Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Mahmut Özyürek, açıklamasında “Isparta da günlük olarak Yayımlanan Akdeniz Gazetesi’nin 16 Ekim 2012 tarih ve 5457 sayısının 9. sayfasında Bayram Aygün’ün “Tarihin Ön Odası” köşesinde “Saîd’i Nursi’den Mustafa Kemal’e Mektup” başlığı ile yer alan yazı, tarihi gerçeklere aykırı, çarpıtılmış, belge ve bilgiye dayanmayan, yalnızca duyumlarla kaleme alınmıştır. Aygün’e göre, Mektupta “Saîd’i Nursi, övgü dolu sözlerle Gazi’ye içten ifadelerle hitap ederek tavsiyelerde bulunuyor” muş. Yine Aygün’e göre, Said Kürdinin Meclis konuşması “Meclis Zabıt tutanaklarına girer.
Aynı günlerde Ankara da haftalık yayınlanan Hâkimiyeti Milliye Gazetesi'nde kısa konuşması vekillere ve Gazi Mustafa kemal Atatürk’e yaptığı tavsiyeler gazete haberine konu” olmuşmuş! Türk bağımsızlık savaşının, Atatürk devrimlerinin inançlı savunucusu, Aydın, din adamı, Tarihçi Prof. Dr. Neşet Çağatay’ı da çarpıtmalarına dayanak göstermesi Sn. Çağatay’a yapılan büyük bir saygısızlıktır.
Sn Çağatay “Türkiye’de Gerici Eylemler” adlı eserinde Said Kürdi için “Kendisine gaipten sesler geldiğini, kuşlarla konuştuğunu söyler. Kur’an’da kendi yaşantısı ile ilgili haberler olduğunu söyleyecek kadar sapık fikirlidir” demiştir. Ölmüş bir bilim insanının ardından gerçeğe aykırı atıf yapmak en hafif deyimle terbiyesizliktir!
Söz Konusu mektupta Mustafa Kemal’e: "İslam âlemi kahramanı Paşa Hazretleri" diye hitap eden Said-i Nursi, Atatürk öldükten sonra kaleme aldığı anılarında (Tarihçe-i Hayat) mektubun girişindeki Mustafa Kemal’e yönelik “saygı ve övgü dolu” ifadelerini neden sansürlemiştir?
TBMM tutanakları herkese açık olduğuna göre, Said Kürdinin Meclis konuşması hangi tarih, hangi oturumun zabıtlarındadır?
Yine Hâkimiyeti Milliye Gazetesi’nin tüm sayıları Meclis Kütüphanesindedir. Mecliste yaptığı iddia edilen konuşma Hâkimiyeti Milliye Gazetesinin hangi tarih ve sayılı nüshasındadır?
Gerçek din adamları, Kurtuluş Savaşı sırasında Mustafa Kemal’le birlikte “Ya istiklal ya ölüm” parolası doğrultusunda “vatan ve namus” mücadelesi verirken, elde silah düşmanla savaşırken Said-i Nursi nerededir? (Dilersen yanıtı yine biz verelim. “O günlerde Said-i Nursi “Sunuhat” (1920), “Hakikat Çekirdekleri” (1920), “Nokta” (1921), “Rumuz” (1922) gibi risaleler (küçük kitaplar) kaleme almakla meşguldü.”)” dedi.
Özyürek, Bayram Aygün’ün köşesine de bir isim önerisinde bulunmayı ihmal etmedi. Özyürek, “Senin Akdeniz Gazetesindeki köşenin “Tarihin Ön Odası” adını da değiştir lütfen; Örneğin “TARİHİN YALAN ODASI” yakışır sana. Ne dersin? Ama, 1978’li yıllarda Sosyalist, 1980’li yıllarda Evren Atatürkçüsü, 1990'lı yıllarda 28 Şubatçı, 2003’ten bu yana da cemaatçi olan Bayram Aygün “döneklik” konusunda öncülüğü kimselere bırakmamakta kararlı ise, kendisine Şair Ataol Behramoğlu'nun yayınladığı "Ne çok hain" şiirinden bir bölüm bizden armağan olsun" diyerek, Şair Behramoğlu'nun bir şiirinden dizeleri hatırlattı.
“Hayır, belki de değişmediniz,
Aslınız belki de buydu sizin.
Sadece zamana ayak uydurdunuz
Ortak ateşinde ısınıp gençliğin.
Sonra neyseniz o oldunuz
Asıl kimliğinizi buldunuz
Uşağı oldunuz zalimin.”