Sağlık Çalışanları Grevde!

Sağlıkta şiddetin önüne geçilemediğini ileri süren sağlık çalışanları, Gaziantep’te Dr. Ersin Arslan’ın bir hasta yakını tarafından öldürülmesinin yıldönümünde bugün iş bırakma eylemi yapacak.

Konuyla ilgili açıklama bulunan Isparta-Burdur Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. İlker Büyükyavuz, sağlık çalışanlarının ülkenin dört bir yanında şiddet gördüğünü söyledi.

Sağlıkta şiddetin giderek arttığını savunan İş bırakma kararı Tabip Odası’nda dün basın toplantısıyla duyuruldu. Zor şartlarda hizmet vermeye gayret ettikleri hastalardan ve yakınlarından şiddet görmeyi kabul etmediklerini dile getiren Isparta-Burdur Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. İlker Büyükyavuz, 17 Nisan günü acil, onkoloji, diyaliz ve yatan hastalar dışında sağlık hizmeti sunmayacaklarını kaydetti.

HASTALAR MAĞDUR EDİLMEYECEK
Büyükyavuz, iş bırakma eyleminde şiddete dikkat çekmek istediklerini belirterek, “Vatandaşlarımızın mağdur olmama taraftarıyız. Acil servisler başta olmak üzere, yatan hastaların tedavisi, çocuk hastalıkları bölümleri, rendavulu ameliyatlar ve muayeneler kabul edilecektir. Eyleme katılanlarda, katılmayanlarda olacak. Onun için vatandaşlarımız hastanelerle irtibata geçebilirler. Halk, hekim arasında uyum sıkıntımız yok. Halkımız ve hastalarımızdan destek ve dayanışma bekliyoruz” dedi.
Bugün saat 12.30’da hastalıkta şiddete yeniden son demek için Belediye İşhanında basın açıklamasında bulunacaklarını belirten Büyükyavuz, “Dr. Ersin Arslan Gaziantep’de bir hasta yakını tarafından bıçaklanarak katledildi. Aradan bir yıl geçti, ancak sağlık çalışanları her gün ülkenin dört bir yanında dayak yemeğe devam ediyorlar.

Ortada sağlık çalışanları ve hastaları, hasta yakınlarını karşı karşıya getiren akıl dışı bir sağlık sistemi var. Sağlık Bakanı değişti, sağlık sisteminde düzelme denecek hiçbir adım atılmadığı gibi atılma niyeti de yok. Ödeme güvencesini tamamen yitirmiş, çalışanları birbirine düşüren, sağlıkta kaliteyi düşüren performans uygulaması var! Gittikçe ağırlaşan iş yükü ve angarya, 7/24 esnek, kuralsız ve baskı altında çalıştırılma var!

Birlik Hastaneleri arasında dama taşı gibi dolaşma, işyeri güvencesinin tamamen ortadan kalkması, görev tanımı dışında “sağlıkçı her işi yapabilir mantığı” ile çalıştırılma var! Özel sektörde güvencesiz, parasını alamadan, kölelik koşullarında çalışma var! Siyasetçiler, yöneticiler tarafından küçük düşürülme, hedef gösterilme var! Tüm bunların sonucunda bozuk bir sağlık sistemi, tedavi olamayan hastalar, çalışanlara yönelmiş öfke ve şiddet var! Böyle sağlık sistemi olmaz. Bu şartlarda iyi hekimlik, diş hekimliği, hemşirelik, ebelik, teknisyenlik yapamıyoruz. Nitelikli sağlık hizmeti veremiyoruz.

Eğitimimiz sürecinden başlayarak çok çalıştığımız, zor şartlarda hizmet vermeye gayret ettiğimiz hastalarımızdan, hasta yakınlarından şiddet görmeyi kabul edemiyoruz.

Bu eylem ve etkinliklerimizdeki temel amacımız önemli yanlışlar olduğu ortada bulunan Türkiye sağlık ortamına katkı sağlamaktır. Kamu hastanelerinin yöneticileri ve özel hastane sahiplerini şiddete karşı sahici önlemler almaya ve şiddetin sebeplerini ciddiyetle gözden geçirmeye çağırıyoruz” dedi.