TÜRK EĞİTİM SEN
Eğitimde tarihin en büyük tasfiye yasasına ve siyasi iktidarın dayatmalarına itiraz ediyoruz! Hükümetin eğitim sistemini hem içerik, hem de yönetim anlayışı olarak kendi siyasal hedefleri ve ideolojik çizgisine paralel bir şekilde biçimlendirmesine tepkisiz kalmamız mümkün değildir.
EĞİTİM İŞ
Rüşvet ve yolsuzluklarla anılan AKP iktidarı, bir yandan peş peşe çıkardığı yasalarla yolsuzlukların üstünü kapatmaya çalışırken bu yasa tasarısı ile de uluslar arası semayeye göz kırpmaya devam ederek iktidarını sürdürme çabası içerisindedir. Buna izin vermeyeceğiz.
EĞİTİM SEN
Kamu kaynaklarının özel okullara aktarılmasını, iş güvencemizin hedef haline getirilmesini ve eğitim yöneticilerini tasfiye planını kabul etmiyoruz! Meclis gündemindeki tasarının derhal geri çekilmesini eğitimde tekçi ve dayatmacı uygulamalara son verilmesini istiyoruz.
Eğitim Sendikaları yeni Milli Eğitim Kanun tasarısını protesto etmek için iş bırakarak bir araya geldi. 3 eğitim sendikası da tasarının dershane düzenlemesinin yanı sıra eğitimi siyasallaştırmasından yakınıyor.
3 EĞİTİM SENDİKASI MEYDANA İNDİ
Eğitim İş, Türk Eğitim Sen ve Eğitim Sen Isparta şubeleri dün Bedesten yanındaki saat kulesi önünde toplanarak tasarıyı protesto etti.
Her üç sendikanın şube başkanı da kitlesel protesto eyleminde yaptığı konuşmada hükümeti hedef aldı.
ALTIN TEPSİDE PEŞKEŞ
Eğitim İş Isparta Şube Başkanı Levent Çakan, açıklamasında “652 sayılı KHK ile bir yandan eğitimde Atatürk ve ulusal değerleri çıkaran AKP iktidarı diğer yandan da eğitimi özelleştirmenin alt yapısını hazırlamıştır. Ardından 4+4+4 eğitim sistemi ile Cumhuriyet’in kuruluş temellerinden biri olan ‘Öğretim Birliği’ ortadan kaldırılmıştır. Şimdi de bu yasa tasarısı ile eğitimi, uluslar arası sermayeye altın tepsi içerisinde sunarak peşkeş çekmektedir” dedi.
HÜKÜMET MEŞRU DEĞİLDİR
Çakan, “Milyonlarca yurttaşımızın akşam evine ekmek götürme, çocuğunu okutma kaygısını taşıdığı bir süreçte trilyonlarca parayı ayakkabı kutularında saklayan, bavullarda taşıyarak sıfırlamaya çalışan siyasal iktidarın ve başbakanın bırakın yasa çıkarmaya bir gün bile iktidarda kalmaya hakkı yoktur. Artık hükümetin meşruiyeti de kalmamıştır. Bu nedenle uzun mücadeleler sonucu kazanılan eğitim hakkının yerelleştirilerek özelleştirmesine karşı, parasız, bilimsel ve kamusal eğitim mücadelesini vermeye devam edeceğiz. Ayrıca yolsuzluk ve rüşvete bulaşmış bu iktidara karşı da Eğitim İş olarak demokratik zeminde mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
HÜKÜMET PANİK İÇİNDE
Türk Eğitim Sen Isparta Şube Başkanı Ali Balaban’da eylemde bir konuşma yaptı. Balaban, “17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrasında ortaya çıkan kirli ilişkiler sonrasında büyük bir panik yaşayan siyasi iktidar, peş peşe gündeme getirdiği ve geniş halk kesimleri tarafından tepki ile karşılanan yasal değişikliklerin ardından, eğitim sisteminde büyük bir alt üst oluş yaşanmasına neden olacak olan "Milli Eğitim Temel Kanunu ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı" ile eğitimde yaşanan sorunları daha da derinleştirecekti” dedi.
TEPKİSİZ KALMAMIZ MÜMKÜN DEĞİLDİR
Balaban, “Hükümetin eğitim sistemini hem içerik, hem de yönetim anlayışı olarak kendi siyasal hedefleri ve ideolojik çizgisine paralel bir şekilde biçimlendirmesine sessiz ve tepkisiz kalmamız mümkün değildir. Bu nedenle sendikalı ya da sendikasız ayrımı yapmadan, yıllardır Milli Eğitim Bakanlığı`nın yanlış ve taraflı uygulamaları nedeniyle mağdur olmuş, bugününden ve geleceğinden endişe eden bütün eğitim ve bilim emekçilerini, greve katılmaya ve siyasi iktidarın her türden dayatmacı ve bizleri yok sayan uygulamalarına karşı sesimizi yükseltmeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.
EĞİTİM SİSTEMİNİ DENETİM ALTINA ALMAK İSTİYOR
Eğitim Sen Isparta Şube Başkanı Rıfat Gürbüz de açıklamasında “ 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrasında yıllardır kader ortaklığı yaptığı kesimlerle arası bozulan siyasi iktidar, ülkeyi hızla otoriterleştiren, yasama, yürütme ve yargıyı büyük ölçüde kendi iktidarının denetimine alan yasal düzenlemelerin ardından, eğitim sistemini tamamen denetimi altına almak için düğmeye basmıştır” dedi.
SİYASAL KADROLAŞMA
Gürbüz, “Yasa taslağı ile eğitimde yaşanan “piyasa merkezli” ve “siyasal kadrolaşmaya” dayalı dönüşümün son halkalarından birisi daha tamamlanmak istenmektedir. Dershanelerin özel okula dönüştürülmesi için gerekli altyapı çalışmaları sürdürülürken, eğitim yöneticilerinin tıpkı bir şirket yöneticisi gibi belirlenmesi, hükümetin siyasi kadroları gibi çalışan valiler tarafından atanması ve piyasa koşullarında çalıştırılmaları hedeflenmektedir. 4 yıl ve üzeri görev yapmış olan bütün eğitim yöneticilerinin tek bir yasa ile görevden alınması ve siyasi iktidarın bir dediğini iki etmeyen valiler tarafından atanması hükümetin tek bir taşla bütün kuşları vurmanın hesaplarını yaptığını göstermektedir. Eğitim Sen olarak eğitimde ırkçı, gerici kadrolaşmaya karşı yıllardır söylediğimiz gibi, okullarımızda siyaseten görevlendirilmiş yöneticilerle değil, kendimizin seçeceği yöneticilerle çalışmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Eylemde sık sık “Memuruz haklıyız kazanacağız, susma sustukça sıra sana gelecek, hırsıza değil eğitime bütçe” şeklinde sloganlar atıldı.
Öğretmenler Eylemde!
Eğitim Sendikaları yeni Milli Eğitim Kanun tasarısını protesto etmek için iş bırakarak bir araya geldi. 3 eğitim sendikası da tasarının dershane düzenlemesinin yanı sıra eğitimi siyasallaştırmasından yakınıyor.
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.