca herhangi açıklama duymadığımız ve Temmuz 2014’te AKP İl Başkanı Osman Zabun’un katıldığı bir televizyon programında, ’Şehrin merkezindeki ITKM gibi atıl kalan bir konu Ticaret odasını hiç ilgilendirmiyor mu?’ diye serzenişte bulunduğu Şükrü Bey neden alelacele karar almaya kalkmıştır?
• AKP İl Başkanı Sayın Osman Zabun, bu konuda hem siyaseten hem de hukuken risk aldıklarını ifade etmiştir. Siyasi riskleri AKP’nin kendi tüzel kimliğini bağlar ancak hukukçu bir İl Başkanının risk aldık demesi kafalarda soru işareti bırakmaktadır. Hukuki risk ne demektir? Adaleti sağlamak için sığınılan hukukta risk varsa sorunlar nasıl çözülecektir?
• Bu hukuki riski neden Isparta Belediye başkanı ve Belediye Meclis Üyeleri tamamen üzerine almaktadır. Madem TMSF devlettir,o zaman devleti yöneten iktidar değil midir? Bu riski o zaman bütün kurumlar üzerine almalıdır. Bu konuda 3 vekil ve Belediye Başkanı ısrarcı olmalıdır.
• Biz bu konuda Isparta Belediye Başkanı da suç işlememesi için ısrarla ret verdik. Bu dükkanlar bizim şahsi malımız değil, bilakis Isparta halkınındır. Halkın olan bir malın hukuki riske girerek belki de suç işleyerek bu karara ‘Evet’ demek, bize göre Isparta halkına ihanettir.
• Mahkemede aleyhte karar çıkması halinde Isparta Belediyesi neden hiçbir icra davası açmayacağını kabul etmiştir?
• Isparta Belediyesi’nin mahkeme kararıyla haciz koyduğu Kadıahmetoğulları’nın tüm mal varlıklarından bu hacizler neden kaldırılmıştır?
• Karşımızda muhattap şirket olmasına rağmen Ticari Reeskont Faizi değil de Yasal Faiz uygulanarak Kadıahmetoğulları’nın %10 daha az ceza ödemesinin önü neden açılmıştır?
• Kadıahmetoğulları’ın bu protokolle elde ettiği tüm yetkilerin başka kişi veya kurumlara Isparta Belediyesi’nin izni olmadan devredilebilmesine neden onay verilmiştir?
• Milliyetçi Hareket Partisi’nin, firma eğer işi tamamlayamazsa Isparta ve Ispartalılar için firmadan istediği 60.000.000 (altmış milyon Türk Lirası) teminatı niçin protokole ısrarla yazdırmamıştır?
• Şükrü Bey ayrıca, ‘10 yıl önce TMSF mi vardı?’ demektedir ve TMSF’nin kendi Belediye Başkanlığıyla başladığını mı zannetmektedir? TMSF, 22 Temmuz 1983’te yani tam olarak 36 yıl önce kurulmuştur. Isparta’nın aleyhine Kadıahmetoğulları’nın leyhine her türlü maddenin yer aldığı bu protokol en basit tabirle ‘Isparta’ya yapılmış bir ihanettir.’ Tüm bunların ışığında Milliyetçi Hareket Partisi olarak, bu süreci gerek Meclis Üyeleri, gerek parti teşkilatları ve gerekse de Genel Merkez nezdinde yakinen takip etmektedir. Dün olduğu gibi bugün de hukuk kuralları ve Isparta menfaatleri noktasında atılacak her türlü adımda Isparta
Belediyesi’nin yanında olacağını, bu protokol gibi Isparta ve Ispartalıların menfaatlerinin göz ardı edildiği konularda ise aziz Isparta halkının kendisine verdiği muhalefet görevini sonuna kadar yerine getireceğini ifade eder, tüm hemşehrilerimize saygılar sunarız” dedi.