Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü, Yörük Kültürü Uygulama ve Araştırma Merkezi (YÖRKAM), Somut Olmayan Kültürel Miras Uygulama ve Araştırma Merkezi (SOKÜM), Tekstil ve El Sanatları Tasarım Uygulama ve Araştırma Merkezi (TESAUM) işbirliğiyle "İstiklal Marşı’nın Kabulü ve Çanakkale Zaferi" konulu bir panel düzenlendi.
Prof. Dr. M. Lütfü Çakmakçı Kültür Merkezinde gerçekleştirilen panele, Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Yılmaz Daşcıoğlu ve Prof. Dr. Necmettin Alkan konuşmacı olarak katıldı.
Panelin açış konuşmasını yapan Üniversitemiz Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Saltan, İstiklal Marşı ve Çanakkale Zaferi gibi çok değerli iki konunun anlatılacağı etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti. Gençlere çok güvendiklerini dile getiren Prof. Dr. Saltan, “Ümidimiz ve geleceğimiz siz gençlersiniz. Gözlerinizdeki ışık bize güven veriyor.” dedi.
Panelde ilk olarak Prof. Dr. Necmettin Alkan söz aldı. Çanakkale Zaferi ve Milli Mücadele sürecinden bahseden Prof. Dr. Alkan, I. Dünya Savaşında bir cephe olan Çanakkale’nin çok önemli olduğunu vurgulayarak “Çanakkale, kurtarıcı kadronun ortaya çıktığı, İngilizlerin, Rusların müttefik olmaya layık görmedikleri bir devletin ordusunun aslanlar gibi savaştığı, mücadele örneği sergilediği ve kazandığı bir savaştır. Çanakkale, hem deniz hem de kara savaşları olarak kazanılan en büyük zaferlerdendir. Osmanlı Devleti, eğer Çanakkale Savaşını kaybetseydi İstanbul da düşecekti. İstanbul düşerse cihan harbinin akışı bambaşka olacaktı. Çanakkale, Cihan Harbinin 4 yıl sürmesini sağlayan askeri bir zaferdir.” diye konuştu.
Prof. Dr. Yılmaz Daşcıoğlu ise 12-18 Mart’ı “Türk Milletinin varoluşunu anlamlandıran bir kronoloji” olarak tanımlayarak modernleşmenin önemli motivasyonlarından birisinin “milliyetçilik akımı” olduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Daşçıoğlu şöyle konuştu: “Bir süredir kaybeden Türkler, Çanakkale Zaferi ile bir destana kavuştular. İstiklal Harbini kazandıran özgüven, Çanakkale Zaferi ile oluştu. Hiçbir tarihsel olay kendi kendine destan değildir. Yaşanılan anı destanlaştıracak şairlere ihtiyaç vardır. Biz Çanakkale dediğimizde Mehmet Akif Ersoy’un mısralarını hatırlıyoruz. Mehmet Akif Ersoy, toplumcu bir şair ve topluma değer aktarmaya çalışan bir şairdir.”
Etkinlikte, Burdur Aziziye Köyü Yörük Kültürünü Koruma ve Geliştirme Derneğinden Yörük kültürünün yaşayan çınarları Burdurlu Havva ve Hasan Koçak şiir okudu.