Aralık ayında başlayan Mahalli İdareler seçim süreci 3 gün sonra sandıkların açılmasıyla son bulacak. Süreci en uzun süren seçimlerin başında gelen 31 Mart seçimlerinde oy kullanmaya gitmeden önce birkaç konuyu hatırlatmak istiyorum.
Tüm Türkiye’de olduğu gibi ilimizde de ana gündem yerel seçimler olunca gittiğimiz her yerde de konu dönüp dolaşıp belediyeye geliyor. Bir ortamda yaşlı bir amcamıza, “Seçimlerde ne olur ?” diye sorduğumda aynen şu cevabı verdi:
“Seçimi kim kazanır, kim kaybeder ben bilemem. Ama bildiğim bir şey var; bir idarecide 3 vasıf aranır. Bunlardan birincisi dürüst olacak, harama el uzatmayacak. İkincisi çalışkan olacak, yan gelip yatmayacak. Üçüncüsü de yönettiği tebaasına zulmetmeyecek. Mevcut idarecide bu 3 özellik varsa macera aramaya gerek yok.”
Yaşlı amcanın tecrübelerine dayanarak ortaya koyduğu bu tez tam da günümüze uygun olduğu için sizlerle paylaşmak istedim.
1999-2004 ve 2009’dan bu yana belediye başkanlığı yapan Sayın Yusuf Ziya Günaydın bu yaşlı amcamızın söylediklerine uyuyor mu bir mercek tutalım;
** ESNAFININ YANINDA BİR BAŞKAN YUSUF ZİYA GÜNAYDIN
Mahalli idarelerde en önemli gösterge “belediye başkanının” yerli esnafına sahip çıkıp çıkmamasıdır. Bir belediye başkanında önce buna dikkat edilir.
Esnafından alışveriş yapıyor mu?
Yaptığı alışverişin parasını zamanında ödüyor mu ?
Esnafına destek oluyor mu ?
Isparta Belediye Başkanı Yüksek Mimar Sayın Yusuf Ziya Günaydın görev süresi içerisinde belediye binasında içilen çaydan makine ikmal dairesinde kullanılan civataya kadar tüm belediye ihtiyaçlarını Ispartalı esnaftan karşılamış. Esnafından yaptığı alışverişin parasını da günü gününe ödemiş. Kendisinden önce araç bakımları İstanbullu bir şirkete verilirken, faturalar bile Bitlis Tatvan’daki bir matbaada basılıp gelirken şimdi belediyeye iş yapan bütün firmalar Ispartalı olmuş.
Günaydın bununla da sınırlı kalmamış; Ayakkabıcılar sitesinde 2 kere, Üzüm Pazarı’nda 1 kere “İndirim Günleri” düzenlemiş. Bu indirim günlerinde hem vatandaşlar ucuz ve kaliteli alışveriş yapmış hem de esnaf kazanmış.
** ÇALIŞANININ YANINDA BİR BAŞKAN YUSUF ZİYA GÜNAYDIN
Günaydın göreve gelmeden önce ‘sendika değiştirmedi’ diye insanlar işten çıkartılırken, çalışanların maaşları 4 ay ödenemezken, sendika başkanının evinin suyu kandil günü kesilirken bu olaylar son bulmuş. Günaydın gelince işçileri kendi eliyle sendikalı yapmış, geçmişe dönük tüm haklarını tek kalemde ödemiş, Türkiye’nin en yüksek maaş veren belediyesi olmuş, hiçbir işçiyi siyasi görüşünden dolayı sağa sola sürmemiş, zulmetmemiş. 15 yıl boyunca ödenmemiş sendika aidatları bu dönemde ödenmiş. Mart 2019 ‘da da bu özelliğini tekrar perçinlemiştir.
** KÖYLÜSÜNÜN YANINDA BİR BAŞKAN YUSUF ZİYA GÜNAYDIN
Isparta Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın sadece şehir merkezinde değil köylerde de gönüllerde taht kurdu. Gittiği köyün hangi ürünü ön planda ise onu desteklemek için festivaller organize etti. Köyün eksiği ne ise tamamladı. Bugüne kadar gittiği 90 köyde Yusuf Ziya Günaydın’ın izini ve katkılarını görmek mümkündür.
** GARİBANIN YANINDA BİR BAŞKAN YUSUF ZİYA GÜNAYDIN
Isparta Belediyesi ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere, onları; incitmeden, onurlarını ayaklar altına aldırmadan yardım yapılması için Gıdabank ve Giysi Bankı kurmuştur. İhtiyaç sahibi vatandaşlarımızın gıda ve giysi ihtiyaçlarını, en kaliteli ürünleri, kendi gözüyle görerek, hiç kimseye reklam olmadan, bir elin verdiğini, diğer el görmeden ;insanlık onuruna yakışır şekilde ihtiyaçlarının temin etmelerini sağlamıştır. Bu sistemin kurucusu da Yusuf Ziya Günaydın’dır.
** HOŞGÖRÜLÜ BİR BAŞKAN YUSUF ZİYA GÜNAYDIN
Isparta Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın’ın –kendi ifadesi ile- en büyük projesi belediye ile Isparta halkını barıştırmak oldu. Çünkü kendisinden önceki yönetimin hukuksuz dükkan mühürlemeleri, benzin istasyonlarının önüne kum dökmeleri, aleyhinde haber yapan gazetenin matbaasını mühürleyip kapısına kamyon dayaması, hatta makamına çağırdığı gazetecileri hastanelik oluncaya kadar dövmesi belediye ile halkın arasında uçurumlar oluşmasına sebep olmuştu.
Günaydın’ın ‘Sevgi Dönemi’ projesi halk ile, esnaf ile, çalışan ile belediyenin barışmasına, vatandaşın belediyeye bakışının negatiflikten pozitifliğe geçişine sebep oldu.
Seçim döneminde olduğumuz bugünlerde bile her siyasi aday belediye birimlerini istediği gibi ziyaret edebiliyor, belediye personeli ile görüşebiliyor, hiç kimseye hiçbir zulüm yapılmıyor. Günaydın’ın demokratik ve hoşgörülü tavrı sayesinde personeli bile rahat ve özgür bir şekilde hareket edebiliyor.
** HER KESİMİ KUCAKLAYAN BİR BAŞKAN YUSUF ZİYA GÜNAYDIN
31 Mart seçimlerinde 4. Dönemine yürüyen Başkan Yusuf Ziya Günaydın aradan geçen 20 senelik süre zarfında partiler üstü bir isim olduğunu da kanıtladı. Görev süresince siyasi davranmaması, hizmet ederken ‘şu partili, bu partili’ dememesi, kendi çalışacağı daire müdürlerinin bile siyasi görüşüne bakmaması, personeline ‘hangi siyasi partiyi desteklediğinizle ilgilenmiyorum, Isparta halkına hizmet ederken siyaset yapmayın yeter’ demesi toplumun her kesimi tarafından sevilmesine sebep oldu.
Geçtiğimiz günlerde hem Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanının, hem Alevi toplumunun önde gelen isimlerinin hem de kadınların “Benim başkanım Yusuf Ziya Günaydın” açıklamasını yapması; farklı siyasi partilerden isimlerin Günaydın’ı desteklemek için istifa ettiklerini kamuoyuna deklare etmeleri kendisinin her kesimi kucakladığını açıkça gösteriyor.
** EĞİTİME ÖNEM VEREN BİR BAŞKAN YUSUF ZİYA GÜNAYDIN
Isparta Belediye Başkanı Yüksek Mimar Sayın Yusuf Ziya Günaydın 2011 yılında, hem FETÖ’nün çocuklarımızı dershane ile kandırmasının önüne geçmek hem de okumak isteyen ancak maddi imkansızlıklardan dolayı okumayan gençlerin önünü açmak için Oğuzata Dershanesini kurdu.
Bu dershanede bugüne kadar 8 bin öğrenci öğrenim görmüş. Dershanenin hem lise hem üniversite imtihanlarında aldığı başarılar yüzde 90 düzeyinde. Oğuzata Dershanesinde öğrenim görüp de İTÜ, ODTÜ, Marmara, Ankara Gazi Üniversitesi gibi çok önemli üniversitelerde Tıp, Hukuk, Mimarlık, Mühendislik bölümlerini okuyan öğrenciler mevcut.
Yazının başına dönecek olursak; yaşlı amcanın dediği gibi;
Dürüst, çalışkan ve ne personeline ne de vatandaşına zulmetmeyen bir başkana sahip iken neden macera arayalım ki?