Bugüne kadar uygulanan SBS’nin, adaylar arasında haksızlığa yol açmayan, formel (biçimsel) açıdan adaletli bir sınav olduğunu vurgulayan Avcı, SBS’yi içerik olarak eleştirdi. Son beş yılda iki kez değişikliğe uğrayan ortaöğretime geçişteki sınavına ilişkin yeni bir değişiklik üzerinde çalışan MEB, ‘ortaokul eğitimini ciddiye aldırma’ ve ‘sınava girecek öğrenci sayısını azaltma’ yoluyla kalıcı bir sisteme ulaşmayı hedefliyor. Bakan Nabi Avcı bunun için öğrencilerin ortaokuldaki 4 yıllık eğitimlerinin, hatta ders dışı etkinliklerin de hesaba katıldığı bir düzenleme üzerinde çalıştıklarını vurguladı. Bakanlık, tüm genel liselerin Anadolu lisesine dönüşümüyle birlikte sınırlı sayıda okula sınavla yerleşilmesini; bu sınavın da test değil ‘açık uçlu’ sorularla olmasını planlıyor.
ZORUNLULUK OLMAMALI
SBS’de çocukların özellikle 4 yıllık ortaokul eğitimlerindeki bilgilerinin ‘yeterince’ değerlendirilmediğini belirten Avcı, şunları söyledi: “Ortaokulda verdiğimiz eğitimin, öğrenciler ve veliler tarafından da çok fazla ciddiye alınmamasına yol açan sınav uygulamasıdır. Çocukların dört yıl boyunca ortaokulda alacakları eğitimi bir kenara itmeyen, çocukların ders dışındaki etkinliklerini de hesaba katan, böylece onları ilgi, yetenek ve becerilerine göre uygun okullara yönlendirmemizi sağlayan düzenleme yapabilir miyiz, bunun üzerinde çalışıyoruz.”
Avcı yürüttükleri çalışmaların ‘Kazak Modeli’ diye adlandırılmasıyla ilgili olarak ise “Son zamanlarda biraz magazinel, Kazak sistemi gibi değerlendirmeler var. Tamamen Türkiye ’nin kendi milli tecrübesini değerlendirerek oluşturacağımız bir model olacak” diye konuştu. Bakanlık, ortaöğretime yerleştirmede kalıcı bir değişikliğin SBS’ye katılmak ‘zorunluluğu’ hisseden öğrenci sayısının azaltılmasından geçtiğine dikkat çekiyor